Gündem Kızıltepe olayında 4 polise dava açıldı

Kızıltepe olayında 4 polise dava açıldı

30.12.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Mardin Kızıltepede Ahmet Kaymazla 12 yaşındaki oğlu Uğuru öldürdükleri gerekçesiyle 4 polis hakkında dava açıldı. İddianamede, gece görüş sisteminin bulunmamasının polisi yanılttığı savunuldu

Kızıltepe olayında 4 polise dava açıldı

Olay, iddianameye göre, 20 Kasımda "155" telefonuna ihbarda bulunan itirafçı Halil İbrahim Öztürkün "PKKnın jandarmaya yönelik eylem için en yakın milis evini kullanacağı" ifadesi üzerine gelişti.Kızıltepe Savcılığının, olası çatışmada ev halkının zarar görebileceğinden şüphelilerin evin dışında yakalanması talimatı verdiğinin anlatıldığı iddianamede, olay günü Kaymaza ait kamyonun sağ tarafına giden 3 polisin, iki şahısla karşılaştıkları anda "dur polis" diye ihtarda bulundukları kaydedildi. "İhtara karşılık ateş açılması üzerine, ön taraftaki polis Yaşafettin Açıksözün karşılık verdiği, bu sırada yer değiştiren polisler Mehmet Karaca ile Seydi Ahmet Töngelin de karşı ateş üzerine ateşe başladıkları" anlatıldı.Çatışmada ölen baba - oğulun yanında birer Kalaşnikov tüfek bulunduğu, ayrıca Ahmet Kaymazın üzerinden 4 şarjör ve 2 Rus yapımı el bombası çıktığı savunuldu. Mardin Başsavcılığı, ilkokul öğrencisi 12 yaşındaki Uğur Kaymazla (12) babası Ahmet Kaymazı (31) "öldürücü silahlarla etkili biçimde ateş ederek ve faili belli olmayacak şekilde öldürdükleri" gerekçesiyle 4 polis hakkında dava açtı. İddianamede, "çatışmayı başlatan baba ve oğulun göğüs ve sırtlarından vuruldukları, Ahmet Kaymazın evinde sakladığı PKKlının kaçması için oğlunu kullanması ve gece görüş sisteminin bulunmamasının polisi yanılttığı" savunuldu. Olay yerinde bulunan 13 kovandan 8inin Uğur, 5inin Ahmet Kaymazın tüfeğinden çıkan mermilere ait olduğu öne sürüldü. Olay yerindeki 9 milimetrelik 29 kovandan 21inin Açıksözün kullandığı MP - 5, 6sının Ayazın kullandığı Uzi, 2sinin de Karacanın tüfeğinden çıktığı kaydedildi. İddianamede, Uğurun vücudunda bulunan bir kovanın MP - 5, Ahmet Kaymazın vücudunda bulunan bir kovanın da Uziden çıktığının anlaşıldığı belirtildi. 13 kovan bulundu İddianamede, İstanbul Adli Tıp Kurumunun, Ahmet ve Uğur Kaymazın el swaplarında (atış artığı için alınan el izi) atış artığı saptadığı, baba oğula yönelik ateşin, kısa namlulu silahlar için belirlenen 35 - 40 santimlik sıcak atış mesafesinin dışından yapıldığını belirlediği anlatıldı. Ahmet Kaymazın Kalaşnikovunun 7 Ağustos 2004te 4 polisin yaralandığı Mardin Yenişehir Polis Merkezine yönelik eylemde kullanıldığını belirlediğinin anlatıldığı iddianamede, eylemi PKKnın üstlendiği anımsatıldı. "Ellerinde barut izi var" İddianamede, izlendiğini fark eden "PKK milisi" Ahmet Kaymazın, evinde sakladığı PKKlı "Kabat" kod adlı Nusret Balinin kaçabilmesi amacıyla, birlikte dışarı çıktığı oğlunun Bali sanılmasını sağladığı öne sürüldü. Polislerin de "son görev yerlerine yerleşmemeleri, karanlığa rağmen gece görüşü teçhizatı bulunmaması ve silah kullanması nedeniyle Uğuru tanıyamadıkları" ifade edildi. Sanıklar, savunmalarında Uğurun aniden önlerine çıktığını söyledi. Polis karıştırdı İDDİANAMEDE, tanıkların önce polisin uyarısını, sonra uzun namlulu (Kalaşnikov), sonra kısa namlulu silah sesini duyduklarını anlattıkları kaydedildi. 4 polisin, "yasada belirtilen silah kullanmanın yasal sınırlarını aşarak, Ahmet ve Uğur Kaymazın ölümüne faili belli olmayacak şekilde neden oldukları" belirtildi. Her 2 maktulün de ölümüne neden olmaktan Açıksöz, Töngel ve Karacanın 12, sadece Ahmet Kaymazın ölümüne neden olmaktan Ayazın 6 yıl hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Tanıklar, atış sesini tanımış İddianamede, sıcak çatışma ekibinde görevli olmayan sanık polis Ayazın, "çatışmadan sonra" birden çok ateş ettiği, kurşunlardan birinin Ahmet Kaymazın bacağından çıktığı belirtildi. "Öldükten sonra" ateş İTİRAFÇI Öztürkün ifadesinde, eski Van Valisi Hikmet Tana yönelik bombalı saldırı için "Yusuf" kod adlı PKKlıyla 6 ay çalıştığını söylediği ve bu kişiyi fotoğraflardan teşhis ettiği öğrenildi. Soruşturma dosyasında, Ahmet Kaymazın, 1992, 1996 ve 1998de "örgüte yardım"dan soruşturma geçirdiği ve 1 yıl cezasının ertelendiği, 8 ay tutukluluk süresi bulunduğu kaydedildi. Otopside, Ahmet Kaymazın boyunun 170 cm, oğlu Uğur Kaymazın boyunun da 160 cm olarak saptandığı vurgulandı. İtirafçı, suikast timinde MAKBULE Kaymaz, eşi ve oğlunu kaybettiği olayı şöyle anlatmıştı: "Kamyon şoförü eşim İskenderuna yük almaya gidecekti. Eşyalarını yerleştirmek için Uğur ile birlikte sokağa çıktı. Silah sesleri üzerine avluya çıktık. Uğurun kamyonun önünde diz çökertilmiş bir şekilde boynu yere eğik olarak oturtulduğunu gördüm. Silah sesleri aralıklı olarak gelmeye devam etti." Diz çökmüş halde gördüm TBMM İnsan Hakları Komisyonu, Kızıltepe olayından sonra hazırladığı raporunda, kamyon ve evde çatışma emaresi bulunmadığını, maktullerin zarar verilmeden gözaltına alınması mümkünken öldürüldüğünü savunmuştu. Komisyonun raporunda, her gün okula giden 12 yaşındaki Uğurun terörist olamayacağı, baba oğulun terlikle dışarı çıkmış olmalarının terörist imajına uymadığı savunulmuştu. Heyet, çatışma yok demişti

Yazarlar