Duruşma salonu yine ringe döndü

Ergenekon davasının dünkü duruşması, daha önceki duruşmalarda olduğu gibi yine mahkeme heyeti ile sanık avukatlarının tartışmalarına sahne oldu. Gün boyu süren tartışmalar sırasında Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, stayjer avukat Ece Unutmaz’ın, duruşma salonunda tablet bilgisayarından görüntü çektiği tespit edildiği gerekçesiyle salondan çıkarılmasını isteyince ortalık karıştı. Diğer avukatların itirazı üzerine, salonda robokop kıyafetli jandarma görevlileri ve avukatlar arasında arbede çıktı. Yumruklaşmaya varan kavga sırasında avukat Celal Ülgen’in tansiyonun çıktı, avukat Murat Ergün ise darp edildi. Ülgen ve Ergün ambulansta tedavi altına alındı.

Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen Ergenekon davasının 277. duruşması, 21 günlük aranın ardından dün görüldü. Büyük duruşma salonunda KCK davası görüldüğü için küçük duruşma salonunda görülen duruşmada ilk olarak Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, duruşmada, ortaya konulan delillerle alakalı olarak tarafların beyanlarını alacaklarını söyledi. Bu sırada araya giren Veli Küçük’ün kızı olan avukat Zeynep Küçük, duruşmanın küçük salonda yapılması nedeniyle yer konusunda sorun yaşandığını belirterek, “Fiili koşullarımız korkunç. Avukatlar bu tarafa geçemiyor” dedi. Başkan Özese de, büyük salonda KCK davasının yapıldığını anımsatarak, sanık avukatların bir kısımını salondaki müdahil avukatlar için ayrılan bölüme aldırdı. Avukatların yoklaması sırasında söz alan tutuklu sanık Durmuş Ali Özoğlu’nun avukatı Ali Rıza Dizdar da, müvekkilinin duruşmalardan yasaklı olması nedeniyle davaya katılamadığı için beyanda bulunamayacağını söyledi. Dizdar’a söz vermeyen Başkan Özese, talebini yazılı bildirmesini istedi. Dizdar’ın konuşmaya devam etmesi üzerine, önce uyaran Özese, ardından da Dizdar’ın mikrofonunu kapattırdı.
Söz alan Haberal ve Tolon’un avukatı Dilek Helvacı da, eski Başbakanlık müsteşarlarından Yaşar Yazıcıoğlu’nu tanık olarak dinlenilmek üzere hazır ettiklerini belirterek, Yazıcıoğlu’nun tanık olarak beyanının alınmasını istedi. Helvacı, daha önceki celselerde Gizli Tanık 17’nin katılmadıkları bir duruşmada dinlenildiğini ifade ederek, gizli tanığın yeniden dinlenilmesini talep etti.

Başkan mikrofonları kapattırdı
Bu sırada sanıklardan Fikri Karadağ ve Hüseyin Buzoğlu mahkemenin tarafsızlığını yitirdiğini belirterek reddi hakim talebinde bulundu. Sanık Buzoğlu, “Siz tarafsızlığınızı yitirmenin yanı sıra 18 Şubat’ta verdiğiniz ara kararla kararınızı açıkladınız. Sizin artık bu heyet içinde yer almamanız gerekir” dedi.
Başkan Özese de “Empati yapıp bizim yerimize geçmeyin. Mahkeme öyle bir şey söylemez” dedi. Sanık Buzoğlu da “Şahsınızın yerinde olmaktansa bu davada sanık ya da avukat olmayı tercih ederim” diye konuştu. Başkan Özese, “Bunlar amacını aşan söylemler. Biz Türk milleti adına yargılama yapıyoruz” diyerek sanık Buzoğlu’nu uyardı.
Bu sırada duruşmada avukat Zeynep Küçük söz alarak müvekkilinin esas hakkındaki mütalaa verilene kadar duruşmalardan men edildiğini hatırlatarak, Veli Küçük’ün beyanda bulunması için salonda bulunması gerektiğini ifade etti. Zeynep Küçük’ün sesini yükselterek konuşmasına devam etmesi üzerine mikrofonu kapatıldı. Bu sırada söz almadan konuşan avukat Mehmet Taşdelen, “Niye mikrofonu kapatıyorsunuz. Konuşmamıza izin vermiyorsunuz?” diyerek tepki gösterdi. Başkan Özese de “Disipline uymayan herkes dışarı çıkartılır” dedi. Avukat Taşdelen’in yüksek sesle konuşmaya devam etmesi üzerine Başkan Özese avukat Taşdelen’in dışarı çıkmasını istedi. Avukat Taşdelen de “Zaten konuşturmuyorsunuz. Buradan çıkıyorum” diyerek salondan ayrıldı.
Mustafa Balbay da “Burada hukuk, milli irade ayaklar altına alınmaktadır” dediği sırada Başkan Özese’nin talimatı üzerine mikrofonu kapatıldı.

