Kin besleme ölçülü ol

Gökhan Karakaş - Bugünkü Irak topraklarında 6000 yıl önce kurulan Sümer Medeniyeti’nin dünyaya tanıtılması için çaba harcayan Muazzez İlmiye Çığ, 109 yaşına girdi. Sümerli Ludingirra, İnanna’nın Aşkı, Zaman Tüneliyle Sümer’e Yolculuk, Hititler ve Hattuşa, Gilgameş-Tarihte İlk Kral Kahraman, Atatürk Düşünüyor gibi 20’ye yakın kitap yazan Çığ, üretkenliği ve azmiyle gençlere örnek oluyor. Mersin’de yaşayan Çığ’ın üretken hayatı gazeteci Büşra Sanay tarafından kitaplaştırıldı. Sanay, Çığ ile yaptığı görüşmelerden elde ettiği izlenimleri “Yaşadım Demek İçin Ne Yapmalı” isimli kitap ile okuyuculara aktarıyor.

Dört ilkeyi benimseyin

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını görmekten büyük mutluluk duyduğunu belirten Muazzez İlmiye Çığ, Milliyet’e konuştu. Çığ, “Büyük Atatürk önderliğinde, tam bağımsızlık, aydınlanma, bilim, liyakat, laiklik, eşitlik, özgürlük ve adalet gibi ilkeler üzerine temellendirilen utkumuz kutlu olsun. Ulus olarak birlik, beraberlik ve gönenç içinde daha nice yüzyıllara uzanacağız” dedi. Çığ, uzun yaşamanın sırrını Milliyet aracılığıyla paylaştı. “Her zaman iyiyi düşün; Şartlar zorlasa da kendin ol; Asla kin besleme; Daima ölçülü ol.”

‘Neden öğretmiyorsun?’

Büşra Sanay ise Milliyet’e “Yaşadım Demek İçin Ne Yapmalı” kitabını hazırlama süresini anlatırken “Osmanlı’nın yıkılıp Türkiye Cumhuriyeti’nin doğduğu seneler nasıldı, Atatürk’ün ondaki karşılığı neydi, Latin Alfabesi‘ne geçilen süreç, dostluk, aşk ve Sümerler gibi pek çok konuyu konuştuk. Üretmenin ve fayda sağlamanın kıymetini, Muazzez Hanımı dinleyince daha da sağlamlaştırdım” dedi. Sanay Çığ’ın, Sümerli şair ve öğretmen Ludingirra’nın “Mademki biliyorsun neden öğretmiyorsun?” atasözünü sıklıkla kullandığını belirterek, şunları dedi:

“Bilginin seninle toprağa gitmesinin o bilginin yaşamayacağını belirtiyor. Kullanılacak bir bilginin öğretilmemesinin insanlık adına fayda sağlamayacağı mesajını veriyor. Çocukluğu, Ankara Dil tarih ve Coğrafya Fakültesi’ne girişi, Atatürk’ü gördüğü anı anlatışı, Hasan Ali Yücel ile arasında geçen konuşmalar öylesine ilginç ve ders alınacak nitelikte. Muazzez Hanım sıklıkla ‘Biliyorsun, neden öğretmiyorsun?’ ifadesini kullandı. Bilginin seninle toprağa gitmesinin o bilginin yaşamayacağını anlattı bana.”