14.09.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
GİZEM ÇETİMEN
Geçen perşembe kapılarını açan ve 15 Eylül’e kadar sürecek olan çağdaş sanat fuarı 14. Contemporary Istanbul, Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen galerilerini, sanatçılarını, kuruluşlarını İstanbul’daki izleyicilerle buluşturmaya devam ediyor. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı ile İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşen fuar, ziyaretçilerine sanat dolu dakikalar vadediyor. Contemporary Istanbul’da her yıl yeni bir projeyle yer alan Milliyet Sanat dergisi, bu yıl da izleyicilerini sanatın içine çekmeyi amaçlıyor.
Ödül alacaklar
Milliyet Sanat’a ayrılmış özel etkinlik alanına gelenler, empresyonizm akımının öncülerinden Fransız ressam Pierre-Auguste Renoir’ın “The Swing” (salıncak) isimli tablosunun canlandırmasıyla karşılaşıyorlar. Sanatseverler, bu canlandırmanın içine girip, tablodaki gibi salıncağın üzerine çıkarak tabloya dahil oluyorlar. Ardından fotoğraflarını #sanatinicinden etiketiyle paylaşan sanatseverler, düzenlenecek çekilişle bir ödül kazanacak.
‘Renkler beni içine aldı’
14.Contemporary İstanbul’da Milliyet Sanat standına uğrayan izleyiciler, kendilerini tablodaki salıncakta duran kadının yerinde buluyor. Bu deneyimi yaşayan sanatsever Selda Eruzun, “Her şeyden önce, bu yapıtın içine ilk girdiğimde, renkler o kadar güzel ki beni içine aldı. Genellikle insanlar, sanatı anlamadıkları ya da dilleri çok ağır olduğu için ilgilenmiyorlar. Ama ona dokunabildikleri zaman, mesela şu an onun içine girerek fotoğraf çektiriyoruz ve diğer insanlarla paylaşıyoruz, pek çok kişinin ilgisini çekmeye başlıyor. Hayatta insanlar, 24 saat içerisinde birçok şeye vakit ayırıyor. Bunların hepsini sanat ve aşk için yapıyorlar. Ancak ayırdıkları süre ne yazık ki bir saat. Geri kalan şeyleri ise o sanata ulaşabilmek için yapıyorlar. Ben de şu an, bu eserin içinde olduğumda hepimizin tarih kitaplarında okuduğu, geçmişten gelen şeylerin günümüze yansıdığını gördüm. Sosyolojik olarak baktığımızda bu deneyim, aslında her şeyin zaman içerisinde sadece boyut olarak değiştiğini ama diğer geri kalan her şeyin aynı olduğunu hissettirdi bana” dedi.
‘Canlı hissettiriyor’
Rümeysa Tekkelioğlu ise bu deneyimin sanatı, canlı hissettirdiğini söyledi. Salıncağa oturup fotoğraf çektiren Filiz Zekioğlu da “Bu deneyimi yaşamak harika bir duyguydu. Ben de resim sanatıyla uğraşıyorum ve Renoir da çok sevdiğim bir ressam. Sanatla iç içe olmak, yaşamak ve yakından hissetmek harika bir duygu” dedi. Elif İbrahimhakkıoğlu ise bu deneyimden çok etkilendiğini ve kendisini sanki o anları yaşıyormuş gibi hissettiğini belirtti. Standın ziyaretçilerinden İsmet Tuncer de “Sanat eserinin içinde olmak bana heyecan ve keyif verdi. Bu eseri Paris’te özel bir sergide görmüştüm. Müthiş bir çalışma. Kitabını da okumuştum. Sanatçı burada günlük yaşamını sergiliyor aslında. Uyanışı, kahvaltı edişi, sevgilisiyle geçirdiği zamanı paylaşmış ve çok etkileyici” diye konuştu.
Ünlü tablonun sırrı
Renoir’ın 1876 yılında yaptığı “The Swing” isimli yağlı boya tablosu, günümüzde Paris’teki Musee d’Orsay’da sergileniyor. Tabloda, şapkalı bir adam, salıncakta ayakta duran bir kadınla sohbet ediyor. Arkada ise onları izleyen küçük bir kız çocuğu ve genç bir adam yer alıyor. Renoir eserinde, gerçekleşen bu sohbetin şaşırtıcı olduğu izlenimini veriyor. Resimde, sanki bir enstantane arkadan görünen adamı ve onun donuk bakışlarını yakalıyor. Salıncakta ayakta duran genç kadın ise utanmış gibi görünüyor.