Gündem ‘Çetin Doğan’ın gevşekliği yüzünden!’

‘Çetin Doğan’ın gevşekliği yüzünden!’

30.06.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen ‘2. Balyoz iddianamesine göre; ele geçirilen belgelerle ilgili olarak emekli Tümgeneral Erol Özkasnak, emekli Orgeneral Çevik Bir’e, “Çetin Doğan’ın adamlarından çıktı... Kendisi gevşek olduğu için...” diyor

‘Çetin Doğan’ın gevşekliği yüzünden’

Balyoz Planı ile ilgili olarak 21 Şubat’ta Eskişehir’de emekli Hava İstihbarat Albay Hakan Büyük’ün evinde ele geçirilen yeni belgeler üzerine açılan davanın iddianamesi dün avukatlara dağıtıldı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 82 sayfalık iddianamede 15’i tutuklu, 28 sanık yer aldı. İddianamenin kabulu ile ilgili tensip zaptında aralarında Korgeneral Turgut Akman’ın da bulunduğu 6 general, 1 amiral, 1 de albayın yakalanması istendi.
Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ayar tarafından hazırlanan iddianamede, Büyük’ün evinin emniyete gelen bir ihbar maili sonucu arandığı ancak ihbarcının tespit edilemediğine yer verildi. İddianamede Büyük’ün ifadesinde, “Belgeleri polisler koydu” şeklindeki suçlamaları da savcılıkça çürütülmeye çalışıldı.
Savcılık yaptığı değerlendirmede, “şüphelinin ikametinde gerçekleşen arama-el koyma işlemi usulüne uygun mahkeme kararı doğrultusunda gerçekleştirildiği, arama işlemi kamera ile kayıt altına alındığı ve el konulan hiçbir materyalin şüpheye mahal bırakmayacak şekilde usulüne uygun olarak elde edildiği” belirtildi.

‘Deliller teyit edildi’
Büyük’ün evinde ele geçirilen evrakların halen yargılaması devam eden Balyoz davası delillerini teyit ettiğine dikkat çekildi.
Daha önce rastlanmayan yeni belgelerin bulunduğu belirtilerek, Gölcük’te ve Eskişehir’de ele geçirilen “İhtimalat Planı”na vurgu yapıldı. Ergenekon davası sanığı Mustafa Balbay’ın notlarının ve darbe günlüklerinin de delil olarak gösterildiği iddianamede, sanıkların “dijital belgelerde sahtecilik iddialarına” ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırıldığı belirtildi.
TÜBİTAK’ta görevli bilirkişi raporunda, “Söz konusu iki hash değerinin aynı olması, hiçbir suretle veri ekleme, çıkarma, değiştirme yapılmadığının veya manipüle edilmediğinin; dolayısıyla delil bütünlüğünün korunduğunun kanıtıdır” denildi.


Zirve soruşturması da var

Zirve Yayınevi cinayetleriyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında Prof. Dr. Salim Cöhce’nin evi ve iş yerinde de arama yapılmıştı. Aramalarda mahkeme kararıyla 4 Ocak 2005’te kapatılan ‘Cunta.org’ isimli internet sitesinde 2004’te çıkan yazıya da el konuldu. Bu yazı soruşturma savcısı tarafından Balyoz davasının görüldüğü 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Söz konusu yazıda şu iddialar yer aldı:
“Hurşit Tolon bu konuda Ağustos ayında emekli olan Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Erdal Şenel ile Eylül ayı başında yaptığı konuşmada şunları söyledi:

