14.03.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
TÜRKER KARAPINAR | ANKARA
Haymana eski İlçe Emniyet Müdürü Serdal Bilgin’in de aralarında bulunduğu altısı tutuklu biri firari yedi polis hakkında, 15 Temmuz darbe girişimine karşı direnişin önünü keserek, darbenin gerçekleştirilmesi için aktif eylemlerde bulundukları iddiasıyla üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede, Haymana Polis Merkezi Amiri şüpheli Başkomiser Eyüp Sami D.’nin, 15 Temmuz’da komiser Tuncay A.’ya, “Askerler emniyete gelirse karşılık vermeyin, çatışmaya girmeyin” şeklinde mesaj attığı belirtildi. İddianamede şüpheli Eyüp Sami D’nin, ifadesinde, mesajı darbe haberi medyaya çıkmadan yazdığını, çünkü henüz izinden çağrılan personelin emniyete intikal etmediğini, yeteri kadar personelin emniyete gitmediğini, o aşamada çatışmaya girilmesinin büyük zaiyatlara yol açabileceği düşüncesiyle attığını söylediği kaydedildi.
‘Keşke dolar alsaydık’
İddianamede tanık olarak ifadesine yer verilen polis memuru A.B., televizyonda Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın konuşmasını dinlediği sırada İl Emniyet Müdürü’nün tüm personelin göreve geleceği anonsunu geçtiğini, şüpheli Tuncay A.’nın grup amiri odasına gelerek TRT’yi açın dediğini, açtıklarında darbe bildirisinin okunduğunu gördüklerini, bunun üzerine kendisinin bağırarak “vatan hainleri, kanı bozukları mı dinleyeceğiz” diyerek, kanalı değiştirdiğini anlattı. Bu sırada Özel Harekât’ın vurulduğunu öğrendiklerini kaydeden A.B., şüpheli Eyüp Sami D.’nın gelerek, “darbe olmuş keşke dolar alsaydık” şeklinde gülerek yorum yaptığını, bu sırada haber merkezinden, “2010 talimatıdır, tüm personel uzun namlulu silah alsın, misliyle karşılık versin” haberi geldiğini söyledi. Bunun üzerine uzun namlulu silah almak için hareketlendiklerini belirten A.B. fakat silah dolabının kilitlendiğini öğrendiğini söyledi.
Silahlar kilitlenmiş
Bu sırada grup amirinin talimatıyla brifing odasında toplandıklarını anlatan A.B., İlçe Emniyet Müdürü Serdal Bilgin’in gülerek, laubali şekilde, “Arkadaşlar kimse ferdi hareket etmeyecek, hepimizin çoluğu çocuğu var, çayınızı için, sabah sağ salim evimize gidelim” şeklinde darbeyi destekleyici ifadeler kullandığını kaydetti. Bilgin’e, “17 arkadaşımız şehit oldu, olay yerinde biz de olabilirdik, onların da çoluğu çocuğu var, biz bu saatten sonra çoluğu çocuğu düşünecek halimiz yok” diyerek, tepki gösterdiğini kaydeden A.B., Bilgin’in kendisine, “ferdi hareket yok, çay demleyin çay için” dediğini söyledi.
A.B, arkadaşı S.Y.’nin polis merkezine geldiğini ve silah dolabının neden kilitli olduğunu sorduğunu, yaptıkları araştırmada Bilgin’in talimatı ile dolabın kilitlendiğini, uzun namlulu silahların kesinlikle çıkarılmayacağının söylendiğini aktardı. İddianamede, kamera kayıtları incelendiğinde saat 22.18 sıralarında uzun namlulu silahların bulunduğu dolabın grup amiri tarafından kilitlendiği ve anahtarın şüpheli Eyüp Sami D.’ye teslim edildiğinin görüldüğü belirtildi.
Suçlamaları kabul etmeyen Bilgin’in ifadesinde, Haymana’da PKK ve DAEŞ yanlısı birçok şahıs bulunduğunu, bunları da düşünmek zorunda olduğunu, daha önce MP-5 mermilerinin çalınması olayı yaşandığı için silah dolabının her zaman kilitli tutulduğunu söyledi.
‘Kesinlikle silah kullanmayın’ demiş
Malatya’ya görülen ve dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti’nin de aralarında bulunduğu 28’i tutuklu 76 sanığın yargılandığı davaya dün devam edildi. Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince, Yakınca Spor Salonu’nda görülen duruşmada tutuklu sanıklar Huduti’nin Koruma Astsubayı Hacı Eyyip Özcan ve 2. Ordu Komutanlığı Karargah Destek Grubu Emniyet ve Muhafız Bölüğü Uçak Savar Takım Komutanı Piyade Üsteğmen Hüseyin Çakıcı ve tutuksuz sanık Bülent K. savunma yaptı.