1950 yılında Kore’ye gitmiş, 25 yaşında bir Türk genci Süleyman ile onun kanatları altına aldığı küçük bir Koreli kızın öyküsü bu. Süleyman, savaş alanında gidecek hiçbir yeri olmadığını öğrendiği çocuğu yanına alarak,1,5 yıl boyunca ona babalık yapıyor. Ülkeden ayrılma vakti geldiğinde kızı olarak benimsediği Ayla’yı yanında götürmek istese de şartlar izin vermiyor. Türk askerinin üssündeki tek yetim Ayla değildi. Anne ve babasını kaybeden 20 kadar yetim çocuğa da sahip çıkılmıştı. Bütün bu çocuklar için Ankara Okulu kurulmuş ve onların bakımları, eğitimleri burada sağlanmıştı. Ve aradan geçen 60 yıl sonra O Türk askeri, 85 yaşına geldiğinde, bu küçük kızın nerede olduğunu, yaşayıp yaşamadığını öğrenmek istiyor. Ayla’yı bulma umutları tükenirken 1 ay sonra güzel bir haber geliyor. O küçük kız, şimdi 60’larında bir kadın.Ankara Okulu’ndan ayrıldıktan sonra iş bulmuş ve evlenmiş. Ayla’nın bugün sahip olduğu tek aile bireyleri, oğlu ve torunları. Koca bir 60 yılın ardından Süleyman Birbiley, Kore hükûmetinin aracılığıyla ülkeye davet ediliyor. Ankara Okulu yıkıldıktan sonra yerine yapılan Ankara Parkı’nda, yani 60 yıl önce Süleyman’ın Ayla’yı bırakmak zorunda kaldığı yerde buluşma gerçekleşiyor. Ayla şimdi 60’ın üzerinde olmasına rağmen, sonunda gurur duyabileceği anne ve babasını buldu.