‘Yalman Paşa istifa edecek’
“Kuvvet Komutanı Yalman Paşa istifa edip, yerine Çetin Paşa kuvvet komutanı olacaktı. Fakat Çetin Paşa bu planı herkese anlattı. Genç subaylar arasında bile Yalman Paşa’nın istifa edeceği konuşuldu. Bu da büyük memnuniyet yarattı. Çünkü Çetin Paşa’nın ne yapıp edip Özkök Paşa’yı istifa ettireceği ve onun yerine Genelkurmay Başkanı olacağı biliniyordu. Fakat, Çetin Paşa’nın boşboğazlığı istifa konusunun herkes tarafından duyulmasına neden oldu. Tabii bu arada Özkök ile Büyükanıt paşalar da bunu duydu. Öğrendiğime göre hükümete bile bu konu ulaştırıldı. Tedbir alması sağlandı. Konu deşifre olduğu için Çetin Paşa ismi yıprandı. Yalman Paşa da göz göre göre istifa edemedi. İstifa etseydi TSK yıpranırdı. Elbette biraz da bu iş Yalman Paşa’nın işine geldi... Çetin Paşa her fırsatta duyulur mu duyulmaz mı dikkat etmeden hükümet aleyhinde konuştu. 1. Ordu plan tatbikatında onlarca subay içinde neredeyse herkese yapacağımız hareketi açıkladı. Milli mutabakat hükümetinin kurulmasından bile söz etti. Bunlar hükümet dahil her yerde duyuldu. Çetin Paşa kendine fazla güvendi.”


Kararı Pakistan yolunda öğrendi

Hakkında yakalama kararı çıkarılan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Muhabere Elekronik Bilgi Sistemleri Başkanı Tümamiral Ahmet Sinan Ertuğrul komutasındaki 3 firkateyn ve 1 akaryakıt tankeriyle korsan avlayan Türk Deniz Görev Grubu’nun (TDGG) komutasında bulunuyor. Ertuğrul’un İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını Pakistan’ın Karaçi limanına hareket ederken öğrendiği ortaya çıktı.

Hastaneye kaldırıldı
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce hakkında yakalama kararı verilen 8 sanık arasında bulunan Diyarbakır’daki 2. Hava Kuvvet Komutan Yardımcısı Tümgeneral Karataş, dün rahatsızlanarak Diyarbakır Asker Hastanesi’nde tedavi altına alındı.

İlk muvazzaf kadın
Kabul edilen iddianameyle son dönemde TSK mensuplarına yönelik açılan soruşturmalara ilk kez bir muvazzaf kadın subay da eklenmiş oldu. Hâkim Yüzbaşı Tülay Delibaş’ın Suga Harekât Planı kapsamında hukuki tedbirleri almakla görevli heyetin içinde yer aldığı iddia ediliyor.


Tutuklu sanıklar

- Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı
- Hava Harp Okulu Komutanı Tümgeneral İsmail Taş
- Tümamiral Sinan Topuz
- Kurmay Albay Mehmet Erkorkmaz
- Deniz Kurmay Albay Rafet Oktar
- Hakim Albay Onur Uluocak
- Hakim Albay Bülent Güncal
- Albay Halit Nejat Akgüner
- Albay Servet Bilgin
- Albay Ahmet Dikmen
- Albay Ahmet Erdem
- Albay Ahmet Zeki Üçok
- Deniz Kurmay Binbaşı Ayhan Üstbaş
- Binbaşı Refik Levent Tezcan
- Emekli Hava Albay Hakan Büyük



Tutuksuz sanıklar

- Albay Ali Cengiz Şirin
- Albay Cumhur Eryüksel
- Albay Emin Hakan Özbek
- Binbaşı Doğan Uysal
- Yüzbaşı Tülay Delibaş


Terörle mücadele ediyorlar

Hakkında yakalama kararı çıkarılan Tümgeneral Beyazıt Karataş, halen Diyarbakır merkezli 2. Hava Kuvveti’nde komutan yardımcısı görevini üstleniyordu. Terörle mücadelede aktif olarak görev yapan ve Kandil’in bombalanması başta olmak üzere Irak’ın kuzeyine hava bombardımanı yapan savaş jetlerinin bağlı bulunduğu birlikte aktif görev üstlenen Karataş’ın bu yıl korgeneralliğe büyük olasılıkla yükseleceği yorumları yapılıyordu.



