Aksoy: Jüri değişmeyecek

Türkiye'de 7'den 70'e herkes bu yarışmayı konuşuyor. Yarışmanın başladığı ilk günlerde Popstar'a karşı kayıtsız kalanların çoğunun bile artık bir Popstar adayı var. Türkiye Popstar'da final yaklaştıkça yarışmada tansiyon da yükseliyor. Türkiye'nin ilk Popstar'ı 7 Şubat Cumartesi akşamı belli olacak. Popstar'da önümüzdeki hafta eleme olmayacak. Finale kalan iki aday, iki haftayı konserler ve TV programlarıyla geçirecek. 6 Şubat Cuma akşamı iki adayın konserlerinden görüntüler ve canlı performansları ekrana gelecek, ertesi gün de Türkiye'nin yeni Popstar'ı belirlenecek.

20 Şubat'ta tanışacağız
İlk Popstar'ın "zafer şarhoşluğu" bitmeden Türkiye'nin yeni Popstar adayları için maraton başlayacak. İkinci Popstar'ın ilk elemeleri İzmir'de olacak. Türkiye, ikinci Popstar'ın adaylarıyla 20 Şubat'ta tanışacak. Elemelerden seçmeler 20 Şubat Cuma akşamından itibaren Kanal D'den yayımlanacak.
Popstar'ın yapımcısı Işıl Karpuzoğlu ile Yapım Koordinatörü Gülümsün Saatçi, ilkinde 7 ilde yapılan elemelerin bu kez Türkiye'de 8 ile çıktığını, elemelerin Avrupa'ya da uzanacağını söyledi.

Almanya elemesi Köln'de
İkinci Popstar'a Almanya'dan da bir finalist katılacak. Medyapım'ın ortağı ve Popstar'ın yapımcısı Fatih Aksoy, "Şubat ayında Euro D'de küçük çaplı bir Popstar yarışması olacak. Oradan seçilecek bir kişi 12 finalistten biri olarak Türkiye Popstar'a katılacak" dedi. Türkiye Popstar'ın Almanya elemeleri Köln'de yapılacak.
8 şehirde yapılacak elemelerle seçilen 50 kişi, Mart'ın ilk haftasında İstanbul'da toplanacak. 50 kişi, ilkinde olduğu gibi 3 gün sürecek kampa alınacak. Ardından 3 gün sürecek elemelerde, 50 kişi önce 25'e, ardından 18'e indirilecek. Son gün yapılacak seçmelerde ise 11 finalist belirlenecek. "Popstar 2"nin finalistleri, Kanal D ekranlarından ilk canlı performanslarını ise nisan ayının ilk haftasında sergileyecek.

İkinci Popstar'ın jüri üyeleri kimler olacak? Ahmet San, bir süre önce ikinci Popstar'da olmayacağını açıklamıştı. Ancak San, Medyapım'la yaptığı görüşmelerden sonra jüri üyeliğine devam kararı aldı.
Medyapım'ın ortağı Fatih Aksoy, "Jüri değişmeyecek. Ahmet San, Armağan Çağlayan, Ercan Saatçi ve Zerrin Özer, ikinci Popstar'da da jüri üyesi olarak görev yapacak. Popstar'ın sunucuları yine Gamze Özçelik ile Osmantan Erkır olacak" dedi.
İlkinde olduğu gibi profesyonel albüm çalışması yapmamış herkesin başvurabileceği Popstar'da Bayhan olayından yanıtı en çok merak edilen sorulardan biri, başvuranlardan sabıka kaydı istenip istenmeyeceği?
Aksoy'un bu soruya yanıtı net:
"İlk Popstar'da ikincisi arasında yarışma koşulları açısından hiçbir fark olmayacak. Popstar'a başvuranlardan sabıka kaydı istenmeyecek."

Medyapım yetkililerinin verdiği bilgiye göre, ilk Popstar'da jürinin karşısına 3 bin 500 civarında aday çıktı. İlk yarışmada adayların jüri karşısında ter döktüğü zaman kamuoyunun tanımadığı Popstar, artık Türkiye'nin önemli bir gündem maddesi. Bunun ikinci Popstar'a yansıması ne olacak? Bu kez katılımcı sayısı ne olacak? Popstar Yapım Koordinatörü Gülümsün Saatçi, ikinci yarışma için başvuru tahminini şöyle açıkladı:
"Henüz yarışma için başvuru duyurusu yapmadık. Ama ona rağmen telefon, faks ve elektronik posta yoluyla haftalardır başvurular sürüyor. Bu kez jürinin işi bayağı zorlaşacak gibi görünüyor. 30 bin civarında başvuru bekliyoruz. Jürinin değişmemesi, ikinci Popstar'a katılacaklar için avantaj sağlayacak. Çünkü jüriyi çok iyi tanıyorlar."

Popstar'ın gizli kahramanlarından çok özel tüyolar...

Jüri üyeleri günün ilerleyen saatlerinde asabileşiyor. Jürinin karşısına erken çıkanlar, geç saatlerde gelenlere oranla daha şanslı.

Adaylar, jürinin karşısına çıkınca 'Ne söyleyeyim' dememeli.

Elemelerde adaylara birkaç dakika fırsat veriliyor. Adaylar, bu fırsatı iyi değerlendirmeli, hatta atraksiyon yapıp süreyi uzatmalı.

Kılık kıyafete özen şart.

Adaylar, hangi özelliğine güveniyorsa ona oynamalı. Sesine güvenen sesini, fiziğine güvenen fiziğini ön plana çıkarmalı, jürinin o özelliğini görmesini sağlamalı.

