Gündem Gök yarılsa da hak yerini bulur

Gök yarılsa da hak yerini bulur

01.04.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Yeniden görülen ‘Balyoz Davası’nda mütalaasını açıklayan savcı, “Sanıklarla, suça konu dijital veriler arasında bağ kurulmasının mümkün olmadığı” gerekçesiyle 236 sanığın tamamı için beraat istedi. Mahkeme de aynı yönde karar verdi... Kararı değerlendiren sanıklar, Balyoz’u ‘asrın iftira davası’ olarak nitelendirerek yıllarca haksız yere hapis yattıklarını belirtti ve bu süreçte hayatını kaybeden silah arkadaşları Albay Ali Tatar ile Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp’i hatırlattı...

Gök yarılsa da hak yerini bulur

Anayasa Mahkemesi’nin verdiği “hak ihlali” kararının ardından 236 sanıklı Balyoz davasına bakan Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, yüklenen suçu işledikleri sabit olmadığından sanıkların tümünün beraatine karar verdi. Mahkeme heyetinin kararını açıklamasının ardından salonda alkış koptu. Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz kararı, “Romalıların bir sözü vardır, ‘Gök yarılsa da hak yerini bulur.’ İşte o gün geldi” diye yorumladı.

Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Anadolu Adalet Sarayı’ndaki Şehit Hakan Kılıç Konferans Salonu’nda görülen davanın beşinci duruşmasına aralarında eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, MHP Milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan, emekli Orgeneral Ergin Saygun, emekli Orgeneral Bilgin Balanlı ve emekli Kurmay Albay Dursun Çiçek’in de bulunduğu 141 tutuksuz sanık ile avukatları katıldı. Duruşmada yapılan yoklama, sanık ve avukat sayısının çokluğu nedeniyle yaklaşık 1 saat sürdü. Bu sırada, salona yeni gelen sanık ve avukatlarının eklenmesi sırasında tüm adliyede kısa süreli elektrik kesintisi yaşandı ve salon yaklaşık 1 dakika karanlıkta kaldı. Mahkeme Başkanı Özlem Karaçam’ın, mahkeme katibine, “Kaydetmiş miydin?” diye sorması salonda gülüşmelere neden oldu.

Haberin Devamı

Baransu’daki belgeler soruldu
Mahkeme Başkanı Karaçam, “Sizi dikkatle dinlemek istiyoruz. Bugün beyanlarınızı alacağız. Lütfen kimse izinsiz duruşma salonunu terk etmesin” uyarısında bulundu. Başkan Karaçam sonrasında “Balyoz Planı” davasında yargılanan bazı sanıklara “kumpas” kurulduğu iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, gazeteci Mehmet Baransu’nun eski eşi Esra Konur’un evinde yapılan aramayla ilgili savcılıktan delil niteliği taşıyan ıslak imzalı belgelerin istendiğini, soruşturmayı yürüten savcılık tarafından verilen cevapta da, “Balyoz, Oraj, Suga, Sakal ve Çarşaf” adlı eylem planlarına ilişkin ıslak imzalı belgelerin bulunmadığının bildirildiğini aktardı. Başkan mahkeme savcısına, İTÜ’den görevlendirilen bilirkişiler Prof. Dr. Uluğ Bayazıt, Doç. Dr. Feza Buzlıca ve Yrd. Doç. Dr. Ayşe Tosun Mısırlı tarafından dava dosyasındaki dijital delillere ilişkin rapor ve ek raporlara ilişkin görüşünü sordu. Savcı Ramazan Öksüz de, herhangi bir diyeceğinin olmadığını belirtti. Duruşmada söz alan Emekli Orgeneral Bilgin Balanlı, emekli Kurmay Albay Dursun Çiçek, emekli Orgeneral Çetin Doğan delillerin sahte olduğuna vurgu yaparak beraatlerini istedi.

