Gündem Dağcılar hatayı nerede yaptı?

Dağcılar hatayı nerede yaptı?

24.08.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Valla Kanyonu’nda dağcıların geçirdiği kaza tartışmalara neden oldu. Bir dağcıya hala ulaşılamazken, bölgeyi avucunun içi gibi bilen Ümit Çolakoğlu’na göre dağcılar hatayı cehennem çukurunda yaptı...

Dağcılar hatayı nerede yaptı

Geçtiğimiz Ramazan Bayramı tatilinde Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesindeydim. Yani ‘’Valla Kanyonu’’ nun bulunduğu yer. Ümit Çolakoğlu burada Pınaroba Tesisleri’ni (la Paradiso) işletiyor, aynı zamanda da civardaki kanyonlara gezi turları yapan profesyonel bir doğa sporları aşığı.
İstanbul’dan yola çıktığım dostum Osman Oktay’la birlikte Pınarbaşı’na ulaştığımızda Valla Kanyonu’ndaki felaket daha yaşanmamıştı. Bayramın 1. günü Ümit Kaptan rehberliğinde Valla Kanyonu gezimiz başladı. Kanyonun görüntüsü uzaktan insanı ürpertiyor ve sanki ‘’Gerekli tedbirleri almadan bana yaklaşma’’ diyordu.

İnsanın başını döndürüyor
Olağanüstü güzellikteki orman yolundan Kanyonun karşısındaki seyir tepesine vardığımızda 1,5 kilometreye varan kanyon duvarları insanın başını döndürüyordu.
Ümit Kaptan bu kanyonun ancak birkaç günde geçilebileceğini söyleyerek bizi Ilıca Şelalesi’ni oluşturan Horma kanyonuna götürdü. Burada dünyada bir ilk olan ve Kastamonu Valiliği’nin desteğiyle Ümit Kaptan’ın yaptırdığı kanyon içi yürüyüş yollarını gezdik. Buraya yalnızca yürüyüş yolu olarak değil bunlar yapılırken çevrenin temizlenmesi, çöplerin toplanıp uygun alanlarda yakılması, kanyona akıtılan civar köylerin kanalizasyon sularının arıtma projelerinin de önemini görmek gerek. Zarı Çayı’nın oluşturduğu 4 km. uzunluğundaki kanyon da diğerleri gibi rehbersiz geçilmemesi gereken bir yer.
Milyonlarca yılda oluşmuş bu kanyonu birkaç kişinin görebileceği yer olmaktan çıkarıp, engelliler dahil herkesin görebileceği yer haline getiren yürüyüş yolu Ümit Kaptan’ın başarısıydı. Horma kanyonuna Ilıca Şelalesi’nin üzerinden küçük bir gezi yapıyoruz. Ümit Kaptan’ın deneyimli rehberliği sayesinde yükseklik dahil her türlü korkumu yenip kendimi sadece güzellikleri seyretmenin mutluluğuna veriyorum. Horma’dan çıkarken çalan telefondaki ses Valla Kanyonu’nda mahsur kalan altı dağcının haberini verdi. Kaza koordinasyon merkezi Kaptan’ın tesislerinde kurulmuştu ve kayıp dağcılardan bir kişinin öldüğü konuşuluyordu. Merzifon’dan kalkan helikopter beklenirken valilik görevlileri kaptanın tecrübelerinden yararlanıp kazazedelerin yerini tespit etmeye çalışıyorlardı.
Akşam olmak üzereydi, çalışmalara başlamak ertesi güne kalmıştı. Yağmur da işin cabasıydı. Bunlara rağmen dağcıların bulunabilecekleri bölgeye yiyecek ve malzeme atıldı. Sabah yeniden başlayan kurtarma çalışmaları bastıran sis yüzünden tüm gün sürdü ve dağcılar ancak kurtarılmışlardı. Kayıp dağcıya ise ulaşılamadı. Ve sonuç: 15 yıllık profesyonel dağcı olan bu gencimiz niçin bu kazayı geçirdi? Ümit Kaptan nedenleri şöyle sıralıyor: ‘Önce hava raporları dikkate alınmalıydı, bölge yağmurlu ve sisliydi, gençler Kanyona girerken yerel yönetimlere haber vermemişler, çünkü burası Türkiye’nin en zorlu geçiş kanyonudur.’’
Ve Kaptan’a göre ölümcül hata kanyonun ‘’Dön-gel’’ denilen noktasında ‘’cehennem çukuru’’ diye tabir edilen su çukurlarından geçerken ekibin önündeki öncü kişi, emniyet halatını beline bağlı olarak yürüyordu. Halat bir kayaya takılınca arkadan gelenler ipi kurtarmak için tüm güçleriyle ipe asıldılar ve kayaya takılan halat öncü kişiyi suya çekti. Kaptan’ın yorumuna göre emniyet halatı belde değil de bilekte olsaydı öncü dağcı kurtulabilirdi...