Gündem 90 bin asker donarak ölmedi

90 bin asker donarak ölmedi

12.01.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Enver Paşa’nın torunu Osman Mayatepek, “‘90 bin askerimiz donarak öldü’ temcit pilavı gibi pişirilip sürekli karşımıza çıkarılan bir yalandır. Sarıkamış, tamamen bir vatan müdafaasıdır” dedi

90 bin asker donarak ölmedi

Enver Paşa’nın torunu Osman Mayatepek, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasında Sarıkamış’ta gerçekleşen ve binlerce askerin hayatını kaybettiği çatışmalarla ilgili ilginç iddialarda bulundu.
‘Temcit pilavı gibi’
“Sarıkamış şehitlerini anmak için yapılan tören Türk milletinin kahramanları için yapabildiği fedakarlıkların canlı bir örneğidir” diyen Mayatepek, “10 bin kişi eksi 9 derecede, Sarıkamış Şehitliği’ne yürüyüp saygı duruşunda bulunup şehitlerimiz için dua etmiştir.
Devlet ciddiyetiyle de fevkalade uyum gösteren bu yürüyüşe Gençlik ve Spor Bakanı, Kuvvet Komutanları, Kars Valisi ve milletvekillerinin de katılması herhalde Mehmet Akif Ersoy’un duasını bir kere daha gönüllere bahşetmiştir.
Bundan evvel yapılan benzer bazı törenler, ister istemez amaç ‘Şahsi reklam mı, Sarıkamış sırf araç mı?’ diye düşündürmüştür. Bir magazinsel hava içinde tarihin çarpıtılıp gazete sayfalarını süsleme çabaları, kanaatimce şehitlerin saygısına hakarettir.
En acıklı olan nokta ise temcit pilavı gibi pişirilip sürekli karşımıza çıkarılan ‘90 bin askerimiz donarak öldü’ yalanıdır. Bunun mimarı ise kendi beceriksizliğini örtmek için 9. Kolordu Kurmay Başkanı Şerif Bey’in 1922 senesinde yayınladığı ve tamamen bir uydurma olan hatıratıdır” dedi.
‘Sarıkamış kaçınılmazdır’
Mayatepek şöyle devam etti: “Özet olarak, Harbiye Nazırı Enver Paşa ve Erkanı Harbiye Başkanı General Bronsart Schellendorf tarafından, Noel dönemine rastlayacak ve Rusları sürpriz bir karşı hücum ile mağlup etmeye yönelik bir teşebbüstür.
Maalesef basının bir bölümü bile, ciddi araştırmalar yapmadan veya ’magazin’ havasında bazı şahıslar gibi tarihi çarpıtıp gazete sayfalarını süsleme çabası içindedir. 98 sene geçmiş olmasına rağmen Sarıkamış hâlâ gerektiği gibi değerlendirilmemiştir. Bilhassa 1920’den itibaren siyasi çekişme malzemesi olmuştur.
Amaç nettir: Rus orduları Batı cephesinde Almanlar ile harp içindedir. Bizim cephede ise çok az sayıda (100 bin civarı) asker kalmıştır. Rus ordusunun bir kısmı Sarıkamış civarındadır ve yanlış cephelenmiştir. İlk Rus saldırıları Kasım’da (1914) Köprüköy ve Azap Muhabereleriyle başlamıştır.
Burada 3. Ordu komutanı Hasan İzzet Paşa büyük bir hata yapıyor ve Rusları yenmesine rağmen takip edip son darbeyi vurmak yerine, orduyu 15 kilometre geriye çekiyor. Yani savaşı kazanan taraf kaçan düşmanı kovalayamıyor, geri çekiliyor. Hatta Rusları takip etse Sarıkamış’a ihtiyaç olmazdı. Ruslar Erzurum’a gelmişler, sen onlarla Köprüköy ve Azap’ta savaşıp yenmişsin ve Sarıkamış’a çekilmeye zorlamışsın ama taarruz edip tamamen mağlup etmek yerine geri çekiliyorsun.”
‘Emirler uygulanmalıydı’
“Enver Paşa’nın emirleri yerine getirilseydi Sarıkamış zaferle biterdi” diyen Mayatepek, “Bir de hep iklim şartlarından bahsetmeye bayılırlar. Hava soğuktu falan. Bu bir savaş ve nerede, ne zaman ve hangi şartlar altında gerekiyorsa savaşacaksın.
Şayet komutanlar Enver Paşa’nın emirlerini yerine getirseydi Sarıkamış zafer ile biterdi. 1-9 Kolordu Rus cephesini arkadan çevirecekti. 2-10 Kolordu ise 24 Aralık’ta Bardız bölgesinde olup, 9 Kolordu ile birleşip Rusları çevirecekti.
Maalesef gerçekleşen farklıydı: 1- 10 Kolordu Hafız Hakkı Paşa komutasında Bardız’a gitmesi gerekirken, 30 ve 31 Tümenler Rus birliklerinin peşine takılıp Koşur istikametine yöneldi. Yalnız 32 Tümen Bardız’a ilerledi.
25 Aralık’ta ve Sarıkamış’ın batısında Rus Ordusu’nun arkasına düşmesi gereken 10 Kolordu, tamamen Haffız Hakkı’nın ‘zafer kazanma ihtirası ile yolu 75 kilometre uzattığı yetmezmiş gibi, Allahuekber dağlarını geçmeye mecbur kalmış ve fırtına ve tipiye yakalanıp çok büyük zayiat vermiştir.
2- 9 Kolordu ise 3. Ordu ile 24 Aralık’ta Bardız’da birleşir. Cephe arkasındaki Rus birliklerine taarruz etmek için Kötek yönüne gitmesi ve Rus ihtiyat kuvvetlerine taarruz edip Sarıkamış’a iltihak etmesi gerekiyordu.
Maalesef yine evdeki hesap çarşıya uymamıştır. Bu sapmanın başlıca sebebi Hafız Hakkı Paşa’nın 25 Aralık’ta Sarıkamış’ta olacağı varsayımı ile Enver Paşa’nın, ‘10 Kolordu yalnız kalmasın’ diye yönünü Kötek’ten, Sarıkamış’a çevirmesi olmuştur.
Netice olarak 10 Kolordu yüzde 80 zayiatla bitkin bir şekilde ancak 29 Aralık’ta Sarıkamış’a gelebilmiştir.
Bütün bu hataların ve Enver Paşa’nın emrine uymamanın neticesi olarak 9 Kolordu’nun kuzeybatıdan, 10 Kolordu’nun kuzeydoğudan taarruz etmesi gereken Sarıkamış, Rus takviye kuvvetleri tarafından güçlendirilmiş ve maalesef savunma yapmak da bile zorlanacak olan Ruslar demiryolu ile nakliye avantajıyla 31 Aralık’ta taarruz edecek duruma gelmiştir” dedi.

