Dünya Eşitlik ve dönüşümlü başkanlık çıkmazı

Eşitlik ve dönüşümlü başkanlık çıkmazı

05.07.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Kıbrıs sorununa çözüm için ikinci haftasına giren İsviçre görşmelerinde yine bir çıkmaz yaşanıyor. Çıkmazın, “siyasi eşitlik ve dönüşümlü başkanlık” konularında başgösterdiği belirtiliyor. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Rum tarafına yönelik sert açıklamalarda bulundu

Eşitlik ve dönüşümlü başkanlık çıkmazı

İsviçre’nin Crans-Montana kasabasında devam eden Kıbrıs konferansında, “siyasi eşitlik ve dönüşümlü başkanlık” başlıkları nedeniyle yine bir çıkmaz yaşandığı belirtiliyor. Dün basına basına açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Rumların rüyada bile olmayacak önerileri ortaya koymaya devam ettiğini” söyledi.
Milliyet’in edindiği bilgilere göre, Rum yönetimi lideri Nikos Anastasiadis, Birleşmiş Milletler’e (BM) sunduğu önerilerde, “siyasi eşitlik ve dönüşümlü başkanlık”tan önce, “sıfır asker, sıfır garanti”nin kabul edilmesi şartını koştu. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, “Kıbrıslı Türkler için siyasi eşitlik ve dönüşümlü başkanlık olmazsa olmaz” yaklaşımına karşı çıkan Anastasiadis, bu yaklışımı kabul etmeyeceğini ifade etti. Nitekim Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “siyasi eşitlik ve dönüşümlü başkanlık”ın kabul edilmesi durumunda, garanti ve güvenlik konusunda adımlar atılacağı mesajı vermişti.
Yunanistan ile birlikte hareket eden Rum yönetimi, “Ada’da bir çözümün hemen ardından Türk askerinin ülkeyi terk etmesini” istedi. Bunun yanında Türkiye’nin Ada üzerindeki garanti hakkının ortadan kaldırılmasını talep eden Yunanistan ve Rum yönetimi, “Bu şartlar olmazsa olmaz” yaklaşımı sergiledi. Rum lider Anastasiadis, ayrıca çözümün hemen ardından kapalı bulunan Maraş’ın, ardından da Güzelyurt’un kendilerine verilmesini istedi. Rum yönetimi, bunların yanında 100 bin Rum’un da çözümden sonra Kuzey’e dönmesi gerektiğini ileri sürdü.
Dört özgürlük...
Rum yönetimi, Kıbrıs Türk tarafının, muhtemel bir anlaşmada Türkiye vatandaşlarına dört özgürlük (serbest giriş, serbest dolaşım, serbest mülk edinme ve serbest yerleşim) sağlanması ısrarına karşı çıkıyor. Türkiyeli vatandaşların Yunanistan vatandaşlarıyla eşitlenemeyeceğini öne süren Rum yönetimi, “Yunanistan AB ülkesi. Türkiye çözümden sonra Ada’ya vatandaş doldurur” savunmasını yapıyor. Kıbrıs’ta 1960 antlaşmasına göre Türkiye ve Yunanistan vatandaşlarının eşit şekilde haklara sahip olması güvence altına alınıyordu.
Yunanistan ve Rumların tavırları karşısında ortak hareket eden Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı, “siyasi eşitlik ve dönüşümlü başkanlık” olmadan “garanti ve güvenlik başlığında” ilerleme olmayacağını anlattı. Kıbrıs Türk tarafı, BM’ye sunulan belgede “siyasi eşitlik” ve “dönüşümlü başkanlık” olması gerektiğini bildirdi. Türkiye de, Ada’da bir çözümden sonra kademeli olarak askerlerin azalacağını, ancak askerin tamamının ayrılmayacağını bildirdi. Bunun yanında garantinin sürmesi gerektiğini önerilere ekleyen Türkiye, 15 yıldan sonra garantinin yeniden ele alınabileceğini vurguladı. Türkiye vatandaşlarına uygulanacak 4 özgürlük konusu da olmazsa olmazlar arasında yer aldı.

Rum lidere çıkıştı

İsviçre’de değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rumların rüyada bile olmayacak önerileri ortaya koymaya devam ettiğini söyledi. Türkiye’nin iyi niyetle süreci yürüttüğüne işaret eden Çavuşoğlu, “Gösterebileceğimiz esnekliği gösterdik, ama karşılığında bir adım göremiyoruz” dedi. Çavuşoğlu, Rum lider Nikos Anastasiadis’in, “Türkiye hizaya gelsin” yönündeki açıklamasının sorulması üzerine, “Bu küstahça ve saygısızca bir açıklama. Türkiye her zaman doğru yoldadır. Kıbrıs Türk halkı da öyle. Dolayısıyla bu söylemleri reddediyoruz” dedi. Rum basınına sızan belgelerle ilgili de konuşan Dışişleri Bakanı, “Dürüstlüğe sığmaya belgeler sızdırıldı. Söz verilmesine rağmen...” dedi.
Konferansın “son” olduğunu tekrarlayan Çavuşoğlu, “Neticede bir çözüm olacaksa, burada, bu hafta bunun kararının verilmesi gerekiyor” ifadesini kullandı. Türkiye’nin konferans kapsamında ilkeleri doğrultusunda çalışmalar yapacağının altını çizen Çavuşoğlu, “Öyle sıfır asker, sıfır garanti gibi rüya bile olmayan konuların bizim için başlangıç noktası olmayacağını başlangıçta da söyledik, ilk akşam da söyledik, ilk sabah söyledik, şimdi tekrar söylüyoruz”
diye konuştu.

İşte Türkiye’nin önerileri

1- Garanti antlaşmalarında “mutatis mutandis”in geçerli olması (Türkiye’nin garantisi, müdahale hakkı sürecek ancak yeni duruma uyarlanacak),
2- Garantiler ya da askerin çekilmesi için herhangi bir son tarih olmaması,
3- Bir izleme komitesi kurulması,
4- Garantilerin 3 dönüşümlü başkanlık ya da 3 seçim döneminden sonra yeniden gözden geçirilmesi (Toplamda 15 yıl)
5- Askeri varlığın devamı,
6- Antlaşmanın ilk gününde önemli sayıda asker azaltılması,
7- Antlaşmanın uygulanmasıyla birlikte ilerisi için bu sayının yeniden değerlendirilmesi,
8- Ada’da sürekli asker sayısının, son tarih olmadan kalması,
9- Güvenlik ve Garanti anlaşmalarının bir protokolle birlikte kurulacak olan yeni devletin müktesebatına dahil edilmesi.