Gündem Jandarma nezaretinde taziye

Jandarma nezaretinde taziye

11.04.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

CHP Milletvekili Mehmet Haberal’a vefat eden annesini toprağa verirken 22 asker eşlik etti. Annesini elleriyle mezara koyan Haberal, ilk toprağı da kendisi attı

Jandarma nezaretinde taziye

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu bulunan CHP Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, annesi Medine Haberal (93)’ın vefat ettiği için aldığı 72 saatlik iznin ardından 1’i binbaşı 22 askeri personelin eşlik ettiği ambulansla Bahçelievler Mahallesi Sümbül Sokak’taki evine gitti. Ambulans evinin önüne geldiği sırada jandarma barikat kurdu. 1 astsubay, Haberal’in ambulanstan inmesinden önce eve çıkarak kalacağı odayı kontrol etti.
Mehmet Haberal’i annesinin evinin önünde kardeşleri Ali Haberal ve Osman Haberal ile çok sayıda yakını karşıladı. Haberal, jandarma eşliğinde eve girdi.

Birlikte omuz verdiler
Medine Haberal için dün Acılık Camii’nde tören düzenlendi. Prof. Dr. Haberal, camiye de ambulansla gitti. Camiye gelen eski CHP lideri Deniz Baykal başta olmak üzere, CHP’nin yeni ve eski pek çok milletvekili camiye girerek Prof. Haberal’a başsağlığı dileğinde bulundu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise namazın başlamasına kısa süre kala camiye geldi. Kılıçdaroğlu, “Bu ülkede adalet yok. Mehmet Haberal’ın annesiyle vedalaşmasına izin verilmeliydi. Bu bir insanlık durumudur” dedi. Kılıçdaroğlu, daha sonra tabutun başına geçti.
Öğle namazının kılınmasından sonra da Baykal ve diğer milletvekilleri tabutun başına geldi. Baykal ve Kılıçdaroğlu burada tokalaştı. Kısa süre sonra Haberal camiden çıkarak tabutun başına geldi. Kılıçdaroğlu, başsağlığı dileğinde bulunduğu Haberal ile namaz öncesi kısa süre sohbet etti. Cenazeye 5 bin kişi katıldı. Cenaze namazından sonra Haberal, Kılıçdaroğlu ve Baykal’ın kısa süre omuzlarında taşıdığı cenaze, araca konuldu. Medine Haberal’ın cenazesi, Asri Mezarlık’ta eşi Yaşar Ali Haberal’ın mezarının yanında toprağa verildi.
Haberal, ceketini çıkarıp mezarın içine girerek annesinin cenazesini elleriyle mezara koydu. Haberal, dua okuduktan sonra mezardan çıkarken, ilk toprağı kendisi attı. Defin işleminin ardından mezar başında dua okundu. Prof. Haberal, kardeşleri Başkent Üniversitesi Hastaneleri Genel Koordinatörü Prof. Dr. Ali Haberal ve Osman Haberal ile birlikte taziyeleri kabul etti.

‘Asker uyarmadı’
Bu arada Ali Haberal, annesinin toprağa verilmesi sırasında ağabeyi Mehmet Haberal’ın askeri personelce “Acele edin” şeklinde uyarıldığı iddialarını yalanladı. Mehmet Haberal, taziyeleri kabul ederken, kardeşi Ali Haberal’ın, “Acele edelim” şeklindeki uyarısı üzerine, “24 saat ben burada beklerim, kimsenin kılına zarar gelmesine müsaade etmem. Beni mazur görün, tamam. Bu insanlar buraya keyif için gelmedi. Onun için çok teşekkür ediyorum.
Hiç kimsenin itilmesini istemiyorum. Bu insanlar bizim için geldi. Bunlar vefa göstermiş, ben de o vefayı bilmek zorundayım. Vefa bilmezseniz sefa süremezsiniz” dedi. Haberal ile askeri personel arasında herhangi bir diyalog geçmediğini, gerginlik de yaşanmadığını söyleyen Ali Haberal şunları söyledi:
“O uyarıyı ben yaptım. Ağabeyim terledi. Üşümemesi için, ’Hadi arkadaşlar acele edelim’ dedim. Askeri personelle ilgisi yok.
Aksine her türlü kolaylığı sağlıyorlar.” Mehmet Haberal’ın avukatı Dilek Helvacı da “Haberal’ı askerler değil, aile fertleri uyardı” dedi.

Haberin Devamı

Jandarma nezaretinde taziye

CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, sivil kıyafetli jandarmalar eşliğinde annesi Medine Haberal’ın cenaze törenine katıldı.

Gül’den başsağlığı telefonu
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Haberal’ı telefonla arayarak, annesinin vefatından duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve başsağlığı dileklerini iletti. Meclis Başkanı Cemil Çiçek de Haberal’ı telefonla arayarak başsağlığı diledi. Çiçek, Haberal’a annesiyle vedalaşamaması nedeniyle duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

‘Hizmet peşindeyim’
Prof. Dr. Mehmet Haberal, annesinin cenaze töreninden önce kent merkezindeki çalışma ofisinde gazetecilere özetle şu açıklamalarda bulundu:
“Dünyadaki en güzel şey hürriyet. Ülkem, suçsuzları cezalandıracak değil, suçu, suçluları cezalandıracak bir ülke idi, bu yolda devam etsin. Aksaklıklar, eksiklikler giderilsin ve insanlar adalete kavuşsun. Adalet yok ise o ülkede gelecek tehlikededir. Bülent Ecevit, 2000 yılında beni Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdi. Hiç haberim yoktu. 22 Nisan Cumartesi öğleden sonra ilan edildi.
24 Nisan Pazartesi günü Hüsamettin Özkan’a gittim. ’Ülkemizin cumhurbaşkanın Meclis’in içinden seçilmesi gerekir. Aksi halde bu Meclis’in prestiji zedelenir’ dedim. Sonra Bülent Ecevit’i aradım. ’Sayın Haberal biz sizi aday gösterdik’ dedi. ’Sayın Başbakanım çok teşekkür ediyorum. Beni onurlandırdınız. Ama ülkemde demokrasi var. Ülkem hukuk devleti ve parlamenter sistemle yönetiliyor. Ülkenin yönetileceği yer Meclis’tir, oradan seçilmesi gerekir.
Aksi halde bunun önünü alamayız. Beni mazur görün’ dedim. Bunu niye söyledim? O makamdan daha yüksek bir makam yoktu. ’Ben bilim adamı olarak ülkeme hizmet etmeye devam edeceğim’ dedim. Dolayısıyla bugüne kadar herhangi birşeyin peşinden koşmadım. Ne koltuğun ne de başka birşeyin. Hizmetin peşinden koştum. Bugün de hizmetin peşinden koşuyorum.”