Kenya Kampı’nda doğayı keşfedecekler
12.02.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
İsviçre’nin ünlü okullarından Le Rosey, çevre sorunlarına duyarlı, doğal kaynakları koruyan, farklı kültürleri tanıyan ve saygı duyan bir nesil yetiştirmek amacıyla Kenya’da Chyulu Wilderness Camp (CWC) adında bir kamp düzenliyor. 12-18 yaş aralığındaki gençlerin katılımına açık olan 12 günlük kamp, ekim ayının başında ilk öğrencilerini alacak. İlk etapta 60 öğrenciyle sınırlı olacak kamp, Türkiye’den de IB okullarının katılımına açık.
Kampla ilgili bilgi vermek ve çevre sorunlarına dikkat çekmek amacıyla dün Swissotel The Bosphorus’ta “Korumak için eğitim” başlıklı bir panel düzenlendi. Clarte Consulting UK’den Dr. G. Jan Caller’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde konuşan Le Rosey Yaz Kampları Akademik Direktörü Felipe Laurent, Kenya’nın vahşi doğası, yerel hayatı, bölgede yaşayan etnik gruplardan Maasailer’le kurduğu iletişim, edindiği arkadaşlıklarla ilgili deneyimlerini paylaştı.
Yerinde deneyim
Çevre sorunlarına duyarlı olmak için Kenya’nın doğasını yerinde görmenin önemine vurgu yapan Laurent, kampla gençlerin bozkırda, bulut ormanlarında, tepeler ve doğal koruma alanlarında ekosistemi ilgilendiren sorunları daha iyi anlayacaklarını, vahşi hayvanların korunabilmesinin en iyi yollarını öğreneceklerini kaydetti. Laurent, kampta gençlerin ayrıca sanatsal projelerde çalışarak, Maasai kabilesinin uygarlığını anlayarak saygı duymayı öğreneceklerini belirtti. Laurent, kamp sonrasında okullarla bağlantıya geçeceklerini ve öğrencilerin doğayla ilgili elde ettikleri deneyimleri çevrelerine aktarma konusunda destek vereceklerini söyledi.
Dünya alarm veriyor
Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Kurnaz da panelde İklim Değişikliği ve Çözüm İmkanları başlıklı bir sunum yaptı. 2019’un insanlık tarihindeki en sıcak ikinci yıl olduğunun altını çizen Kurnaz, 2020’nin de en sıcak ikinci yıl olacağına dikkat çekti. Bu duruma yol açan temel nedenin karbondioksit artışı olduğunu ifade eden Kurnaz, “Atmosferde yüzde 78 azot, yüzde 21 oksijen var. Geri kalan gazların yüzdelik dilimleri yüzde 1’den az. Sanayi Devrimi’nin başında atmosferdeki karbondioksit oranı 280 ppm düzeyindeyken, şu anda 414, mayısta 417 olacak” dedi. Elektrik üretimi, taşımacılık, binalar ve orman yangınlarının bu artışta etkili olduğunu dile getiren Kurnaz, rüzgâr ve güneş enerjisinden daha fazla yararlanılması gerektiğini kaydetti.
