Gündem Okula gitme heyecanı kaygıya dönüşmesin!..

Okula gitme heyecanı kaygıya dönüşmesin!..

12.09.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Eğitimin farklı aşamalarında aileler ve öğrenciler farklı sorunlar yaşıyor. Uzmanlar, okul fobisi, ergenlik sorunu, sınav stresi ve verimli ders çalışma yöntemlerini anlattı

Okula gitme heyecanı kaygıya dönüşmesin..

Eğitimin her aşamasında ailelerin ve öğrencilerin yaşadığı sorunlar farklılaşıyor. İlköğretime başlayacak öğrenciler hayatlarındaki ilklerden birini yaşıyor. Ara sınıflar yeni bilgilerin kapılarını aralarken, biraz daha büyükler hem ergenlik hem de okulla baş etmeye çalışıyor.Tüm bunlar evlerde, küçük de olsa büyük de, sıkıntılara neden oluyor. Bu dizimizde ilköğretimden başlayıp ortaöğretime kadar aşama aşama yaşananları, sorunları ve çözüm yollarını ele aldık. Çocuğunuz okula gitmek istemiyor mu? Okula gitmek için hazırlanılan her sabah büyük sorun haline mi geliyor? Başarılı olan kızınızın notları bir anda düşmeye mi başladı? Ergenlik kâbusu sizin de kapınıza dayandı mı? Oğlunuza nasıl davranacağınızı bilmediğiniz için kendinizi çaresiz mi hissediyorsunuz? "Çocuğum bu yıl okula başladı. Okulların açılmasını heyecanla beklemesine rağmen, ilk günden itibaren okula gitmek istemediğini söyledi. Çok ısrar ettim ama sınıfa bile girmedi. Benimle birlikte kalmak istedi ve yanımdan hiç ayrılmadı. Ne yaptıysak okula göndermeyi başaramadık. Ya karnı ağrıyor ya da başka bir sağlık sorunu var. Bana bağlılığı iyice arttı. Ne yapmalıyım?"Bu şikâyetlerin sahibi siz de olabilirsiniz. Okul fobisi, okulu reddetme olarak adlandırılan sıkıntı, okul çağı çocuklarının yüzde 2sinde görülüyor. Daha çok okula yeni başlayan çocuklarda oluşan okul fobisinin daha ileri yaşlarda görülme olasılığı da var. İstanbul Memorial Hastanesinden Pedagog Dr. Melda Alantar, okula başlamanın çocuğun ve ailenin yaşamında önemli bir dönem olduğunu belirterek, "Okul olgunluğu çocuğun bedensel, duygusal, zihinsel ve sosyal anlamda okula hazır olması demektir" dedi. Dr. Altantar, sorularımızı cevapladı: Okul fobisi ve okulu reddetme Okula gitmek istemeyen çocukları tanımlayan bir terim. Okul çağı çocuklarında yüzde 2 oranında rastlanıyor. Okul fobisi nedir? Genellikle okulu reddeden öğrenciler anne babalarıyla yakın ilişki içinde olan, endişe ve korku yaşayan çocuklardır. Öğrenci servisini kullanmak, sınıfta sesli okuma yapmak, beden eğitimi dersinde giysi değiştirmek gibi okulla ilgili etkinlikler konusunda endişe yaşarlar. Çocuklar neden okulu reddeder? Hayır. Hastalık ya da ameliyat gibi nedenlerden dolayı okula uzun süre ara veren öğrenciler, sınıf içi kurallar, akademik ve sosyal beklentilere uyum sağlamada zorlanabilir. Bazı çocuklar televizyon izledikleri, oyun oynadıkları için evde kalmayı tercih edebilir. Eğitim kademeleri arasında geçiş yapan çocuk ve ergenler (örneğin ilköğretimden liseye geçiş yapan öğrenciler) stres yaşayabilir. Okulu reddetme yalnızca birinci sınıfta mı olur? Müdahale edilmediği takdirde kronik okulu reddetme aile içinde huzursuzluğun yanı sıra akademik başarısızlık, uyumsuzluk, yetersiz akran ilişkilerinin ortaya çıkmasına neden olur. Yetişkin dönemde yüksek okul ya da iş ortamına uyum sağlayamama, panik ataklar, psikolojik ve psikiyatrik sorunlar yaşanabilir. Sonuçları neler? Öğrenci baş ve karın ağrısı gibi fiziksel rahatsızlıklar nedeniyle okula gitmeyi reddediyorsa, öncelikle çocuk hastalıkları uzmanı tarafından muayene edilmeli. Eğer okula gitmesini engelleyen tıbbi bir rahatsızlık yoksa, çocuk okula devam etmeli. Ancak anne baba sabırlı