Gündem Gazeteci Örsan Öymen’i andık

Gazeteci Örsan Öymen’i andık

23.07.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Gazeteci-yazar Örsan Öymen, ölümünün 28’inci yıldönümünde Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında anıldı. Anmaya katılan meslektaşları Öymen’in genç nesillere iz bıraktığını vurguladı

Gazeteci Örsan Öymen’i andık

Bodrum’da 1987 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Örsan Öymen’in anma törenine, kızı Yasemin, oğlu Örsan Kunter, ağabeyi Altan Öymen ve yeğeni Aslı Öymen ile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, Yayın Koordinatörümüz Ercüment Erkul, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti(TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş, Cumhuriyet Vakfı Başkanı Orhan Erinç, Fotoğraf Servisi Müdürümüz Bünyamin Aygün’ün de arasında bulunduğu gazeteci meslektaşları katıldı. Okunan duanın ardından kardeşinin kabri başında konuşan ağabey Altan Öymen, genç nesiller için kardeşinin gazetecilik serüvenini anlattı. Öymen, “Örsan öleli 28 yıl oldu. Her yıl onu tanıyanlar ve tanımayanlar buraya gelerek onu anıyoruz. Bu da gösteriyor ki Örsan Öymen iz bırakarak ayrılmıştır bu dünyadan. Bunun dışında Örsan Öymen dışarıdaki sohbetlerde konuşuluyor ve anılıyor. Bu durum da biz ailesi için bir tesellidir” dedi.

Haberin Devamı

‘28 kitap daha yazardı’

Örsan Öymen’nin mizah yönünün de oldukça ağır olduğunu belirten ağabey Öymen, “Örsan ‘Bir İhtilal Daha Var’ kitabıyla ihtilalle öyle bir dalga geçiyordu ki, bunun üzerine rahmetli Bülent Ecevit, Örsan’a bir yazı yazarak şöyle dedi: ‘Bu kitap, ihtilal meraklılarına mizahtan daha etkili bir silah olmadığını gösteriyor.’ Daha sonra bu kitap oldukça ünlü oldu. Örsan kitap yazamaya meraklıydı. Her yıl bir kitap yazabilirdi. Eğer ölmeseydi, 28 kitap daha kazandırmış olacaktı” diye konuştu.

‘Erken bir ölümdü’

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto ise Örsan Öymen için; “Örsan Öymen gazeteci olarak benim örnek gösterdiğim bir insandır. Çünkü gazetecilik heyecanını tepeden tırnağa yaşayan bir arkadaşımızdı. Çok iyi bir gazeteciydi. Kaynaklarına çok dürüst davrandığı için de, çok da geniş bir kaynak çevresi vardı. Onun için en atlatma haberler Örsan’dan çıkardı. O heyecanı yaşamadan gazeteci olunmuyor. O nedenle de Örsan’ı hep örnek veriyorum. Dün bir anda aklımda hemen canlandı. “Suruç’taki katliamda Örsan olsaydı neler yapardı? Bunu ne kadar sürdürürdü? O arkadaşların acısını biz içimizde yaşarken o gazeteci olarak nasıl topluma yansıtırdı” diye düşündüm. Örsan’ın ölümü erken bir ölümdü. Yaşasaydı çok şeyler yapardı” ifadelerini kullandı.