Gündem 1. SAVCI: Anayasal hak 2. SAVCI: Örgütün işi

1. SAVCI: Anayasal hak 2. SAVCI: Örgütün işi

09.03.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Savcı Özcan, 3 öğrenci için ‘terör örgütü üyesi olmak’ suçundan 15’er yıla kadar hapis cezası istedi. Davanın önceki savcısı İlimoğlu ise “eylem Anayasal düşünceyi açıklama sınırları içerisinde” diyerek beraatlarini istemişti

1. SAVCI: Anayasal hak 2. SAVCI: Örgütün işi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla yapılan “Roman Buluşması”nda pankart açarak parasız eğitim isteyen 3 öğrenci hakkındaki davada Savcı Adem Özcan, sanıkların “yasa dışı silahlı terör örgütü DHKP/C üyesi olmak” suçundan 7 yıl 6 ay ile 15’er yıl arasında değişen hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Daha önce bu davaya bakan ancak geçtiğimiz yıl görev yeri değiştirilen insan hakları konusunda uzman savcı Kasım İlimoğlu ise 24 Mayıs 2011’deki duruşmada, “sanıkların eyleminin Anayasal düşünceyi açıklama sınırları içerisinde bulunduğunu” belirterek beraatlerini istemişti.
14 Mart 2010’da yapılan “Roman Buluşması”nda Berna Yılmaz, Ferhat Tüzer ile Utku Aykar, “Parasız eğitim istiyoruz, alacağız” yazılı pankart açmışlardı. Gözaltına alınan 3 gençten Yılmaz ve Tüzer tutuklanırken, Aykar serbest bırakılmıştı.

Önce beraat, sonra ceza istendi
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılanan Yılmaz, Tüzer ve Aykar hakkında 24 Mayıs 2011’de mütalaasını veren o dönemin duruşma savcısı Kasım İlimoğlu, sanıkların eylemlerinin “anayasal düşünceyi açıklama ve ifade etme” sınırları içerisinde gerçekleştiği ve şiddet içeren eylemlere başvurmadıkları gerekçesiyle, sanıkların beraatlarına karar verilmesi yönünde görüş bildirdi.
Ancak İlimoğlu, görüşünü açıkladıktan kısa bir süre sonra Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun kararıyla özel yetkileri kaldırılarak Büyükçekmece Savcılığı’na atandı.
Duruşma savcısı olarak görevlendirilen Adem Özcan ise son duruşmada dosyayı inceledikten sonra yeni bir mütalaa vereceğini söyledi. Bu süreçte 19 ay tutuklu kalan Yılmaz ve Tüzer 6 Ekim 2011’deki duruşmada tahliye edildi.

Haberin Devamı

‘Eylemleri bütün olarak terör suçu’
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen ve tutuksuz sanık Berna Yılmaz’ın katıldığı duruşmada Savcı Özcan, esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Mütalaasında DHKP/C terör örgütünün kuruluşu ile faaliyetlerini anlatan Savcı Özcan, özetle şunları söyledi:
“Sanıkların DHKP/C terör örgütünün alt yapılanması olan Halk Cephesi ve Gençlik Federasyonu isimli oluşumların düzenlemiş olduğu birden fazla eyleme katıldıkları, eylemlerinin süreklilik ve çeşitlilik arz ettiği, sanıkların DHKP/C terör örgütü güdümünde yayın yapan basın ve yayın kuruluşları aracılığıyla verilen talimatlar ve yapılan çağrılar doğrultusunda bu yasadışı gösterilere katıldıkları, bu haliyle sanıkların eylemlerinin bir bütün halinde silahlı terör örgütü üyesi olmak suçunu oluşturduğu, yargılama sonucu elde edilen tüm delillerden anlaşılmıştır.”
Savcı, bu nedenle Berna Yılmaz, Ferhat Tüzer ve Utku Aykar’ın, “DHKP/C terör örgütü üyesi olmak” suçundan 7 yıl 6 ay ile 15’er yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmasını talep etti. Duruşma, 31 Mayıs 2012’e erteledi.

Haberin Devamı

‘Eyleme katılmak suç değil’
Davada 24 Mayıs 2011’de görüşünü açıklayan Savcı Kasım İlimoğlu ise “Haklarında kapatılma ve yasaklama kararı olmayan dernek, sivil toplum örgütlerinin eylemlerine katılan sanıklara sırf katılımları dolayısıyla sorumluluk yüklenemez” demişti. Sanıkların eyleminin basın açıklamasına katılmak olduğunu, bu toplantıların Haklar ve Özgürlükler Cephesi, Halk Cephesi ve Gençlik Federasyonu isimli dernek ve oluşumların organizasyonunda gerçekleştirildiği belirten İlimoğlu, “Sanıkların terör örgütünün gönüllü olarak faaliyetlerine katılıp katılmadıklarnın araştırılması gerekir” diyerek bu konuda araştırılma yapılmadığına da işaret etmişti.
İlimoğlu, şunları vurgulamıştı: “Anayasa’da düşünceyi açıklama özgürlüğü ile gösteri düzenleme hakkı ayrıntılı olarak anlatılıyor. Eylemler silahsız ve saldırısız toplantı ve yürüyüşler önceden izin almadan dahi yapılabiliyor. Dernek ve sivil toplum örgütlerinin eylemlerine katılan sanıklara sırf katılımlarından dolayı ceza sorumluluğu yüklenemez.”
İlimoğlu, sanıkların ayrı ayrı beraatlerini talep etmişti.