‘Kaçan herkes öldü’

El Kaide adına 15-20 Kasım 2003 tarihinde gerçekleşen, İstanbul’u kana bulayan eylemlere katıldıkları belirlenen isimlerden olan ve 2005 yılında Irak’ta yakalandıktan sonra 4 gün önce Türkiye’ye iade edilen Burhan Kuş, tutuklu bulunduğu Metris Cezaevi’nde avukatı Ömer Yüzgül’e konuştu. Kuş, İstanbul saldırılarının ardından yurtdışına kaçan El Kaide üyelerinin tümünün öldüğünü söyledi. Kuş, birçok cezaevinde kaldığını, ABD, İsrail, Suriye, Irak ve Türk istihbarat elemenları tarafından sorgulandığını, baskı tehdit ve işkence gördüğünü anlattı.
15 Kasım 2003’te Neve Şalom Sinagogu ve Beth İsrael Sinagogu’na bomba yüklü kamyonlarla düzenlenen saldırılar sonucu 26 kişi, 20 Kasım 2003’te İngiliz Konsolosluğu ve HSBC’nin Levent’teki genel merkezine aynı yöntemle düzenlenen saldırılarda ise 32 kişi hayatını kaybetmiş, yüzlerce kişi yaralanmıştı.

Ebu Garib’de kalıyordu
Saldırıların ardından patlamalarla bağlantılı oldukları tespit edilen El Kaide’nin Türkiye yapılanmasının lideri Habib Aktaş ile Azad Ekinci, Gürcan Baç, Abdülkadir Karakuş, Sadettin Akdaş ve Burhan Kuş’un Irak’a kaçtıkları belirlenmişti. Şubat 2005’te bir kimlik kontrolü sırasında şans eseri yakalanan Burhan Kuş ve Sadettin Akdaş, koalisyon güçlerinin kontrolündeki Ebu Garib Cezaevi’ne konulmuştu.
Kuş ve Akdaş, Irak’ta yakalandıktan sonra Türk makamları iade talebinde bulunmuştu. Kuş’un iadesi, 4 gün önce gerçekleşmişti. Ebu Garib Cezaevi’nde tutulan Kuş, işlemlerinin ardından Irak ve Türk yetkililerinden oluşan bir ekip tarafından Atatürk Havalimanı’na getirilmişti. Kuş, önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne daha sonra adliyeye götürülmüş, susma hakkını kullanmış, çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.

‘Irak’ta işkence gördüm’
Metris Cezaevi’ne konulan Burhan Kuş, önceki gün kendisini ziyaret eden avukatı Ömer Yüzgül’e konuştu. 15-20 Kasım eylemlerinin ardından diğer El Kaide üyeleriyle yurtdışına çıktıklarını anlatan Kuş’un, “Kaçtıktan sonra 20 Kasım 2004 tarihinde ABD askerleri tarafından Irak’ta yakalandım. Sırasıyla Bellusi, işkenceyle gündeme gelmiş Ebu Garib, El Suse, Bağdat’ta, Graybin, Rasafa isimli cezaevlerinde kaldım. 6 ay tek kişilik hücrelere atıldım. İşkence ve ışıksız kötü hava şartlarıtda yaşamımı sürdürmeye çalıştım. Son 8 aydır polis karakollarında tutuluyordum. Cezaevinde belli aralıklarla ABD, İsrail, Suriye, Irak ve Türk olduklarını söyleyen kişilerce sorgulanıyorum. Sorgular yakın zamana kadar da sürdü” şeklinde konuştuğu öğrenildi.

Dosyası davadan ayrılmıştı
Kamuoyunda yanlış bilinen bazı konuları da anlatan Kuş, “Hiçbir dönemde Afganistan’a gitmedi. Burdan siyasi ve silahlı eğitim aldığım doğru değil. Bir dönem birlikte hareket ettiğim Habib Aktaş ve Gürcan Baç 2004 tarihinde Felluce’deki hava baskınında, Abdullah Karakuş 2008 tarihinde Suriye’de kaldığı evin bombalanmasıyla, Saadettin Aktaş da 2009 tarihinde Musul’da öldürüldü” dedi. Şimdiki halini yorgun ve bitkin olarak anlatan Burhan Kuş’un dosyası, firari olması nedeniyle ana davadan ayrılmıştı.