Gündem Dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Güngör, Dink’le görüşmesini anlattı: ‘Gözdağı söz konusu değil’

Dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Güngör, Dink’le görüşmesini anlattı: ‘Gözdağı söz konusu değil’

05.09.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davada o dönem İstanbul Vali Yardımcısı olarak görev yapan Ergun Güngör tanık olarak dinlendi.

Dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Güngör, Dink’le görüşmesini anlattı: ‘Gözdağı söz konusu değil’

Güngör, 2004 yılında makam odasında Hrant Dink ve MİT mensupları ile birlikte yaptıkları görüşmeyi anlattı. Görüşmenin istihbarat birimlerinin talebi ve valinin izni ile yapıldığını ancak MİT görevlilerini Dink’e akrabası olarak tanıttığını belirten Güngör, “Asla tehdit, gözdağı iması bile söz konusu değildir” dedi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanıklardan eski Trabzon Jandarma Alay Komutanı Ali Öz, Ahmet İlhan Güler’in de bulunduğu 4 sanık ile Muharrem Demirkale ve Ramazan Akyürek tutuklu bulundukları cezaevinden SEGBİS ile katıldı.

‘MİT’in talebiydi’

Duruşmada o dönem İstanbul Vali Yardımcısı olan Ergun Güngör tanık olarak dinlendi. Güngör, Hrant Dink ile görüşmenin istihbarat birimlerinin (MİT) talebi üzerine yapıldığını söyleyerek, şunları anlattı: “Agos Gazetesi’nde Sabiha Gökçen’in Ermeni asıllı olduğu yönündeki haber yayınlandı. Bu gelişmeler üzerine istihbarat biriminin talebiyle bu konuda oluşan hassasiyeti konuşmak üzere görüşme oldu.

MİT görevlileri Özel Yılmaz ve Handan Selçuk, görüşme talebinde bulununca ben de valinin izni ve talimatı olmadan bu görüşmenin olamayacağını söyledim. Valinin olur vermesiyle bu görüşme gerçekleşti. Hrant Dink’i telefonla aradım. Habere konu bilgi ve belgeleri görmek istediğimizi belirttim ve davet ettim. Bu arada İstihbarat görevlileri kendilerini arkadaşım veya yakımım olduklarını söylememi istediler. Ben de ‘akrabalarım’ diye tanıttım.

Hassasiyet paylaşımı

Sabiha Gökçen haberlerinin kamuoyunda infial yarattığını söyledim. Ermeni Cemaati ve kurumlarına yönelik tehdit oluşturabileceğini söyledim. Hrant Dink de daha sonra yazısında bu görüşmeyi yazdı. Nezaketli üslubumu dile getirdi. Asla tehdit, gözdağı iması bile söz konusu değildir. Evrakları bıraktı. Evrakları MİT mensupları aldılar. Bilgi ve hassasiyet paylaşımında bulunuldu. Bu görüşme Dink öldürülmeden 2 yıl 11 ay önce gerçekleşti.”