‘Delille sanıkların bağı yok’
Duruşmada mütalaasını veren Cumhuriyet Savcısı Öksüz, seminer ses kayıtlarında bir kısım kişilerin maksadını aşan cümleler sarf ettiği tespit edilmişse de genel ses kayıtlarına bakıldığında bunların jenerik oyun kapsamında olduğu ve iddia edilen darbe planlarıyla bağlantısının bulunmadığının anlaşıldığını belirtti. “Dosyadaki dijital verilerin delil vasfına sahip olmadığı anlaşılmıştır. Sanıklarla, suça konu dijital veriler arasında bağ kurulmasının mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır” diyen Savcı Öksüz, dijital verilerin delil değeri kalmadığından raporlara itibar edilemeyeceği kanaatinde olduğunu ve dijital verilerin güncellenmesine olanak bulunamayacağını belirtti. Çetin Doğan, Ergin Saygun, İbrahim Fırtına, Özden Örnek, Engin Alan ve Dursun Çiçek’in de aralarında bulunduğu 236 sanığın tamamı için beraat isteyen Savcı Öksüz, sahteliği bilirkişilerce tespit edilen dijital verilerle ilgili olarak da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na meçhul şüpheli veya şüpheliler hakkında da suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Mütalaa ardından salonda sevinç çığlıkları atıldı.

Haberin Devamı

Suç duyurusu
Verilen aranın ardından Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Özlem Karaçam kararı açıkladı. Başkan Karaçam, kapatılan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2 Mayıs 2013 tarihli mahkumiyet hükmünün iptali yönünde karar verildiğini belirtti. Mahkeme heyeti bu açıklamanın ardından tüm sanıkların beraat ettiği kararını açıkladı. Kararda, “Hakkında Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetine cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmış ise de sanıkların yüklenilen suçu işlediği sabit olmadığından beraatlerine karar verilmiştir” denildi. Sanık emekli Albay Hakan Büyük hakkında suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçundan verilen hükmün de suçun sabit olmaması nedeniyle beraatine karar verildi.
Davanın temelini oluşturan dijital verilere işaret eden mahkeme, “Gazeteci Mehmet Baransu tarafından teslim edilen 11 ve 17 No’lu CD’ler üzerindeki el yazılarının yazı makinesi ile sanık Süha Tanyeri’ye ait not defterinden kopyalanarak sahte olarak oluşturulduğu anlaşıldığından sahteciliği yapan kişi veya kişiler belirlenerek haklarında yasal işlem yapılabilmesi için suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti. Mahkeme ayrıca önceki mahkumiyetlere dayanak olan 11 ve 17 No’lu CD’ler dışındaki diğer dijital verilerin sahte olarak oluşturulduğu yönünde mahkemece kuvvetli suç şüphesi oluştuğu takdiri ile de suç duyurusunda bulunuldu.

Haberin Devamı

Özenalp için saygı duruşu
Mahkeme vefat etmiş olan ve önceki gün doğumgünü olan sanık Murat Özenalp hakkında da yasada bulunan “Hükümlünün ölümü yargılamanın yenilenme istemine engel olmaz” gereğince hakkında verilen hükmün kaldırılmasına da karar verdi. Ardından mirasçılarına tutuklulukta geçen süreler yönünden önceki mahkumiyet kararı kısmen infaz edildiğinden uğranılan maddi ve manevi zararla ilgili olarak tazminat davası açma hakları olduğu da belirtildi. Mahkemenin kararını açıklamasının ardından, sanıklar ve avukatları mahkeme heyetini alkışladı. “Türkiye sizinle gurur duyuyor” şeklinde tezahürat yapan sanıklar, hayatını kaybeden Kurmay Albay Murat Özenalp için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.

Haberin Devamı

SANIKLARINDAN TEPKİLER

Haberin Devamı

Asrın iftira davası

Emekli Orgeneral Çetin Doğan: “Bu dava bizim açımızdan sonuçlanmadı hâlâ. Çünkü bu davayı kotaranlar içeri girmedikçe bu dava bitmeyecektir. Türkiye’de hakimler, savcılar hâlâ var. Buna güvenelim. Atatürkçü adaletten yana olan bu hakimleri destekleyelim. Çünkü adalet gerçekten de mülkün temeli. Ama zulmün aracı haline getirdiler, ülkeyi perişan ettiler.”

Emekli Orgeneral Ergin Saygun: “Adalet tecelli etti. Ama çok zulmettiler. İnşallah yapanların yanına kalmayacak. Baştan beri içime oturan bir laf vardı, ‘Türkiye kalın bağırsaklarını temizliyor’ diye. Bize bu lafı layık görenleri de bir defa daha üzüntülerimi belirtmek istiyorum.”

Emekli Oramiral Özden Örnek: “Geç de olsa adalet yerini buldu. Şimdi başkaları düşünsün.”

Emekli Korgeneral Engin Alan: “Söylenecek bir şey yok. Cumhuriyet mahkemesi verdi kararını, ondan öncekiler mahkeme değildi.”

