‘Katlettiler niye hâlâ karar yok?’

Özel Yetkili mahkemeleri kaldıran ve uzun tutukluluk süresini 5 yıla indiren yasal düzenlemenin ardından Ergenekon davasında çıkan tahliye kararlarıyla ilgili hükümet üyeleri ve muhalefet partileri temsilcilerinden önceki günden bu yana peş peşe açıklamalar yapılıyor. Değerlendirmeler şöyle:
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay: Bu tutuklamaların, bir kısmının şu anda tahliyeye dönüşmesi. Bunlar beraat etmediler. Bu dava devam ediyor. Ciddi bir dava. Zirve Yayınevi davasında caniler, misyoner insanları o şekilde acımasızca katlettiler. Peki, bunlarla ilgili niye halen karar verilmiyor, niye gerekçe yazılmıyor.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: Tutukluluk süresini 5 yıla indiren düzenleme için niye geç kaldınız, niye bunu yapmıyorsunuz’ diye eleştirenler bazı tahliyeleri görünce fikir değiştiriyor. Hiçbir hukuk devletinde bu kadar uzun süren yargılamalar olmaz, olamaz da. Bir kısım tahliyelerin gerekçesi tutukluluk süresinin 5 yılı aşması bir kısmının da İlker Başbuğ’un için verilen kararın gerekçesine benzer bir gerekçesi var.

‘Bazıları vicdan yaraladı’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Tahliyeleri mutlulukla karşılıyor, gasp edilen özgürlüklerine kavuşan dostlarımızı, arkadaşlarımızı, namuslu dürüst politikacıları, vatanseverleri, gazetecileri hoş geldiniz diye kutluyor, ailelerinin de sevinçlerini paylaşıyorum.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin: Tahliyelerin bir kısmı son derece memnuniyet verici ama bir kısmının da vicdan sızlatıcı tahliyeler olduğunu da burada ifade etmek istiyorum. Yasa yapılırken, bir siyasal düşünceyle, bir silahlı katili aynı kefeye koyarsanız, bunu kabul etmek mümkün değil.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu: İnsanların gerekli bir mahkumiyet kararı olmadan 5 yıl gibi bir süreyle tutuklu kalmaları kabul edilir bir şey değildir. Ama vicdan zedeleyen somut olaylar var. Danıştay cinayeti, Hrant Dink cinayeti, Zirve Yayınevi’nde gerçekleşen cinayetler de var.

‘Yargı karman çorman’
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural: Yargı karman çorman, gerçekten mahkemeler birbirine girmiş, Adalet Bakanı ne yaptığını bilmiyor. ‘Balyoz’ ve ‘Ergenekon’ süreçleri, hükümetin siyasi anlamıyla kullandığı bir süreç olmuştur. Bir bakıma yolsuzlukla ilgili kendi iddialarından hesap vermesi gerekenler böyle bir ortam içerisinde bir bakıma hedefi de saptırmak istiyor.
AA - DHA