davranmalı, anlayış göstererek çocukla konuşmalı ve okula gitmeyi neden reddettiğini araştırmalı. Pek çok çocuk fiziksel şikâyetlerde bulunuyor. Anneden kopmakta zorlanan bir çocuğu diğer aile bireyleri okula götürebilir. Evde kalmak isteyen çocuk televizyon izleme, oyun oynama gibi etkinliklerden uzak tutulabilir. Çocuk anneden kopamıyorsa? İdeali, çocuğun o sorumluluğu alması. Belli bir ders çalışma saati konulmalı ve çocuk masaya oturarak dersini çalışmalı. Anne baba en son kontrol etmeli. Bazı çocuklar bir süre için desteğe ihtiyaç duyar. Bu durumda da anne baba oturup birlikte ödev yapmamalı. Ancak çocuğun çalıştığı odada olabilirler. Özellikle devlet okullarındaki kalabalık sınıflar nedeniyle çocuk evde anne babayla ders çalışıyor. Bu doğru mu? Özel Bilfen İlköğretim Okulu Müdürü Nurşen Kayatürk, çocuğun alışmış olduğu düzenin dışına çıkarak yaşadığı yoğun kaygı eşliğinde okula gitmeyi reddedeceğini belirtti. Çocuğun ilk gün okula anne veya babasıyla gitmesi gerektiğini söyleyen Nurşen Kayatürk, "Bu çok önemli bir ilktir ve çocuk için hatıra olarak kalacaktır. Bu nedenle ilk gün anne veya babayla okula gidilmesinden tarafayız" dedi.Kayatürk, yoğun kaygı nedenlerini şöyle sıraladı: Çocuğun okul öncesi dönemini anne ile yoğun bir şekilde geçirmesi; buna bağlı olarak tüm ihtiyaçlarının fazlası ile karşılandığı ev yaşantısından ayrışamaması.Okula başlayacağı dönemde aile ilişkilerinde travmatik değişiklikler olması. (Boşanma, maddi problemler, kardeş doğumu, ölüm).Yetişkinlerin çocuğun okul yaşamında gerçekçi olmayan ve abartılı yaklaşımlarda bulunmaları.Aile büyüklerinin çocuktan yüksek performans beklentileri ve başkaları ile kıyaslamaları. Çocuklar neden korkar? Özel Bilfen Koleji rehberlik öğretmenleri Başak Ak, Aysun Barlas ve Nilgün Seymen, çocuğu okula başlayacak ailelere önerilerde bulundu. Çocuğa ilkokul abartılarak çok eğlenceli ve çok mutlu olacağı bir yer olarak aktarılmamalı. Hayal kırıklığına uğramaması için gerçekçi yorumlar yapılmalı.Bazı çocukların okula başlama dönemi kardeşinin yeni doğduğu veya çok küçük olduğu döneme denk gelebilir. Bu konuda anne babalar dikkatli olmalı. Çocuk, anne babanın evde kardeşiyle daha çok ilgilenmek istedikleri için okula gönderildiği hissine kapılabilir.Anne babalar çocuğa kendi okul yaşantılarıyla ilgili güzel anılarını anlatarak okulu sevdirebilirler.Evde yaşına uygun kurallara uyabilen çocuk okul yaşamında uyması gereken kuralları çok çabuk benimser. Sorumluluk duygusu gelişir.Çocukları, okuldan eve geldiklerinde konuşturun. O gün okulda neler olduğuna dair paylaşımda bulunmasını sağlayın. Bu onu rahatlatacaktır. 5 altın anahtar Okul olgunluğu çocuğun bedensel, duygusal, zihinsel ve sosyal anlamda okula hazır olması demektir. Bu da bireyden bireye değişir. Örneğin bazı çocuklar 6 yaşında, diğerleri 8 yaşında bu olgunluğa ulaşabilir.Bazı ipuçları: Bazı harfleri kopya eder mi?Basit bir adam ve ev resmi çizer mi?Model gösterildiğinde kare, artı ve çarpı işaretlerini çizebilir mi?Renkleri bilir mi?Sayıları ezberleyebilir mi? Makas kullanabilir mi?Yardımsız basamak inip çıkabilir mi?Parmak ucuna basarak koşabilir mi?Tek ayağıyla sıçrar mı?Kendi giyiniyor ve ayakkabılarını bağlayabiliyor mu?Grup oyunları oynuyor mu?Duygularını ifade ediyor mu? Kendisini koruyabiliyor mu? Çocuğunuz derse hazır mı? Yarın: Ergenlikte başarı düşer mi?En fazla hangi sınıflarda başarısızlık oluyor?Başarıyı etkileyen faktörlerErgenlikte dikkat eksikliğiÖnce arkadaş mı, aile mi?Ergenler ne diyor?Okul başarısızlığının belirtileri ve nedenleriAilelere öneriler... Hem ergenim hem öğrenci