‘Bilvanis MGK emri’

2. Balyoz iddianamesinin ‘1 numaralı sanığı’ Orgeneral Bilgin Balanlı, hukuki değerlendirmede bölümünde “Oraj hava harekat planının koordinatörü” olarak tanımlandı. Balanlı’nın, savcılık sorgusunda Bilvanis Çifliği’ne ilişkin uçaklarla yapılan görüntüleme kararının MGK’da alındığını ifade ettiği belirtildi.
Balanlı, 30 Mayıs 2011’deki savcılık ifadesinde MGK’da bulunan emekli bir Hava Kuvvetleri Komutanı ile konuştuğunu belirterek, “Bana görev yaptığı süre içinde MGK’da Bilvanis Çiftliği ile ilgili görüşme yapıldığını, bu görüşme sonrası Hava Kuvvetleri’ne talimat verildiğini ve istihbarat çalışmalarına yardımcı olmasının istendiğini ifade etti” dedi.
Balanlı’nın, 2003 yılında MGK’da bulunan dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı olarak Orgeneral İbrahim Fırtına’yı işaret ettiği belirtildi. Balanlı adına imzaya açılmış Nisan 2007 tarihli bir belgede, çiftliğin mevcut detaylı hava fotoğraflarının incelenmesi ve emir verildiğinde havadan yere taarruzlar icra etmek üzere ayrıntılı hedef analiz çalışması yapılacağının bildirildiği vurgulandı.


Atamalar ne olacak?

Kabul edilen ek iddianameyle YAŞ öncesi Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki denklem içinden çıkılmaz hale geldi. Ağustos’ta Hava Kuvvetleri Komutanı olması beklenen Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Balanlı ile 1. Hava Kuvveti Komutanı Korgeneral Korcan Pulatsü, Hava Eğitim Komutanı Korgeneral Ziya Güler ve Hava Harp Okulu Komutanı Tümgeneral İsmail Taş’ın tutuklanmasının ardından 6’sı havacı 7 general hakkında da yakalama kararı çıkarıldı. Bu yakalama kararı tutuklamaya dönüşürse 100. yılını kutlayan Hava Kuvvetleri’nde terfi ve atama zincirinde büyük aksaklıklar yaşanacak.
Yerinde mi kalacak?
Ağustos’ta başlayacak YAŞ’ta Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na kimin getirileceğine ilişkin soru işaretleri sürerken, Orgeneral Balanlı ile korgeneraller Pulatsü ve Güler’in tutuklanması Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay’ın görev süresinin teamüllerin aksine 1 yıl daha uzatılması formülünü gündeme getirmişti.
Atman’ın yolu kapandı
Hakkında yakalama kararı çıkarılan diğer 4 generalden ise en üst rütbeli olanı Hava Kuvvetleri Komutanlığı Denetleme ve Değerlendirme Başkanı Korgeneral Turgut Atman. Korgenaral Atman’ın orgenerallik yolunun davanın uzun sürmesi olasılığı nedeniyle büyük ölçüde kapandığı ifade ediliyor. TSK teamülleri doğrultusunda Atman’ın 2014’te orgeneralliğe, 2016’da ise Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na terfi edebileceği belirtiliyordu. Diğer isimlerden Genelkurmay Bilimsel Karar Merkez Destek Başkanı Tuğgeneral Mustafa Erhan Pamuk 2013’te tümgenerallik, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Personel Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Eldem ise 2014’te tümgenerallik için terfi sırasına girecekti. Hava Harp Akademileri Komutanı Tümgeneral Bülent Kocababuç ise 2014’te korgenerallik bekliyordu.


Çevik Bir-Erol Özkasnak konuşmasında ne var?

‘Çetin Doğan’ın gevşekliği yüzünden’



İddianamede eski Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir ile eski MGK Genel Sekreteri emekli Tümgeneral Erol Özkasnak arasındaki bir telefon konuşmasına da yer veriliyor:
Özkasnak: Star gazetesinde bir program var şu anda.. Beş dakika evvel şey var avukat var, Taraf gazetesinin avukatı bu belge ile ilgili... Şey diyor, o diyor andıç falan diyor Çevik Paşa’nın imzası var diyor, yargılanmalı diyor falan filan böyle konuşuyorlar komutanım.
Bir: “Ya imza falan da yok, halbuki orada sadece komutana arzediliş yazılmış, yani her iş bekliyorlar işte maalesef
Özkasnak: Bir de şey komutanım, hani Çetin Doğan onun şeyinden çıktı biliyorsunuz adamlarından, gevşek olduğu için kendisi..
Bir: Yani artık gelmiş geçmiş işte hep bindiriyorlar, görüyorsunuz yani.


