Gündem 35 yıl sonra ortaya çıkan sır

35 yıl sonra ortaya çıkan sır

12.08.2009 - 14:23 | Son Güncellenme:

Tiyatrocu Atilla Olgaç'ın anlattığı bir olayla gündeme taşınan iddialarla ilgili şok bir gelişme yaşandı

35 yıl sonra ortaya çıkan sır

14 Ağustos 1974’te Kıbrıs Barış Harekâtı ikinci evredeyken çekilen fotoğraflar, 35 yıl sonra tekrar gündeme bomba gibi düştü.

Haberin Devamı

Bunun nedeni, Türk askerleri tarafından teslim alınan fotoğraftaki 5 Rum askerinin kalıntılarının Kuzey Kıbrıs’taki bir Türk köyünde yer alan su kuyusunun içinden çıkması oldu.

35 YIL SONRA ORTAYA ÇIKAN SIRKıbrıs’ta barış harekâtından sonra her iki tarafın kayıplarını bulmak için kurulan BM öncülüğündeki komisyonun yetkilisi Elias Georgiades, araştırmaları sonucunda 2006 yılının sonlarında adanın kuzeyinde terk edilmiş bir köydeki su kuyusunda yapılan araştırmalarda 14 kişiye ait olduğu belirtilen kemik parçaları bulundu.

Kemikler, Kayıplar Komisyonu tarafından çatışmalar sırasında yakınlarını kaybeden kişilerden alınan DNA örnekleri ile analiz edildiğinde bunlardan 5’inin 35 yıldır kayıp olan Rum askerlere ait olduğu, hem de bu askerlerin 14 Ağutos 1974’te Türk ordusu tarafından teslim alınan askerler olduğu belirlendi.

Haberin Devamı

ATİLLA OLGAÇ OLAYITiyatro sanatçısı Atilla Olgaç, 22 Ocak'ta katıldığı "Orada Neler Oluyor" isimli programda, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sırasında biri esir 10 Rum askerini öldürdüğünü söyledi. "İlk öldürdüğüm çocuk 19 yaşında esir düşmüş bir askerdi. Silahı yüzüne doğrulttuğumda yüzüme tükürdü. Alnından vurdum, öldü" ifadelerini kullanmıştı. Olgaç, tepkiler üzerine sözlerinin gerçek olmadığını anlattıklarının senaryo olduğunu iddia ederken, Rum kesimi ayağa kalkmıştı.

'SAVAŞ SUÇU' İDDİASIGeçtiğimiz cuma günü askerlerin ailelerine konuyla ilgili bilgi verilmesinin ardından dün de resmi açıklama Rum Dışişleri tarafından yapıldı ve olay dünya basınında geniş yer buldu. Rum gazeteleri ve TV’leri açıklamanın ardından habere geniş yer veririken Rum ve Yunan televizyon kanalları da askerlerin ailelerini canlı yayına çıkardı.

Ölen askerlerden birinin ağabeyi Andreas Hadjikyriakos, “Bu infazı kesinlikle kabul etmeyeceğiz. Sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz” dedi. Yunan Dışişleri Bakanlığı da, “Bu olay, Türkiye’nin müdahalesi sırasında savaş suçları işlendiğini kanıtlıyor” açıklamasını yayınladı. Rum basını fotoğraflarda görülen askerlerin kimliklerini ve yaşlarını da yayınladı.

Haberin Devamı

* K. Antonakis Michael (30)

* Nicolaou P. Chrisostomos (26)

* H. Philippos Stephanos (19)

* P. Ioannis Charalambos (24)

* Skordis C. Georghios (25)

535 KAYIP BULUNDUKıbrıs’taki kayıpların akıbetinin açıklığa kavuşması için çalışan Kıbrıs Türk Kayıplar Komitesi Üyesi Gülten Plümer Küçük, 2004’ten bu yana Kıbrıslı Türk ve Kıbrıs Rum olmak üzere toplam 535 kayıp kişi bulunduğunu kaydederek, 164 kayıp kişinin kimliklerinin tespit edildiğini ve ailelerine teslim edildiğini söyledi. Şimdiye kadar ortaya çıkartılan kemiklerden elde edilen bulgulara göre kayıplardan 120’si Kıbrıslı Rum; 44’ü ise Kıbrıslı Türk.

BU FOTOĞRAF İKON OLMUŞTUBarış harekâtında esir alınan 24 yaşındaki Ioannis Papayiannis’e sigara ikram eden Türk askerinin bu fotoğrafı barış harekatının ikon fotoğraflarından biri olmuştu. Yabancı ajansların da Kıbrıs harekatı için en çok yer verdiği karelerden biri haline geldi. Rumlar şimdi bu karedeki askerin kemiklerinin bulunmasının ardından Cuma günü asker için özel bir cenaze töreni düzenlemeye hazırlanıyor.

