Ekonomi Gelecek ‘bir miktar’ korkutuyor!

Gelecek ‘bir miktar’ korkutuyor!

09.07.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Teknoloji, konfor, pratiklik... Bunlar güzel şeyler... Ama, gelecekte bunlar, otomobil alırken kafanızı biraz karıştırabilir... Hatta, “bir miktar” korkutabilir de... Nedeni, aşağıdaki yazıda...

Gelecek ‘bir miktar’ korkutuyor

Fırsat buldukça yazar, çizerim... Türkiye’de sürücüler, genel olarak “Almışken tam olsun!” diyerek, “fulün fulu” (tabii böyle bir donanım paketi yok ya, en üst donanım paketi diyelim) bir otomobil ister. Bu donanımlardan kaçını kullandığına pek aldırış etmez. Genelde “söylemesi havalı olsun” ya da “satarken daha iyi para etsin” düşüncesiyle ister bunu... Mesela özellikle “şunlar” ve de “şu” olsun diye seçmekle uğraşmaz bile...

Haberin Devamı

Gelecek ‘bir miktar’ korkutuyor

Tamam, buraya kadar “bir derece” söz konusu sürücülerimizin haklı olduğunu düşünelim... “Varsın kullanmayıversinler, şanları olsun!” da diyebiliriz. Ancak dikkatinizi çekerim, teknoloji hala gelişiyor ve aramızda “full” donanımlı aracı olup da, halen “ABS’yi tanımam arkadaş. Ben freni pompalayarak dururum” diyen, emniyet kemeri yerine “sahte toka” kullanan varsa, bir daha düşünsün. Çünkü yeni teknolojiler, kimi zaman kullanmakta orlandığımız “akıllı telefonlar”dan bile daha akıllı hale getiriyor otomobilleri... Getirecek de...

‘Efendim abicim!’

Mesela son dönemde piyasaya çıkan B sınıfı yani küçük sınıf otomobillerde bile akıllı telefonlarımızı aracın ekranına entegre eden teknolojiler ve sistemler yerini almaya başladı... Şayet siz, telefonunuzda navigasyon, Siri yahut benzeri nimetleri kullanmıyorsanız, otomobiliniz ne yapsın? “Güller gibi sistemim var arkadaş, bir kez bile kullanmadı yaaa!” diye arkanızdan söylenip durduğunu hiç düşündünüz mü? Üstelik bu bağlantı sistemleri, yarın öbürgün yolda kaldığınızda ya da kendinizi kötü hissettiğinizde yardım çağırabilecek düzeye geldiğinde, siz yine uzak mı kalacaksınız? İşte tüm bunlar ürkütücü... Çünkü günün birinde “Otomobil kadar aklım yok be!” diye “hayıflanmak” mümkün!

Haberin Devamı

Gelecek ‘bir miktar’ korkutuyor

Tabii korkunun pek faydası yok... Yani bir süre sonra sizden direksiyonu devralacak otomobiller piyasada olacak. “Oğlum, bunun kafası atarsa, beni kimbilir nerelere götürür?” diye “tırsacağımız” otomobillerden bahsediyorum. Ya da bolca elektrikli otomobiller... Devir kesiciye kadar zorlayıp da “raaaaattatatatatataaaa” sesi almak için gaza sonuna kadar bastığınızda “tısssss” sesi çıkaranlardan hani! Bir de çevresindeki otomobillerle konuşabilen otomobiller gelecek. Aracınızdaki kablosuz internet bağlantısı sayesinde, en yakındaki otomobille bağlantı kurup “Arkadaş çok hızlı geliyorsun. Bak ben de yoldayım, birazdan orada olacağım. Yavaşla da, bir tatsızlık, kaza filan olmasın!” diyecek. Yahut da, gideceğiniz rota üzerinde bir araç bulup, size bile haber vermeden “Şişşşt, kırmızı otomobil, senin orada yol durumu ne alemde?” diye soracak...

Haberin Devamı

Temiz çorap şart!

Tabii şu satıra kadar yeterince ürkmüş olabilirsiniz... Her şey o kadar da kötü değil elbette... Sizin ruh halinizi anlayıp da, iç mekan havasını ona göre ayarlayan, sevdiğiniz kokuları “fısssttt”layan otomobiller hiç de uzak değil. Bir firmanın böyle bir konsepti vardı hatta. Nissan olabilir, ihtiyarladığım için hatırlayamadım şimdi!

Gelecek ‘bir miktar’ korkutuyor

Bir de şu sıralar dünya tanıtımı yapılan Audi’nin yeni nesil A8’i var... Duyduğuma göre, aracın “uzun” versiyonunda, arkada oturanlar için güzel bir sürpriz varmış. Koltuktaki masaj fonksiyonunun yanı sıra, ön sağ koltuğun arkasında da, “ayak masajı” fonksiyonu olacakmış. Zira ayak masajı, insanları rahatlatan ve zihinsel faaliyetlerini artıran bir unsurmuş. Bu nedenle çok yoğun tempoda çalışan işadamları ve yöneticiler için düşünülmüş. Tabii, temiz çorap şart!