Gündem 82 çiftlikten 7'si taşınmadı

82 çiftlikten 7'si taşınmadı

21.07.2009 - 12:36 | Son Güncellenme:

İzmir Çevre Müdürü'ne göre balık çiftliklerinde sorun yok

82 çiftlikten 7si taşınmadı

İZMİR’de 82 balık çiftliğinden 7'si henüz açık denize taşınmadı. ÇED ve yer kiralama süreci süren bu çiftlikler de taşınınca kıyıda balık çiftliği kalmayacak. Çevre ve Orman İl Müdürü Osman Tatar, İzmir'in balık çiftlikleri konusunda Türkiye’nin en başarılı ili olduğunu öne sürdü.

Kıyıları balık çiftlikleri ile kuşatılan Karaburun Yarımadası’nda yakın bir gelecekte sahilde balık çiftliği kalmayacak. İzmir’de balık çiftlikleri açısından bir sorun olmadığını ve mevcut balık çiftliklerinin kısa sürede açık denize taşındığını, taşınmayanların ise taşınmak için çalışmalarını sürdürdüğünü söyleyen İl Çevre ve Orman Müdürü Osman Tatar, “İzmir balık çiftlikleri konusunda Türkiye’nin en başarılı ili. 82 balık çiftliğinden kurallara uymayan sadece 7 tane kaldı. Onların da 4'ünün ÇED süreci yeni bitti, İl Özel İdaresi’nden deniz yüzeyi kiralama aşamasında. Geri kalan 3 tanesinin de ÇED süreci sürüyor” diye konuştu.

SAHİLDE BALIK ÇİFTLİĞİ KALMAYACAK Çevre ve Orman İl Müdürü Osman Tatar, balık çiftliklerinin koylardan ve sahilden açığa taşınmasını öngören ancak Danıştay tarafından yürütmesi durdurulan ‘Denizlerde Balık Çiftliklerinin Kurulamayacağı Hassas Alan Niteliğindeki Kapalı Koy ve Körfez Alanlarının Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in yayımlandığı tarihte İzmir’de 64 balık çiftliğinin faaliyet gösterdiğini anlattı. Daha sonra kurulanlarla bu sayının 82'ye ulaştığını belirten Tatar, “Tebliğ yayımlandığında 64 çiftlik vardı bunlardan 59'u tebliğe uygun değildi. Sadece 5'i uygundu. Bu 59 rakamı tam tersine döndü 7 tane kaldı. Biz 6 işletmeye biyolojik çeşitliliğin tahribinden 140 bin lira ceza kestik. Bu cezaların kesilmesi olayı hızlandırdı. Ne kadar kararlı olduğumuzu gördüler. Kala kala 7 tane kaldı. Bunlar bir yandan taşınma hazırlıklarını sürdürüyorlar. Bu 7 tanenin bu aşamada taşınması cezai işlem gerektiriyor. Bitirip onlar da taşınacak. Geri kalanında bir sorun kalmadı” diye konuştu.

Düzenlemenin balık çiftliklerine çekidüzen verdiğini belirten Tatar, “Küçük, ilkel olanlar kapandı, bazılarını Yunanlılar aldı, küçük olan bazıları birleşti. Eskiler kapandı, büyükler kaldı, bir şekilde düzen geldi. Uzağa açılma bir miktar para gerektiriyor. Sermayen varsa, teknolojin varsa açığa gidersin, o yönden bir tırpan da gelmesi iyi oldu. Kültür balıkçılığı ekonomik açıdan aslında çok önemli bir sektör. Teknolojinin yakalanması müthiş bir şey ama çevreye duyarlılık yönü zayıftı şimdi o yönleri de güçlendiriliyor” dedi.

ORKİNOSA AYRI BAKMAK LAZIM İzmir’de bulunan orkinos çiftliklerinin açıkta olduklarını bu nedenle 24 Ocak 2007’de yayınlanan tebliğle ilgili bir sorunların bulunmadığını, ancak yeniden ÇED yapacaklarını anlatan Tatar, orkinos üreten çiftliklerin normal balık çiftlikleri olarak görülmesinin yanlış olduğunu düşündüğünü söyledi. Tatar, “Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile anlaşamadığımız bir nokta da onların orkinosu normal balık çiftliği olarak görüyor olmaları. Ben bunları kirleticilik ve risk faktörü çok yüksek olan bir tesis olarak görüyorum. Bakanlığın nazarında ise çipura, levrek neyse orkinos da o. Çipura, levreğin tanesi 500 gram, öteki 100 kilo. O yüz kilo pislediği zaman denize büyük oranda kirlilik, bir yağ tabakası akıyor. Bu yağ birçok balığın ölmesine neden oluyor. Ayrıca onların yakalanıp hasat edilmesi de ayrı bir kirlilik yaratıyor. Bunun balıkçı da farkında değil. Bu yönden bakıldığında orkinos çiftliklerinin ayrı şekilde değerlendirilmesi ya da onlar için ayrı bir düzenleme yapılması daha doğru olacaktır” diye konuştu.