Haberin Devamı

‘Rakamlar palavra’
Mayatepek, “Rakamlar tam bir palavra. En şiddetli dönemde 3. Ordu’nun toplamı 118 bin kişi iken ve bunun ancak 75 bin kişisi muharip sınıfında olan bir ordu nasıl olur da 90 bin şehit verir. Şerif Bey’in kendi beceriksizliğini örtbas etmek için ortaya attığı “90 bin askerimiz Allahuekber dağlarında donarak öldü” bir karalama kampanyasından başka bir şey değildir. Ciddi kaynaklar ve Genelkurmay arşivleri, hastalıktan ve savaştan ölenler dahil kayıp sayısını 35 bin civarında olarak veriyor. Kazım Karabekir 1921’de Enver Paşa’nın yurda dönmesini engellemek için basın yoluyla bir kampanya başlamasını istemiştir. Savaştan sonra bu iftirayı ortaya atanların amacı Enver Paşa’yı küçük düşürüp halk nezdindeki itibarını ve etkisini yok etmektir. Mustafa Kemal Paşa da günün siyasi-askeri hususları nedeniyle bir telgrafla Kazım Karabekir’e olumlu cevap vermiştir. Havada düzmece haberler uçmaya başlamış ve Enver Paşa’nın Bolşevik, dinsiz (Kuran’ı yanından hiç ayırmayan ve namaz kılan bir komutan) kadınlara olan zaafı yazılmıştır” diye konuştu.

‘Hakikatler kaçınılmaz’
Bazı kimseler tarafından hakkında “Enver Paşa’nın torunu objektif olamaz ve Paşa’yı koruma içgüdüsü ile subjektif bir analiz yapıyor” denileceğini söyleyen Mayatepek “Önerim, ciddi olan kaynaklardan araştırmaktır. Hakikat eninde sonunda kaçınılmazdır” dedi. Rus Ordusu’nun Sarıkamış sayesinde durdurulduğunu söyleyen Mayatepek “Ciddi bir zayiat vermiş ve 1916 senesinin sonlarına kadar bölgede bir daha hareket edememiştir. Bazılarına göre Sarıkamış’ta herkes donarak öldüğüne göre, Rus zayiatları ve bir buçuk sene boyunca Doğu’da kıpırdayamayacak duruma gelmelerinin tek sebebi safsatacı tarihçilerimize göre muhtemelen. “Türklere ayıp olmasın diye toplu intiharlara karar verip 25 bin kadar Rus askerinin bunu gerçekleştirmesidir” dedi.
“Kış aylarında yapılması hatadır” masalına gelince baskın niteliği taşıyan her askeri harekatın düşmanın beklemediği yerde ve zamanda olması zaruridir. Bizim akıl hocaları bugün ne kadar böyle bir mevsimde harekat yapılmazdı diyorsa, emin olun Ruslar da o zaman aynı şeyi düşünüyordu. Alternatif olarak Ruslara herhalde “Yahu şu kara kış da harp etmeyelim, bahar gelsin, çiçekler açsın, bir mangal ziyafeti yapıp bir güzel savaşalım” diye bir alternatif düşünmek ancak Charlie Chaplin filmlerinde olabilirdi.”