Büyük Kafkas dağlarındaki en yüksek yerleşim yeri. Kınalık köyü, dünyanın en 'baş döndüren' köylerinden biri olarak biliniyor. Nüfusu bin kişiden az olan köy, Kafkas dağlarında ve deniz seviyesinden 2335 metre yükseklikte. BBC Türkçe'nin haberine göre bazı gazeteciler, buradaki köylülerin geçmişlerini 5000 yıl öncesine, Kafkas Albanyası dönemine dayandırdıklarını söylüyor. Hatta bir söylenceye göre buradaki insanlar kendilerini Nuh Peygamber'in torunları olarak görüyormuş. Kınalık köyü, Azerbaycan'ın kuzeydoğusunda zengin bir kültüre ve etnik çeşitliliğe sahip Kuba bölgesinde. Kınalık, Kafkasların tepesinde yer alırken dağın eteklerinde Kafkas Yahudileri, Tatlar, Lezgiler bulunuyor. Burada Kınalık adlı ayrı bir dil konuşuluyor. Sadece köy halkı tarafından konuşulduğu için UNESCO bu dili yok olmakla yüz yüze bir dil kategorisine koydu. Fakat bu dilin yaşama şansı hala yüksek. Kınalık'taki ortaokula giden 300 öğrenciye Azeri ve İngilizce'nin yanı sıra Kınalık dili dersleri de veriliyor. Kınalık'ta düğünler de yüzyıllardır kuşaktan kuşağa aktarılan merasimler içeriyor. Gelinin ailesi kurban kesiyor ve konuklara çay dağıtılıyor. Çay içmek de bir merasim gibi ele alınıyor diyor fotoğrafçı. Bu kültürde çay çok önemli. Köy yüksekte olduğu için fazla ürün yetiştirilemiyor. Patates ve bazı temel tahıl ürünleri köylülerin temel gıda maddeleri arasında yer alıyor. Köylüler Kafkasya ve Batı Asya'ya özgü 'lavaş' adını verdikleri yufkalarıyla övünüyor. Kadınlar iki saat içinde bir haftalık yufkalarını pişiriyor. Modernleşme, binlerce yıllık izolasyonun sonucu olarak gelişen bu gelenekleri tehdit ediyor. Kuba ile Kınalık arasında 2006'da açılan yol ile köy dış dünyaya ve ziyaretçilere açılmış oldu. Fakat zorlu çevre koşulları nedeniyle yol yılın çoğu ayı ulaşıma kapalı oluyor. Eylül'de düşmeye başlayan kar ile hava sıcaklığı -21 dereceye kadar düşüyor. Soğukla birlikte çobanlar bölgenin can damarı olan koyunları dağın aşağılarındaki daha sıcak alanlara indiriyor. Elektrik olmadığı için köylüler tezek yakıyor. Buradaki taş evlerin çoğu birçok depreme rağmen 200 yıldır ayakta. Koyunlar yiyecek ve giyimin yanı sıra diğer köylerle ticaret amaçlı da kullanılıyor. İşte bu beceriklilikleri bu insanların zorlu koşullara rağmen yüzyıllardır ayakta kalmasını sağlamış.