Marmara depremi susuz bırakacak!

Su Politikaları Derneği’nin hazırladığı olası Marmara depremine dair rapora, göre İstanbul’daki 170 bine yakın binanın zemini riskli. Heyelan alanında 25 bin, sıvılaşma alanlarında 19 bin yapı var. 17 Ağustos deprem felaketinin yıldönümü geride kalırken, olası büyük Marmara Depremi’ne yönelik çalışmalar devam ediyor.
Her iki fay da aktif
Su Politikaları Derneği tarafından hazırlanan “Beklenen İstanbul Depremi Sonrasında Acil Su Temini ve Sanitasyon İhtiyacı Ön İnceleme Raporu”na göre 7 ve üzeri büyüklüklüğündeki bir deprem sonrasında İstanbul’daki 7 bin 500 kilometrelik su borusu şebekesinde en kötü senaryoya göre 1577 noktasında hasar meydana gelecek. Rapora göre büyük depremde İstanbul’daki kanalizasyon şebekesinde 1152-1289 noktada hasar yaşanacak. Raporda, Marmara, özellikle de İmralı fayının en canlı bölümlerden biri olduğu tespitine yer verilerek; Marmara’nın batısında Çınarcık’a kadar uzanan fay uzunluğunun tam 110 kilometre, ikinci fayın ise 85 kilometre uzunluğunda olduğu ve her iki fayın da aktif olduğu belirtiliyor. Tek kırılma durumunda depremin büyüklüğü Richter Ölçeği’ne göre 8’e yakın, fayın iki parçada kırılması durumunda ise en az 7 veya üzeri büyüklükte bir deprem olacağıbelirtiliyor. Fay hattında, özellikle Yeşilköy çevresinde sıkışma olduğu da saptanmış durumda.
1 milyon 330 bin kişi
Raporda şu bölümler dikkat çekiyor:
İstanbul’da heyelan alanlarında 24 bin 862 yapı, sıvılaşma alanlarında 19 bin 2 yapı, tsunami tehlikeli alanlarda 20 bin 791 yapı ve dere yatağı, vadi tabanı gibi sel alanlarında 108 bin 556 yapı var.
Yapı stoğunun yüzde 15’i konum açısından yanlış yerdedir.
Depremden sonraki ilk 3 gün 8.7 milyon kişiye acil durum su ve yiyecek arzı yapılması gerekecektir. Daha sonra 1-3 hafta içinde çadırkentlerde iskan edilmesi gerekecek depremzede sayısının ise 1 milyon 330 bin kişi olacağı tahmin edilmektedir. Bu nüfusun günlük minimum su ihtiyacı ve tuvalet ihtiyacının yanısıra yiyecek ihtiyacının da nasıl karşılanacağı acil durum eylem planları içinde belirtilmelidir.
Depremde su temini ile ilgili sorunlar deprem sırasında ve hemen sonrasında başlayacak. Örneğin depremden hemen sonra su dağıtma şebekesinde lokal vanalar vasıtasıyla otomatik olarak suyun kesilmesi gerekir. Aksi taktirde kırılan veya kopan boru ile su tesisatından sızan sular enkaz altında kalan canlıların boğulma tehlikesi geçirmesine ve yapı taşıyıcı elemanlarının su etkisiyle gevşeyerek daha hızlı bir şekilde yıkılmasına yol açar.