Gündem Kanser hücrelerinin büyümesini durdurdu

Kanser hücrelerinin büyümesini durdurdu

06.08.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Kanserin büyümesini önleyen “İlaç Yapılı MEIS İnhibitörleri” çalışmasıyla ‘Uluslararası Hematoloji-Onkoloji Ödülü’nü alan Doç.Dr. Fatih Kocabaş, bilim ve tıp dünyasındaki son gelişmeleri Milliyet’e anlattı...

Kanser hücrelerinin büyümesini durdurdu

Yeditepe Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr. Fatih Kocabaş, kanserin büyümesini önleyen “İlaç Yapılı MEIS İnhibitörleri” başlıklı bilimsel çalışmasıyla ‘Uluslararası Hematoloji-Onkoloji Ödülü’ne değer görülen ilk Türk akademisyen oldu.

Haberin Devamı

Doç.Dr. Kocabaş’ın, bilimsel çalışmasının temeli, kanserin büyümek için kullandığı MEIS proteinin ilaçla gelişiminin durdurulmasına dayanıyor. Doç.Dr. Kocabaş, sorularımızı şöyle yanıtladı.

- MEIS proteinin olumsuz etkileri nasıl keşfedildi?

MEIS proteini, ilk olarak fare lösemi hayvan modelinde keşfedilmiş kansere neden olan protein. Son on yılda yapılan çalışmalar, MEIS’in hücresel metabolizma, redoks durum ve tümör oluşumunda önemli rollere sahip olduğunu gösterdi. MEIS kanserin oksijensiz glikoliz ile şekeri kullanmasını sağladığı düşünülüyor. Ayrıca bu protein diğer obox proteinleri (PBX ve HOXA9) ile birlikte, lösemide hematopoietik transformasyona neden olduğu ve bir onkojen olarak etki ettiği bulundu. Söz konusu protein konvansiyonel kemoterapilere dirençli olduğu saptandı.

Haberin Devamı

Hücreyi besleyen protein

- İnhibitör (önleyici) nasıl çalışıyor?

“MEİS proteini, hücrelerin beyni diyebileceğimiz DNA’ya bağlanan ve onu aktifleştiren bir protein. Protein, DNA’ya bağlandıktan sonra, kanser DNA’yı kullanarak kendi metabolizmasını güçlendirip, daha fazla üremesi için DNA’yı çalıştırıyor. Geliştirdiğimiz MEIS inhibitörü ise MEİS proteinine doğrudan bağlanarak çalışıyor. İlaç yapılı MEIS inhibitörleri, hedefe yönelik ilaçlardan biri olacak. İlaç yapılı bu MEİS inhibitörü, MEIS proteini ve DNA arasındaki arasındaki bağı zayıflatıyor. Bu şekilde, kanser hücrelerinin MEIS proteini ve DNA’yı kullanımları sekteye uğruyor. Geliştirilen ilaç yapılı MEIS inhibitörlerinin, beyin tümörü, akciğer kanseri, meme kanseri, böbrek karaciğer kanseri gibi farklı kanserlerde, kanser hücrelerinin büyümesini engellediği öncü laboratuvar çalışmalardan tespit edildi.”

- Hedefe yönelik ilaçlar önümüzdeki dönemin tedavi yöntemi mi olacak?

“Daha fazla insan genomu ve kanserin genetiği anlaşıldıkça hedefe yönelik ve kişiye özgü tedaviler artacak. Çünkü kanser, her bir hastada farklı seyrediyor, farklı mekanizmaları kullanarak vücutta hastalığa neden oluyor. Örneğin bir hastada, MEIS proteinin kanser oluşumun ana nedeni olduğu belirlenmişse bunun MEIS proteinin hedefleyen terapilerle tedavi edilmesi daha doğru olacak. Hem bu şekilde geleneksel kemoterapilerden daha az yan etkiler görülecek.”

Haberin Devamı

Fareler üzerinde test edildi

- Hayvan deneylerinden elde ettiğiniz son bulgular neler?

“Hayvan deneylerinin dahil olduğu dört farklı yaklaşım kullanarak MEIS inhibitörlerinin çalıştığı ve güvenli olduğunu ortaya koyduk. Bir milyonun üzerinde uyuşturulabilir küçük molekülün taranması sonrasın 10 farklı MEIS inhibitörü belirlendi.

İnsan ve fare hayvan modellerinde kök hücre sayısının arttığı anlaşıldı. Fare hayvan modellerinde yapılan enjeksiyonlar ayrıca kısa süreli kullanımlarının güvenli olduklarını da gösterdi.”

‘İnsanlar daha kanser olmadan tedavi edilecek’

- Kanserin kesin çaresi bulunacak mı?

“İlaçlar veya hücresel tedavilerle kanserin önüne büyük ölçüde geçilecektir. Ancak kesin çare, belki de başka bir açıdan baktığımızda ortaya çıkacak. Belki de kanseri henüz gelişmeden, genetik olarak tespit edilmesi ve önü alınamaz hale gelmeden durdurulması gündeme gelecek. Bu mekanizma ile paralel hareket edip insanlar daha kanser olmadan tedaviye alacağız.”

Haberin Devamı

- Kanser ve Küba aşıları hastalığa çare oluyor mu?

“Kanser aşıları genel itibariyle vücudunuz savunma hücrelerine kansere özgü proteinleri tanıtma yolu ile çalışıyor. Bu şekilde vücut o kanser hücrelerini öldürmeye başlıyor. Bu gibi aşılar hastanın ömrünü uzattığı biliniyor ancak tam kür sağlayacak güçte olamıyorlar. Çünkü kanser aşının etkisinden kaçacak bir yolu buluyor ve büyümeye devam ediyor.”