Esenyurt’taki küçük halep!

Suriye’nin Halep şehrinden 5 yıl önce Türkiye gelen 26 yaşındaki Abbas Elfaris, “’Gidin artık, gidin’ diyip bize bağırıyorlar. Burada birçok kişinin camı kırıldı ama insanlar korktukları ve çekindikleri için konuşmuyor” diyor.

Abo Abdo adlı restoranda şef olarak çalışan 36 yaşındaki Nur Taha da şunları söylüyor: “Kavganın bizimle herhangi bir alakası yok ama bizim dükkânlarımıza saldırdılar. Tedirgin olduk. Benzer sıkıntılar arada oluyor ve hemen dükkânlarımızı kapatıyoruz. Biz buraya sadece yaşamak için geldik. Kimseye bir şey yaptığımız yok. Savaş sona erdiğinde hemen döneceğiz.”

‘Savaş mağdurları’

Bölgede yaşayan Türk vatandaşları ise ağırlıklı olarak Suriyelilerinin artık dönmeleri gerektiği görüşünde. 2 çocuk annesi Ayşe Ö. “Biz kendi ülkemizde yabancı gibiyiz. Bu insanlar artık dönsünler” diyor. Suriyelilerin ülkelerine dönmesi gerektiğini düşünen G.D. de, “Burada misafir gibi değiller, her yere kendi memleketleri gibi yerleşmişler. Bazı sokaklarda bir tane Türk dükkânı bile yok. Her yerde Arapça levha ve Arapça konuşan insan var. Misafirlik bu kadar uzun sürmemeli” diyor.

Esenyurt’ta esnaflık yapan M.K. ise ihtiyatlı: “Bu insanlar buralara keyfinden gelmedi. Bu insanlar savaş mağduru. Böyle bakmak lazım. Ama linç kültürüne çok meraklı bir toplumuz. Bu insanların misafirimiz olduğunu bilerek davranmalıyız. Birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz.”

İstanbul’un en kalabalık ilçesi olan Esenyurt’ta resmi olarak 67 bin 300 Suriyeli sığınmacı yaşıyor. Esenyurt Belediyesi 11 ay içinde 5 bin 370 Suryeliyi ülkelerine gönderdi.

Ne olmuştu?

Esenyurt Bağlarçeşme Mahallesi’nde geçen cumartesi akşamı iddiaya göre düğünden çıkan Suriyeli sığınmacı kadınlara Türk vatandaşların laf atmasıyla başlayan tartışma kavgaya dönüşmüş, 4 kişi bıçakla yaralanmıştı. Kavganın ardından duruma tepki gösteren bazı vatandaşlar sokağa çıkıp, “Burası Türkiye, Suriye değil” sloganları atıp mültecilerin dükkânlarına zarar vermişti.