01.09.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
GÖKHAN KARAKAŞ İstanbul
1 Eylül sabahı en öndeki S 339 borda numaralı TCG Dumlupınar, karşı yönden gelen MS Fızık Vavılov adlı Rus gemisiyle çarpıştı. Kaza sonrasında 45 derece yan yatan denizaltıdaki 13 kişi şans eseri açık bırakılan kaporta kapağı sayesinde kurtarılmıştı.
Gözden çıkartıldı
Çanakkale Doğanaslan mevkiindeki karaya yakın bir sığlığa çekilerek karaya oturtulan denizaltı, tüm çabalara rağmen yüzdürülemedi. 6 gün süren çabalar sonrası denizaltı Gölcük’ten gelen askeri bilirkişilerin de onayıyla gözden çıkartıldı. Tuğamiral Hasan Yumuk’tan denizaltının olduğu yerde bırakılacağını öğrenen denizaltıda görevli astsubay Sait Küçük, 4 mürettebat arkadaşıyla emre itiraz ederek kurtarmayı bir de kendileri denemek istedi. 5 gönüllü bir lastik botla denizaltının kıç torpido dairesinden girerek basınçlı hava yardımıyla suyun tahliye edilmesini ve denizaltının kurtarılmasını sağladı.
Denizaltının bu bilinmeyen öyküsünü yıllar sonra emekli astsubay Sait Küçük, Milliyet’e şöyle anlattı;
“İlk itirazı ben ettim. Benle birlikte astsubaylar Erhan Arı, Faruk Türkoğlu ve Faruk Türkoğlu ile üsteğmen Bahadır Cankul gönüllü oldu. Lastik bot kullanarak 7 Eylül’de zifiri karanlıkta denizaltımıza kıç torpido dairesinden girdik. Hasarı yerinde gördük. Hava pompaları(tulumbalar) çalıştıkça dolan su dışarı çıktı ve tekne yükseldi. Birkaç saat içinde denizaltımız kıç batarya kısmından yaralı olduğu halde yüzmeye başladı. Kaderine terk edilen denizaltımızı kurtarmanın gururunu halen yaşıyorum.”
DUMLUPINAR KAZALARI
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki 3 sınıftan 12 denizaltı bulunuyor. Şimdiye kadar 3 denizaltıya Dumlupınar ismi verildi. TCG Dumlupınar I 1939’da İstanbul Boğazı’nda bir tankerle çarpışmıştı. TCG Dumlupınar II ise Çanakkale Boğazı’nda İsveç bandıralı Naboland şilebiyle çarpışarak batmış 81 denizci şehit olmuştu. Mürettebatı tarafından kurtarılan TCG Dumlupınar III’ün 1983 yılında hizmet dışına ayrılmasının ardından Türk donanmasında başka gemiye Dumlupınar ismi verilmedi.