Hanefi Avcı: Yalçın Küçük’ü takip ettim

Odatv davasının dünkü duruşmasında savunma yapan eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, kendisi aleyhindeki belgelerin “uydurma” olduğunu savunarak, bunu ispatlamak için bir sunum yaptı. Yalçın Küçük’le fikren uyuşmadığını bu nedenle takip etmesinin mümkün olmadığını belirten Avcı’nın sözlerini Yalçın Küçük kesti. Küçük’ün “Beni takip ettiniz mi?” sorusuna Avcı, “İstanbul İstihbarat Şube’deyken takip ettim” şeklinde cevap verdi. Davanın tek müştekisi olan gazeteci yazar Nazlı Ilıcak ise şikayetinden vazgeçti. Gazeteci Nedim Şener, “Müştekilikten çekildi ama televizyonda ve gazetede hem hakim hem de savcı cellat” dedi.
Çağlayan’daki İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Odatv davasının dünkü duruşmasına tutuklu sanıklar Prof. Dr. Yalçın Küçük, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık, Soner Yalçın, Şükrü Doğan Yurdakul, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Muhammet Sait Çakır, Coşkun Musluk, Müyesser Uğur ile tutuksuz sanıklar İklim Ayfer Kaleli ve Ahmet Mümtaz İdil katıldı. Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, davanın tek müştekisi olan gazeteci yazar Nazlı Ilıcak’ın celse arasında mahkemeye gelerek ifade verdiğini ve şikayetinden vazgeçtiğini söyledi.

‘Neden benden korkuyorsunuz?’
Küçük, geçen celsede alınan kararların yüzlerine okunmamasını ve bu sırada nezarette tutulmalarını eleştirerek, “Ben nezarethaneye doymuş bir insanım. Neden tutukluluğumuzun devamı kararı ve gerekçeleri yüzümüze okunmuyor. Silivri’deki yargılamada gece sabaha karşı da olsa yüzümüze okunuyor. Neden benden bu kadar korkuyorsunuz?” diye konuştu.

‘Odatv belgeleri uydurma’
Avcı ise savunmasında, “Odatv bilgisayarlarlarına virüs yoluyla dosyalar yüklendiğini, bazı dosyalarla olay tarihlerinin birbirini tutmadığını, hiçbir illegal örgütün bu tarz bir yazışma yapmadığını” vurguladı. Oda Tv’ye yapılan baskın sırasında ele geçirilen belgelerin “uydurma” olduğunu projeksiyon eşliğinde teknik olarak anlatan Avcı, sunumunda bilgisayardan örnek vererek bu işin nasıl yapıldığını da anlatmaya çalıştı. “Bir dosya aynı bilgisayarda oluşturulmuşsa, tarihler sıra ile olur. Eğer oluşturma tarihi yeni, değiştirme tarihi eskiyse bunun başka bir bilgisayarda hazırlandığı anlamına gelir” diyen Avcı, kendisi aleyhindeki belgelerin bu nitelikte olduğunu söyledi. Avcı, iddianemedeki bir word dosyasında yer alan ve “Hanefi ile Nedim arasındaki Dink davasındaki görüş ayrılığı gündem yapılmamalı” sözüne atıfta bulunarak, “Bu konu ben kitabı yazdıktan 2010 Kasım’da gündeme geldi. Ancak konu word dosyasına göre, Ekim’de konuşulmuş gibi görünüyor” dedi.

‘Küçük’ü takip ettim’
Avcı, Şener’le arasındaki ilişkinin polis-gazeteci ilişkisinden öte olmadığını belirterek, “Bazı gazeteciler gelir yanımda kalır. Gündü 10 kez konuştuğum gazeteciler var. İyi ki Nedim’le böyle bir ilişkimiz yokmuş. Yoksa burada zor izah ederdim” dedi. Avcı, Ahmet Şık’la ilgili de, “1997’de Susurluk zamanı görüştüm. Yolda görsem tanımazdım” dedi. Küçük’le fikren uyuşmadığını bu nedenle takip etmesin mümkün olmadığını belirten Avcı’nın sözlerini Küçük kesti. Küçük, “Beni takip ettiniz mi?” sorusuna Avcı, “İstanbul İstihbarat Şube’deyken takip ettim” şeklinde cevap verdi.