‘Nihayet adalet bulduk ’

Emekli Koramiral Abdullah Can Erenoğlu: “Türkiye’nin milli güvenliği ve bekasını tehlikeye sokmak suçundan da işlem yapılmasını istiyorum. Bu dönemde yaşadıklarımıza hukuk diyerek hukuksuzluğa sessiz kalanların da bu suç duyurusu içine dahil edilmesini istiyorum.”

Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz: “Silivri’deki dava şunu söylemiştim. Romalıların bir sözü vardır, ‘Gök yarılsa da hak yerini bulur’ işte o gün geldi ama aradan 3 sene geçti.”

Emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri: “Yıllardır mücadele ediyoruz, sonunda kazandık. Dava sayesinde dostlarımız genişledi. Sonuç bizi mutlu etti.”

Emekli Albay Dursun Çiçek: “Yıllardır adalet arıyoruz, hukuk arıyoruz. Nihayet burada bulduk. İnşallah Türkiye’de adalet ve hukuk yüzde 25’lerden yüzde 80’lere çıkar. Devlete ve millete olan güven tazelenir.”
‘TSK’ya kumpastır’

Emekli Deniz Hakim Albay Ali Cengiz Şirin: “Kamuoyunda Balyoz davası olarak bilinen bu dava tarihin en haksız ve hukuksuz bulunan Socrates ve Dreyfus davalarının yanında tarihte yerini almıştır. Bu dava sıradan, basit bir dava değildir. Asrın iftira davasıdır. Bu dava milli orduya kurulan kumpasın davasıdır. Pırıl pırıl istikballerin karartıldığı, beşikteki bebeklerin çocukların babasız büyümesine, anne ve babaların zamansız öldürüldüğü bir davadır. Bu dava Deniz Kurmay Albay Ali Tatar ile Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp’in şehit edildiği davadır. Her ikisi de silah arkadaşım. Rahmetle anıyorum. Tarihi şan ve şerefle dolu bin yıllık geçmişi olan Türk donanması İnebahtı dahil böyle bir zarar görmedi. Ey o hakimler hakkımızda o ağır cezalara hükmederken pırıl pırıl istikballerimizi, ailelerimizi ve Türk Deniz Kuvvetleri’ni mahvederken hiç mi vicdanınız sızlamadı? Ben 30 yıllık hakim olarak sizin nasıl hakimlik yaptığınıza şaşıyorum.”

Mütalaa 1 saat 40 dakikada okundu

Savcı Öksüz, mütalaasını 1 saat 40 dakikada okudu. Savcı Öksüz, mütalaasını okuması sırasında klimanın kendisine doğru estiğini belirterek kapatılmasını istedi ve “Doğrudan bana vuruyor” dedi. Tüm salonun ve mahkeme heyetinin de güldüğü bu durum sonrasında savcı Öksüz cübbesinin altına ceketini giydi.

Gök yarılsa da hak yerini bulur
Her şey Taraf’ın manşetiyle başladı

“Balyoz Darbe Planı” ilk olarak 20 Ocak 2010’da Taraf gazetesinin “İstanbul’da iki camiye bombalı saldırı düzenlenmesi ve Yunanistan’ın bir Türk uçağını düşürmekle suçlanması suretiyle darbe ortamı yaratılacağı” iddiasını içeren manşet haberiyle gündeme gelmişti. Mehmet Baransu’nun haberinde yer alan iddialar üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştı. Davanın ilk duruşması 16 Aralık 2010’da Silivri Cezaevi’ndeki duruşma salonunda İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görüldü. 250’si tutuklu 365 sanığın yargılandığı dava 21 Eylül 2012’de karara bağlandı. 325 sanık ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edildi ancak “eksik teşebbüs” gerekçesiyle cezalarında indirime gidildi. Mahkeme, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan’a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi ancak eksik teşebbüs gerekçeyle birlikte cezalarını 20 yıla indirdi.
Çok sayıda sanık ise yerel mahkeme tarafından 13 yıl 4 aydan 18 yıla kadar değişen hapis cezalarına çarptırıldılar. Yargıtay’dan dönen 236 sanıklı dava dün karara bağlandı. Haklarında alınan mahkumiyet kararları Yargıtay tarafından bozulan 88 sanıktan dosyaları ayrılan ve yeniden yargılanmasına hükmedilen 62 sanığın yargılandığı davanın 6 Nisan’da görülecek duruşmasında da karar çıkması bekleniyor.