Avukatlar hafızası iyi olanlardan seçiliyordu

KCK terör örgütü hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Özel Yetkili Savcı İsmail Tandoğan tarafından hazırlanan 892 sayfalık iddianamede 35’i tutuklu 50 şüpheli yer aldı. İddianamede terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın avukatları İmralı Cezaevi ile terör örgütünün kamplarının bulunduğu Kandil arasında “kuryelik” yapmakla suçlanıyor. İddianamede KCK’ya bağlı olarak faaliyet gösterdiği iddia edilen Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının Öcalan’dan aldıkları mesaj ve talimatları Kandil’deki Murat Karayılan’a ve diğer PKK yöneticilerine aktardıkları iddia ediliyor.

‘İllegal Haberleşme Ağı’
İddianameye göre şüphelilerin telefon ve mail trafiği de kayıt altına alındı. Kayıt altına alınan mailler arasında yazışmalarda “Hasan” veya “Said” kod adını kullanan Murat Karayılan ile Öcalan’ın avukatları arasındaki e-mailler de yer aldı. Tespitlere göre avukatlar Kandil ile internet üzerinden yaptıkları iletişimlerinin tespitini engellemek için “İllegal-Kapalı Haberleşme Ağı” kurdu.
Bu sisteme göre “Ali” kod adını kullanan avukat mailleri göndermek yerine mail hesabının “Taslaklar” bölümüne kaydediyordu. Karayılan da buraya kaydedilen notları okuduktan sonra aynı hesabın ya da başka hesabın “Taslaklar” bölümüne kendi notlarınıyazıyordu. Avukatlar bu iletişimi farklı internet kafeler üzerinden yapıyordu. Ayrıca, sadece iletişim kurulan örgüt yöneticilerinin bildiği e-mail şifreleri iki ayda bir değiştiriliyor, değişen şifreler de kuryeler tarafından avukatlara iletiliyordu. Ayrıca Öcalan’ın avukatlarından İrfan Dündar’ın ifadesine göre Öcalan’ın mesajları Avrupa’daki Sabri Ok ve Rıza Altun’a da aynı yöntemle iletiliyordu.
İddianamede Asrın Hukuk Bürosu’nun KCK bünyesinde örgütsel yapı içinde yer aldığı da anlatıldı. İddianameye göre Öcalan’la görüşen avukatlar, aldıkları talimatları ve mesajları internet üzerinden Kandil’deki Murat Karayılan’a iletiyordu. Yine iddianamede anlatıldığına göre Öcalan’la görüşmek için giden avukatların “hafızası iyi olanlardan” seçilmesine dikkat ediliyordu. Çünkü Öcalan’ın bazı mesajları not alınmadan, sözlü olarak aktarılıyordu.

Kayıt altına alınamayan talimatlar
İddianameye göre Öcalan’ın cezaevinde yaptığı görüşmeler cezaevi yönetimi tarafından kayıt altına alınıyor fakat cezaevindeki diğer mahkumların görüşmeleri kayıt altına alınmıyordu. Bu nedenle adaya gidecek avukatların cezaevine gitmeden önce cezaevinde kalan mahkumların hangisiyle görüşecekleri ayarlanıyordu. Öcalan cezaevindeki ortak faaliyetler sırasında, avukatlara verilecek önemli mesaj ve talimatları bu hükümlülere aktarıyordu. Bu hükümlüler de kendileriyle görüşen avukatlara Öcalan’ın mesaj ve talimatlarını aktarıyor, yaptıkları görüşmeler kayıt altına alınmadığı için de Öcalan’ın mesajları takibe takılmadan avukatlara, avukatlardan da örgüte ulaştırılıyordu.
Alınak ve Kapmaz da sanık
Sanıklar arasında eski milletvekili Mahmut Alınak, avukatlar Doğan Erbaş, Cemo Tüysüz, Mustafa Eraslan, Asya Ülker, Nevzat Anuk, Mehmet Ayata, Hüseyin Çalışcı ile Öcalan’ın İmralı Günleri kitabının yazarı gazeteci Cengiz Kapmaz da yer alıyor. Alınak ve Kapmaz örgüt üyeliği ile suçlanıyor. İddianamede ayrıca Asrın Hukuk Bürosu’nun sekreteri Sabahat Zeynep Arat ve aynı büroda şoför olarak çalışan Hüseyin Karasu ile Sıdık Bal da “terör örgütü üyesi olmak”la suçlanıyor.