‘İfadem uydurma hepsini salladım’

Ankara Garı önünde, 10 Ekim 2015’te gerçekleştirilen terör saldırısıyla ilgili 19’u tutuklu 36 kişinin yargılandığı davanın görülmesine dün devam edildi. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın duruşmasında, eylemin ardından verdiği ifadelerle Yunus Durmaz ve Halil İbrahim Durgun’dan oluşan DAEŞ’in Gaziantep hücre evini ve dört deposunu deşifre eden bir numaralı sanık Yakup Şahin ifade verdi. Şahin’in ifadesi Cumhuriyet Savcısı İsmail Şafak’ın da görüşü doğrultusunda, diğer sanıkların yokluğunda alındı.
Gaziantep’te fırıncılık yaptığını ve iki canlı bombayı Ankara’ya getiren DAEŞ’in Gaziantep sorumlularından Halil İbrahim Durgun’un yanında 3 bin 500 lira maaşla çalıştığını belirten Şahin, “Size verilen ifadem, emniyette 3-5 ay yatıp çıkacaksın diye yaptığım anlaşma sonucu verdiğim ifadedir” dedi. Önceki ifadelerinin hepsinin yalan olduğunu öne süren Şahin, gözaltındayken polislerin kendisine “yav kardeş elinize sağlık, bir iki çocuk ölmüş bir iki zayiat var” dediğini ve bir polisin kendisiyle selfi çektirdiğini iddia etti.
‘Durmaz’ı tanımam’
Gaziantep’te yapılan polis operasyonunda kendisini patlatan DAEŞ’in Gaziantep emiri Yunus Durmaz’ın bilgisayarından çıkan notlarda kendisine atfedilen Kundi ve Köylü kod isimlerini kullanmadığını öne süren Şahin, Durmaz’ın adını emniyette öğrendiğini, kod isimlerin polisin “Bu profil sana uyuyor” demesi üzerine kabul ettiğini öne sürdü. Kendisinin “3-5 ay yatıp çıkacaksın, yoksa bir ömür yatarsın” diye korkutulduğunu iddia eden Şahin, “Ölümü gösterip sıtmaya razı ettiler. Yunus Durmaz ile irtibatım olduğum konusunda bir delil istiyorum. DAEŞ sigaraya bile karşıyken, ben sigara, alkol ve uyuşturucu kullanan biriyim. DAEŞ benim gibi bir ismi niye alsın?” dedi.
‘Sorma hakkım yoktu’
Durmaz gibi yine polis operasyonunda kendisini patlatan Durgun’un yanında çalıştığını belirten Şahin, “Örgüt ilişkimiz yok. Halil düzgün, işi gücü olan bir kişidir. Halil bana muhasebe işi yapacağını söyleyince kabul ettim. Maliye, muhasebe işlerini yaptım. Ben namaza başladığım için bu süre zarfında bir kötülüğünü görmedim. Evrak, banka işlerinden başka bir iş yapmadım. Bana 3 bin 500 TL veren kim olursa onun ayakkabılarını da boyarım. Taş taşıtsa sorma hakkım yoktu” dedi.
Durmaz’ı korudu
Şahin, çapraz sorgusunda ise “Emniyetteki ifadem bana ait değil, polisler, istihbaratçılar ve müdürler tarafından hazırlanmış bir senaryodur. Emniyetteki tehdit ve baskı nedeniyle böyle bir ifade verdim. Hepsi düzmece” iddiasında bulundu. Şahin’in, sorguda Yunus Durmaz, Deniz Büyükçelebi, Savaş Yıldız gibi sanıkları özellikle koruyan beyanlarda bulunması, birçok soruya çelişkili yanıtlar vermesi dikkati çekti. Şahin, çelişkili yanıtlar verdiğinin söylenmesi üzerine, “Önceki ifademde salladım hep. İfademin yüzde 30’u doğru, yüzde 70’ini salladık” diye konuştu. Şahin, “Ben emniyette gördüğüm zulüm nedeniyle ne istedilerse söyledim. Cumhurbaşkanı bile Allah bizi affetsin diyorsa Halil de beni kandırmış nereden bileyim” dedi.
Captagon vardı
Şahin, Ankara’ya gelirken Adana’da polis kontrolünden çıkıp ikinci kez polis çevirmesine girmesiyle ilgili sorulan bir soru üzerine “Adana’da ikinci kez aranmam sırasında aracımda iki tane captagon vardı. Polis buldu. Abi idare et beni dedim. Polis de bıraktı” demesi dikkat çekti. Şahin, captagonu da migren ağrılarını bastırsın diye kullandığını söyledi.

Kontrol noktasını geçti

Çifte canlı bombayı Ankara’ya getiren Durgun’a eskortluk yaptığını kabul etmeyen Şahin, araçtakilerin canlı bomba olduğunu bilmediğini, Durgun’un kendisine asker arkadaşları olduğunu söylediğini iddia etti. Durgun’un “Asker arkadaşlarımı Ankara’ya götüreceğim. Çoluk çocuk sahibi, yakalanmasınlar. Önden git, sıkıntı olursa mesaj at” teklifini kabul ettiğini iddia eden Şahin, “Verdiği 5 bin TL ile yola çıktım. Adana girişte polis uygulaması vardı. Halil’e mesaj attım. Polis durdurdu, sonra bıraktı. Halil de polisleri de geçtiği yönünde mesaj atınca ben döndüm. İleride ‘nasıl geçtin’ diye sorunca, ‘boş ver geçtim’ dedi. Araçtakilerin bombacı olduğunu bilmiyordum” diye konuştu.