Haberin Devamı

'BİZ DE MASUM TÜRKLERİ KATLETTİK'Esir Rum askerlerinin Türk ordusu tarafından infaz edildiğine ilişkin iddia tartışılmaya devam ederken Rum basını da 1974’te Rum EOKA çetelerinin Türk köylerine yönelik katliamlarını anlatan bir yazı dizisi başlattı.

Rum Kesimi’nin etkili gazetelerinden Politis’ta iki EOKA militanının ifadelerine dayanarak hazırlanan yazı dizisinde “1974: Savaş Suçları” isimli araştırma dosyasında Andreas Parashos imzasıyla yer alan “Muratâğa, Atlılar ve Sanallar’da 106 Kadın-Çocuğun Katledilmesi -1974’te Kıbrıslı Rumlar Tarafından Kıbrıslı Türklere Karşı İşlenen En Büyük Savaş Suçu” başlıklı araştırma haberi büyük yankı uyandırdı. Haberde Rumlar’ın Kıbrıslı Türk kadınlarına tecavüz ettiği, gündüzleri hırsızlık geceleri tecavüz edildiği iki EOKA mensubu tarafından itiraf edildi.

İtiraflarda Gazimagosa’da bulunan Türk köylelerinde kadınlı çocuklu sivillere yapılanlar şu cümlelerle anlatıldı:

'106 KİŞİYİ HUNHARCA ÖLDÜRDÜK'

Haberin Devamı

“Muratâğa, Atlılar ve Sandallar Magosa Kazası’ndaki üç küçük Kıbrıs Türk köycüğüydü. Sakinlerinin toplam sayısı yaklaşık 200 idi, bunların çoğu Muratağa’da ikamet ediyordu, sayıları 100 civarındaydı. PigiPeristerona (Alaniçi) Milea (Yıldırım), Limnia (Mormenekşe) ve Agios Sergios (Yeni Boğaziçi) köylerine çok yakındı. Kıbrıs’ın yakın tarihindeki en büyük savaş suçu o üç köyde Kıbrıslı Türklere karşı işlendi. Büyük çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 106 insan 14 Ağustos 1974’te EOKA-B katilleri tarafından büyük bir soğukkanlılıkla katledildi.

TÜRK ASKERLERİ CANLI CANLI UÇURUMDAN İTMİŞLERDİ
Kıbrıs Harekatı'yla ilgili daha önce ortaya çıkan sırlar da kanı donduran türdendi. Rum yazar Panikos Neokleus’un Kıbrıs Barış Harekátı sırasında askerlik yapan Rumların anılarını derlediği "Kıbrıs’ta 1974’te göz ardı edilenler" adlı kitap, savaşta yaşanan korkunç bir katliamın itirafına da sahne olmuştu.

Kıbrıs Rum yönetiminde, Kıbrıs Barış Harekátı’nın yapıldığı 20 Temmuz 1974’te asker olan bir grup Rum komando, Kıbrıslı Türk mücahitlerin, esir düşmelerine rağmen canlı canlı uçuruma atıldığı Doğruyol baskınına katıldıklarını itiraf etti.

Kıbrıs Barış Harekátı’nın kader anı olarak adlandırılan Doğruyol muharebeleri, Türk Ordusu’nun Girne’den çıkarma yaptığı ve aynı anda Beşparmak Dağları’nın ardına paraşütçü komandoları indirdiği 20 Temmuz 1974 gecesi yaşandı.

Kıbrıslı Türklerin uzun yıllardır elinde bulunan Doğruyol tepesindeki mevziler, 20 Temmuz gecesi, Rumların Girne’nin Bellapais (Beylerbeyi) bölgesindeki komando taburuna bağlı birliklerin baskınına uğradı.

Mevzilere sızma operasyonu düzenleyen Rum komandolar, kısa bir süre de olsa Barış Harekátı planlarını tehlikeye düşürdü. Tepe ve mevziler şiddetli çatışmaların ardından geri alındı ancak Rum komandolar, baskın sırasında esir aldıkları 20’ye yakın mücahidi canlı canlı uçuruma atarak katletti.

50 Rum askerin savaşın başladığı gün yaşadıklarının anlatıldığı kitapta, 3 asker Doğruyol baskınına bizzat katıldıklarını ve Türkleri esir aldıklarını itiraf etti. Rum askerler, esirleri öldürdüklerini gizledi ancak katliamın yapıldığı saldırıya katıldıklarını vurguladı.