Avukata suç duyurusu
Taleplere ilişkin görüşü sorulan Mehmet Ali Pekgüzel, reddi hakim talebin soyut ve kişisel nedenlere dayandırıldığını, sırf yargılamayı uzatmaya yönelik olduğunu belirterek, taleplerin reddedilmesini istedi. Mahkeme de aranın ardından talepleri reddetti. Başkan Özese, avukat İlkay Sezer’in müvekkili Hurşit Tolon ile ilgili daha önce mahkemeye sunduğu reddi hakim talebinin kabul edilmediğini de belirtti. Mahkeme heyeti, İlkay Sezer’in dilekçesinde bulunan bazı ifadelerden dolayı Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı.

‘Komutan, engelleyenleri çıkarın’
Duruşmada daha sonra Başkan Özese, dosyadaki tanık beyanları ve delillere ilişkin sanık ve avukatlarına 15’er dakika süre verildiğini, konuşmak isteyenlerin beyanlarının alınacağını kaydetti. Ancak, buna tepki gösteren bazı avukatlar, mahkemenin dosyaya gelen bilirkişi raporuna ilişkin beyanlarını hazırlamaları amacıyla kendilerine süre verdiğini, tüm delillerle ilgili beyanda bulunmak için hazır olmadıklarını belirttiler. Avukat Vural Ergül, mahkemeden ısrarla söz isterken avukat Celal Ülgen de, Başkan Özese’nin uyarılarına rağmen oturmayacağını ve konuşmak istediğini söyledi.
Avukat Ergül, mahkemenin bu uygulamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ifade etti. Avukat Ülgen’in de oturmayarak konuşmaya devam etmesi üzerine Başkan Özese, “Başkanla tartışıyorsunuz. Disipline aykırı davranıyorsunuz” dedi. Ülgen’in “Ben saygılıyım” sözleri üzerine Özese, “Biz şahsi bir saygı istemiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti adına yargılama yapıyoruz. Saygınız Türk milletinedir” diyerek, Ülgen’i oturması konusunda uyardı. Ülgen’in ısrarlara rağmen yerine oturmaması üzerine Özese, önce uyarıda bulundu, ardından da avukatın salondan dışarı çıkartılmasını istedi. Bunun üzerine diğer avukatlar da Ülgen’in çevresini sararak dışarı çıkartılmaması için jandarmayı engelledi. Özese de, “Komutan, engelleyen herkesi çıkarın” uyarısında bulundu. Avukatların direnişinin sürmesi üzerine duruşmaya ara verildi.

OLAĞANÜSTÜ ÖNLEMLER!

* Silivri Cezaevi çevresinde yoğun güvenlik önlemi alan jandarma, cezaevine giden yol üzerine yüzlerce metre güvenlik barikatı döşedi. Barikatların, cezaevine yakın olan bölümleri ise yere sabitlendi.
* Çeşitli siyasi partilerin üyeleri ve sanık yakınları, cezaevi önünde toplanarak, Ak Parti aleyhine sloganlar attı. Jandarmaya ait bir kamera da yeni yapılan duruşma salonunun çatısından kalabalığı kaydetti.
* Ergenekon davasının bir önceki duruşmasında güvenlik barikatından atlamaya çalışırken sol ayak topuğunu kıran CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal koltuk değnekleriyle duruşmaya geldi. Tanal, “Barikatlarla bir yargılama yapılıyorsa orada kendilerine güvenmedikleri bir iş söz konusudur. Yargılamanın açık ve şeffaf olması gerekirken halktan gizliyorlar” dedi.

Robokoplar avukatları çembere aldı

Başkan Özese, ara sırasında duruşmadan çıkmamak için jandarma görevlilerine direnen avukatlar salonda bulunurken, stajyer avukat Ece Unutmaz’ın tablet bilgisayarıyla görüntü çektiğine ilişkin tutanak tutulduğunu söyledi.
Avukatlar tarafından itiraz edilirken Başkan Özese, tutanağı okuyacağını söyledi. Tutanakta, Unutmaz’ın tablet bilgisayarını CHP Milletvekili Musa Çam’a teslim ettiğini, Çam’ın da bilgisayarı jandarma görevlilerine teslim etmeyerek salondan ayrıldığının yer aldığını ifade eden Özese, ardından Unutmaz’ın salondan dışarı çıkartılmasını istedi. Avukatlar da, başkanın hangi maddeye dayanarak avukatı dışarıya çıkarttığını açıklamasını isterken, duruşma devam ederken görüntü çekilmediğini belirtiler.
Başkan Özese de, kendi yetkisini kullanarak Unutmaz’ın çıkarılmasına karar verdiğini söylerken, Unutmaz’dan salondan ayrılmasını istedi. Robokop kıyafetli jandarma görevlileri, sanıklar ve avukatların bulunduğu bölümü çember altına alırken, salondan çıkarılması istenilen Ece Unutmaz’ın etrafı da diğer avukatlar tarafından sarıldı.
Jandarmaya direnen avukat Hüseyin Ersöz ile jandarma görevlileri arasında yumruklaşma yaşandığı görülürken, arbede yaşandı. Yaklaşık 20 dakika süren gerginliğin ardından stajyer avukat Ece Unutmaz salondan çıktı.