Yakalanmaları istenen komutanlar


Hava Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Korgeneral Turgut Atman: Ek-1 Lahika-5 isimli belgede isminin yer aldığı ve Balyoz Güvenlik Harekat Planı kapsamında Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda görevli subaylar tarafından hazırlandığı iddia edilen Oraj isimli planda “sıkıyönetim görevlerinde kullanılacak personel” olarak görevlendirildiği iddia ediliyor.
Atman’ın Orgeneral Bilgin Balanlı’nın talimatlarıyla hareket ederek, Oraj planının başarısızlığı varsayımına dayalı olarak “plana muhalif personelin belirlenerek tasfiyesini önerdiği”, Oraj Harekat Planı hakkında olası soruşturmalara karşı Hakim Albay A. Zeki Üçok’a talimat vererek tedbir aldırdığı” da suçlamalar arasında...
2. Hava Kuvvet Komutan Yardımcısı Tümgeneral Beyazıt Karataş: Oraj Harekat Planı’nda “Özel Personel ve Tali Bölge Komutan Yardımcısı” olarak görevlendirildiği belirtiliyor. Karataş’ın, “İhtimal” isimli belgeyi hazırladığı ve Oraj Planı’nın başarıya ulaşması için çalışmalar yaptığı iddia ediliyor.
Hava Harp Akademisi Komutanı Tümgeneral Bülent Kocababuç: Bilgin Balanlı’nın emirleri doğrultusunda, Oraj Planı’nın başarısızlığa uğramaması için gerekli tedbirlerin yer aldığı “alinacaktedbirler” isimli belgeyi hazırlamakla suçlanıyor.
Hava Kuvvetleri Personel Başkanı Tümgeneral Nedim Güngör Kurubaş: İddianamede, Kurubaş’ın Oraj Planı kapsamında “Sıkıyönetim görevlenlerinde kullanılacak personel” olarak görevlendirildiği belirtiliyor. Kurubaş, Oraj Planı’yla ilgili faaliyetleri içeren “devirteslim” isilmi belgeyi hazırlamakla suçlanıyor.
NATO Türk Deniz Görev Grubu Komutanı Tümamiral Ahmet Sinan Ertuğrul: Oraj Hava Harekat Planı kapsamında “Ankara Bölgesi Koordinatörü” olarak görev aldığı iddiasıyla suçlanıyor.
Genelkurmay Bilimsel Karar Destek Merkezi Başkanı Hava Pilot Tuğgeneral Mustafa Erhan Pamuk: Oraj Hava Harekat Planı’nda “Özel personel” olarak seçildiği iddia edilen Pamuk, Balıkesir Üniversitesi’nin “kontrolünü sağlamak üzere “Balıkesir Üniversitesi Sorumlusu” olarak gösterildiği görevlendirmeden dolayı suçlanıyor.
Hava Kuvvetleri Personel Dairesi Başkanı Tuğgeneral Mehmet Eldem: Ege’de bir Türk savaş uçağının düşürülmesi planını da içeren Oraj Hava Harekat Planı kapsamında görevlendirildiği ve Tümgeneral İsmail Taş’ın emir ve talimatlarıyla çalışmalar yaptığı iddia ediliyor. Eldem, Oraj Planı’nda görev alması uygun görülen personelin isminin yer aldığı “ofk” isimli belgeyi hazırlamakla suçlanıyor.
Deniz Kurmay Albay Mehmet Örgen: Oraj Hava Harekat Planı kapsamında, Sinan Ertuğrul ve Rafet Oktar’la bağlantılı olarak faaliyet yürütmekle suçlanıyor. İçerisinde “17 adet Glock tabancanın temin edilmesi” hakkında bir yazının bulunduğu “tranfer” isimli belgenin Örgen adına imzaya açıldığı iddianamede yer alıyor.