Albay Ali Öz ve 7 askerin daevasında karara doğru

AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de İstanbul’da öldürülmesi olayında ihmalleri olduğu gerekçesiyle yargılanan dönemin Trabzon Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz ve 7 askerin davasına Trabzon 2'nci Sulh Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Tutuksuz sanıklardan birinin katıldığı duruşma ertelendi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürüleceğini bildikleri halde gerekli önlemi almamak ve görevi ihmalle suçlanan dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ve İstihbarat Şubesi’nde görevli askerler Yüzbaşı Metin Yıldız, Astsubaylar Gazi Günay, Hüseyin Yılmaz ve Okan Şimşek ile Uzman Çavuşlar Veysal Şahin, Hacı Ömer Ünalır ve Önder Araz’ın, TCK’nın 257/2’in maddesi gereğince 6 aydan 2 yıla kadar hapis istemiyle yargılandıkları davanın yedinci duruşması bugün 2’nci Sulh Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

Duruşmaya tutuksuz olarak yargılanan 8 askerden Uzman Çavuş Hacı Ömer Ünalır katıldı. Sanık Albay Ali Öz’ün vekili Avukat Ali Sürmen, Uzman Çavuş Veysal Şahin ve Astsubay Okan Şimşek’in avukatı Nurhayat Bayraktar, Yüzbaşı Metin Yıldız’ın avukatı Sinan Barut’un hazır bulunduğu duruşmaya, Dink ailesinin avukatları Ergin Cinmen, Bahri Belen, Hakan Bakırcıoğlu ve İsmail Cem Halavut da katıldı.

Dink ailesinin avukatları bugünkü duruşmada eses hakkındaki iddialarını ileri sürdü. Avukat Hakan Bakırcıoğlu, bugüne kadar duruşmalarda dinlenen tanıklar ve verilen ifadeler doğrultusunda, Hrant Dink’in öldürüleceğinin Pelitli’de birçok insan tarafından bilindiğinin ortaya çıktığını ifade ederek, “Bu bilginin ‘ham bilgi’ diye dikkate alınmadığı belirtiliyor. Bilgi güvenilirdi ve A1 düzeyindeydi. Haber Kayıt Formu ile üst makamlara bildirilmeliydi. Albay Ali Öz, Hrant Dink’in öldürüleceği yönünde bilgi almasına rağmen istihbarat toplantılarında bunu Vali ve Emniyet Müdürü’ne söylememiştir. Cinayetin ardından 20 Ocak’ta saat 21.30’da evrak düzenlendi ve cinayette kullanılan silahın Ardeşen el imalatı olduğu yazıldı. Ama cinayet zanlısı Ogün Samast Samsun’da saat 23.00’te yakalandı. Yani zanlı yakalanmadan silahın niteliği bile biliniyordu” dedi.

ALBAY ÖZ ÖRGÜT ÜYELİĞİNDEN YARGILANMALI

Dink ailesinin avukatlarından Bahri Belen ise, “Hrant Dink cinayeti, Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, Ahmet Taner Kışlalı gibi insanların cinayetine benzer bir cinayettir. Hrant Dink’in öldürüleceği herkes tarafından, hatta bazı tanıkların ifadelerine göre sağır sultan tarafından bile duyulmuşken, adeta eylemin kolaylaştırılması ve yapanların önünün açılması, olayın sadece görevi ihmal olarak değerlendirilemeyeceğini ortaya koymaktadır. Bu cinayet, TCK’nın 83. maddesi kapsamında, ihmali davranışla ölüme sebebiyet vermek olarak değerlendirilmelidir. Veysal Şahin ve Okan Şimşek görevi ihmalden yargılanabilir ama Ali Öz başta olmak üzere diğer sanıkların 83. madde kapsamında yargılanmaları gerekir. Hatta Ali Öz’ün TCK 226 ve 227. maddede belirtilen suçlardan, örgüt üyesine yardım ve yataklıktan, hatta örgüt üyeliğinden yargılanması gerekirdi. Bu dava usuluyle bir engellemeyle karşılaştı” diye konuştu.

DOSYA ÜZERİNDE BAZI ELLER GEZİYOR

Avukat Ergin Cinmen de, Hrant Dink cinayetinin oluş, yargılama ve sanık profiliyle tarih boyunca sürekli tartışılacağını belirttiği savunmasında, “Jandarma olayı 6 ay önce, İstanbul Emniyeti ise 11 ay önce biliyordu. Dink’in kapısına bekçi koysalar bu olay olmazdı. Mahkemenizin elinden geleni yaptığını biliyoruz ama bu dosyanın üzerinde bazı eller geziyor” dedi.

Sanık avukatları, Dink ailesinin avukatlarının 61 sayfalık yazılı iddialarını inceledikten sonra esas hakkındaki savunmalarını yapacaklarını belirterek mahkemeden süre istedi.

Duruşmaya katılan tutuksuz sanık Hacı Ömer Ünalır ise, “Ne için yargılandığımı anlayabilmiş değilim. Olay tarihinde toplayıcı istihbarat elemanıydım. Tek başıma görev yapmaya yetkim yoktu. Tüm görevlerime unsur komutanım Hüseyin Yılmaz ile çıkardım. Dava konusu haberi bizim unsurumuz almadı. Bu konuyu takiple ilgili de herhangi bir emir almadık. Hakkımda hiçbir iddia yoktur. Beraatimi istiyorum” dedi. Hakim Şevki Uluçam, davayı 28 Temmuz’a erteledi.

Dink ailesinin avukatlarından Bahri Belen, duruşmanın sonunda gazetecilere yaptığı açıklamada, “Savunma tarafı da gelecek duruşmada iddialarını öne sürecek ve bir karara varılacağını sanıyorum” dedi.