Gündem Görmezden geliyorlar

Görmezden geliyorlar

16.05.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Engellilerin erişimi hakkında tablo oldukça kötü... 2015 yılının temmuz ayından bu yana tüm kamusal alanlar, ulaşım araçları, AVM ve parklar, bahçeler engellilerin erişimine uygun olmalı Ancak bu zorunluluk yasada kaldı, gündelik hayata yansımadı. Engelliler evlerinde hapis hayatı yaşarken, onların erişimine uygun yapılan yapılarda da halkın duyarsızlığı ‘engel’ oluyor

Görmezden geliyorlar

Engelliler Haftası’nda engellerin en fazla olduğu şehirlerin başında gelen İstanbul’da halkın duyarlılığını görmek için ‘cam kemik’ hastası Cem Argun’la (46) sokağa çıktık. Argun’la ilk durağımız Yenibosna Metro İstasyonu oldu. Herhangi bir sorun yaşamadan metroya bindiğimiz Yenibosna’dan Yenikapı’ya ulaştık. Hedefimiz Taksim Meydanı.

Haberin Devamı

Sıra gelmiyor

Yenikapı’daki istasyonun çok katlı olmaması sebebiyle asansörlere ilgi az. Bu nedenle Argun, rahatlıkla metroya ulaşabiliyor. Ancak Taksim’e geldiğimizde işler değişiyor. Argun’un, duraktan meydana çıkması için iki farklı asansörü kullanması gerekiyor. Giriş kattaki asansör bir üst kata çıktığı ve bu yüzden pek kullanılmadığı için Argun, bu asansöre binerken bir sıkıntı yaşamıyor. Fakat birinci kattan meydana çıkacak asansör oldukça yoğun. Argun, asansörün önünde sıra oluşturan insanların arasına karışıyor ve gelecek ilk asansörü beklemeye koyuluyor. Asansör gelir gelmez de sağlıklı ve gencecik insanlar bir anda açılan kapıdan içeriye hücum ediyor. Haliyle de Argun’a yer kalmıyor. Ancak kimse bu durumdan rahatsız olmuyor.

Haberin Devamı

Görmezden geliyorlar

Asansör çilesi

İnsanlar onu görmezden gelerek tekrar asansör önünde kümeleşmeye başlıyor. Normalde asansör sadece engelli, yaşlı ve hamile ile çocukluların kullanımı için yapılsa da, ‘sağlıklı’ insanlardan engelliye yer kalmıyor. Asansörün ikinci kez alt kata uluşmasıyla aynı sahne bir kez daha tekrarlanınca Argun çaresiz, asansörün 3. seferinde kendine yer bulmayı umuyor. Neyse ki bu kez sıradaki 55-60 yaşlarında bir adam, ‘Buyurun öncelik sizin’ diyerek Argun’un asansöre girmesine yardımcı oluyor. Biz bu yaşananlara şaşırırken Argun, “Ben alışığım,bunu her gün yaşıyorum” diyor.

Rampayı açmıyor

Sadece metro istasyonlarında sorun yaşamayan Argun, benzer sıkıntılarla İETT otobüslerinde de karşılaşıyor. Aynı gün buna da tanık oluyoruz. Şişli’ye ulaşmak için Elmadağ’dan 54Ç Çıksalın-Taksim hattında sefer yapan bir otobüse binmeye çalışırken şoför, engelliler için araçlarda özel olarak bulundurulan rampayı açmak için otobüsü eğemeyeceğini belirtip yoluna devam ediyor. Neyse ki arkadan gelen otobüsün şoförü rampayı açarak Argun’u araca alıyor. İlk otobüsün şoförünün keyfi olarak rampayı açmamasına değinen Argun, “Bindiğimiz otobüsteki gibi hemen hemen tüm otobüslerde rampa bulunuyor. Fakat buna rağmen bazı otobüs şoförleri engelli vatandaşları almak istemiyor. Çünkü bunu kendilerine zaman kaybı olarak görüyorlar” diye yakınıyor.

Haberin Devamı

Erişime uygun olması zorunlu

Türkiye’deki umuma açık hizmet veren her türlü yapının, park bahçe, spor salonu, stadyum ve toplu taşıma araçları dahil 7 Temmuz 2015’ten bu yana engellilerin erişimine uygun olması zorunlu. Bu zorunluluk 1 Temmuz 2005’te çıkan 5378 sayılı Engelliler Kanunu’yla getirildi ancak geçiş süreci olan 11 yılda hem kamu hem de özel sektör büyük oranda sınıfta kaldı. Aradan geçen sürede geçtiğimiz yıl sonuna kadar engellilerin hizmet alacağı 1 milyon 525 bin 178 binadan sadece yüzde 2.5’ine denk gelen 37 bini ‘erişilebilirlik kriterlerine’ göre incelenebildi. Bu 37 bin binanın da sadece 3 bin 380’inin yüzde 70 oranında erişilebilir olduğu ortaya çıktı. En ilginç veri ise 7 Temmuz 2015’e kadar valilikler bünyesinde kurulan Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Komisyonları’nın tek bir ceza dahi kesmemesiydi.

‘Tişörte değil erişilebilirliğe bakıyoruz’

Yolculuğun sonunda Argun’dan bizim sadece 1 gününe tanık olduğumuz İstanbul’da engelli
olmayı dinliyoruz:“Benzer sorunları sadece toplu taşıma araçlarını ya da asansörleri kullanırken yaşamıyoruz. Günlük yaşantımızda her alanda bu gibi sıkıntılarla karşı karşıya kalıyoruz. En basiti bir mağazaya gidip kendime bir tişört almak istesem önce engelliler için girişlerinin uygun olup olmadığına bakıyorum ve yazık ki birçoğunun da engelliler için uygun olmadığını görüyoruz. Ben de fiziksel olarak bana uygun olan mekânlara gitmeye çalışıyorum. Bu yerleri de zaman içerisinde tespit etmeye başladım. Çünkü başka çıkar yolumuz yok. Oysa işletme sahiplerinin de bizlerin tüketici olduğunu anlaması ve buna uygun olarak mekânlarını dizayn etmeleri gerekiyor. Biz varsak öncelik bizim ama toplum bunun farkında değil. İnsanların birçoğu halen engelli vatandaşlara karşı ya önyargı ya da acıma duygusu ile yaklaşıyor. Sizin hiç gözlerinizin içine bakıp ‘Allaha şükürler olsun’ diyen oldu mu? Benim oldu ve inanın bu durum benim canımı çok acıttı. Diğer taraftan da birçok şey için öncelik engelli bireylere tanınmışken, insanların birçoğu bu duruma uymadıkları gibi bizim varlığımızdan da rahatsız olduklarını beden dilleriyle gayet açık bir şekilde belli ediyorlar.”

Haberin Devamı

Maaşı kesilmiş

Haberin Devamı

Argun yakın zamanda engelli maaşının kesilmesi şokunu da yaşamış: “19 yaşından beri devletten aldığım bir engelli maaşım vardı ama 6 ay önce maaşım ve sağlık sigortam iptal edildi. Nedeni ise ailemin gelirin asgari ücretin üçte birinden fazla olması. Ama bu gelir bana değil aileme ait. Yıllarca az da olsa belli bir gelirim vardı, fakat şimdi herhangi bir gelirim bulunmuyor ve ben ailemden para almaya çekiniyorum.”