Gündem Minik gönülleri kille fethetti

Minik gönülleri kille fethetti

05.12.2018 - 08:15 | Son Güncellenme:

Bugün ‘Dünya Gönüllüler’ günü. Nevşehir’de yaşayan yardımsever Yunus Emre, Mardinli çocukların el becerilerini geliştirip, mutlu olmaları için örnek bir çalışmaya imza attı.

Minik gönülleri kille fethetti

Yunus Emre, 4 yılı aşkın süredir Türkiye Eğitim Gönülleri Vakfı’nın (TEGV) Nevşehir öğrenim biriminde gönüllü ve eğitmen olarak görev yapıyor. TEGV’in başlattığı ‘Anadolu Gönüllü’ projesi kapsamında Nevşehir’den aldığı 150 kilogramlık ‘Kapodokya Kil Çuvalını’ 19 saat süren uzun bir yolculuğun ardından Mardin Savur ve Midyat’taki dezavantajlı çocuklara götürdü. İki ilçedeki çocukların hem el becerisi kazanması için tek başına yollara düşen Yunus Emre, “Bu hayatta en büyük mutluluk başka insanları özellikle de çocukları mutlu etmek. Oturduğumuz yerden topluma yararlı olmayız. Mardinli çocukların gözlerindeki ışığı gördüğümde yaşadığım tüm zorlukları unuttum” dedi.

Haberin Devamı

Midyat ve Savur’a ulaştıktan sorna hayatının en güzel günlerini yaşadığını ifade eden Yunus Emre şöyle devam etti:

‘Dünya benim oldu’

“Gerçekleştirmeyi planladığım proje, yaşadığım bölgede yaygın olarak yapılan ve bölgeye has olan Kapadokya kil yapımıydı. Hiç düşünmeden projemi beklenen formatta hazırladım ve projeye başvuru yaptım. Kabul edilince dünyalar benim olmuştu. Hiç bir şey düşünmüyordum. Çünkü beni bekleyen 19 saat süren bir yolculuk ve etkinlik malzemesi olarak kullanacağım Kapadokya bölgesine has 150 kilogram kil çamuru vardı. Bunları hiç sorun olarak düşünmüyordum. Zor olacak ama yapacağıma inanıyordum. Projemi uygulamak üzere TEGV Mardin etkinlik noktalarına yönlendirildim. Karayolu ile ulaşımda mesafenin uzunluğu, malzemenin ağırlığı gibi zorluklara rağmen tek başıma bölgeye gittim. Bunun zor olacağını biliyordum ama içimdeki heyecan, çocukların coşkusunu görme isteği hepsini unutturdu.”

Haberin Devamı

‘Unutulmaz bir anı’

Mardinli çocukların yaşadığı mutluluğu hayatı boyunca unutamayacağını belirten Yunus Emre duygularını şöyle anlattı: “Onların heyecanı benim heyecanımla birleşince unutulmayacak bir anı oluştu. Sanki yıllardır oradaydım, yıllardır tanıyormuş gibiydim. Çocukların meraklı gözlerle gelip, yaptıkları eserleri anlatmaları ve gülerek, mutlu olarak çıkmaları anlatılması zor olan bir duygu.”