Adaylar Popstar'ı ciddiye alıp gelmeli. Bir değil, birkaç şarkı ezberlemeleri şart. Jüridekiler 'Bir şarkı daha' deyince, 'Ayyy... Başka hazırlamadım' diyenler kaybediyor.

Jürinin karşısına geçip kuru kuru şarkı söylemek yetmez. Bir atraksiyon yapan daha çok akılda kalıyor.

Hangi ilde, ne zaman eleme yapılacağı belli. Boğazını tutup 'Biraz rahatsızım' gibi mazeretler sunmamalılar. Bunu hayatının fırsatı gibi görenler, ona göre hazırlanmalı. Jüri iyileşmesini beklemez.

Star olmak için kameraların karşısına geçenler, kendine biraz özen göstermeli. Pazara gider gibi giyinmemeliler.

YARIN: Jüri üyeleri anlatıyor



Andy Warhol, TV'yi kastederek "Gelecekte herkes 15 dakika ünlü olacak" dediğinde ona kimse inanmamıştı, ama bugün şöhret peşindekiler 15 dakikadan fazlası için yoğun efor sarf ediyor. Hayaller, TV üzerine kuruluyor. Peki ama işi, şans ve ham bir yeteneğe bırakmadan "şöhret kapısından" kazasız belasız geçmek için ne yapmalı?
Hayalden fazlasının peşinde olanların tercihi alternatif eğitim. Kuşdili Eğitim Merkezi'nde diksiyon ve etkili konuşma eğitimi veren eski TRT spikeri ve program yapımcısı Atilla Sarıkayalı, "Etkili konuşmanın yüzde 60'ı beden dili, yüzde 30'u ses tonu, vurgulamalar, yüzde 10'u seçilen kelimelerdir" diyor. İşin püf noktasını şöyle anlatıyor:
Diksiyonun püf noktaları:
1. Duyulabilir olmak, bulunduğu ortama göre kişi ses tonunu ayarlamalı.
2. Anlaşılabilir olmak, harfleri ve heceleri yutmamak.
3. Akıcı olmak.
4. Sade olmak, kısa ama öz cümleler kullanmak.

Ses açmak için ne yapmalı?

En basit yöntem, alfabedeki bir ünlü harfi alıp onu önce en alçaktan en yükseğe doğru, sonra da en yüksekten en alçak tona doğru söylemek.

Alkol kesinlikle yasak, çünkü sesi kapatır. Ertesi gün bir konuşma yapacaksanız, ağır baharatlı yemekler veya soğan sarmısak gibi yiyeceklerden de uzak durmak.

Konuşma sırasında heyecandan, dili damağı kuruyanlar aklına limon getirmeli, işe yaramazsa dilinin ucunu hafifçe ısırmalı.

Konuşma yapacak kişi, hele bir programa çıkacaksa, mutlaka birkaç saat önceden yemek yemeli. Dolu mide diyaframı sıkıştırır, konuşurken nefesi kullanmada zorluk yaratır. Kesinlikle aç da olunmamalı.

Beden dilinde mimikler ve jestler kadar en etkili yöntem göz teması. Konuşurken gözünü kaçıran kendine güvensiz olduğu algısı yaratır. İkiden fazla kişiyle konuşmada ise bir konferansta bile olsa dinleyenlerle 2'şer - 3'er saniyelik mutlaka göz teması kurup bakışlar sürekli dolaşmalı. 10 saniye ya da üzerinde göz teması; bakılan kişinin de, kendisinin de dikkatini dağıtır.

Tanışmada ilk 30 saniye ile 1.5 dakika çok önemli. İletişim kurarken mutlaka güler yüzlü olmalı. Panel, konferans değilse kişi asla oturarak konuşmamalı.

Konuşurken kesinlikle, eee, iii, ööö gibi sesler çıkarılmamalı.

YARIN: İyi oyuncu nasıl olmalı?

İletişim Araştırmacısı ve Beden Dili Uzmanı Mehmet Auf, toplumda ya da kamera karşısında kişinin kullandığı beden diliyle kendini rezil de, vezir de edebileceğini söylüyor. Auf şunları öneriyor:

En sempatik insan gülümseyendir. Ama gülümseme, doğal, abartısız olmalı.

Biri konuşurken, söz keser, karşı tarafı dinlerken göz teması kurmaz, sırtını dönerse bu kişi artık karşısındaki kişiyi dinlemediğini gösterir.

Koltuğun ucuna oturmak, eliyle ayakları yakın, bacakları birleşik oturan ezik bir ifade verir.

Yumrukları sıkılmış, kaşları çatılmış, çene kemiği gerilmiş kişi olumsuz mesaj verir.

Baş, özellikle dinlerken çok az yana eğilirse sempatik gelir.

GÜNCEL


İlk eleme İzmir'de
8 yaşındaki Atalay'ı kayıt parası öldürdü
Üye olmayana ihale yok!
İstanbul trafiğe açıldı!
Hırsızlığın ceza tarifesi belirlendi
Evden çıkmaya cesaret edemediler
Hâkimin kalbi dayanmadı
Yeditepe'ye 'İnan Kıraç Salonu'
Mumcu için sessiz protesto
Emekli Org. Aktulga hayatını kaybetti
Domuz etli çiğköfte için 6 tutuklama
Ateş'ten belediyeye yolsuzluk iddiası
Hacı adaylarının rötar sıkıntısı
Serin Duruş