Gündem ‘Ölmek istemiyorum’

‘Ölmek istemiyorum’

02.04.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, şiddete uğrayan bir kadının hayata tutunma çabasını, kentin en işlek noktasındaki bina cephesine yerleştirilen ilanla duyurdu...

‘Ölmek istemiyorum’

 

ÇİĞDEM YILMAZ İstanbul

Haberin Devamı

Kadın Cinayetleri Durduracağız Platformu şiddete uğrayan ve katledilen kadınların şikâyetlerinin dikkate alınmamasına vurgu yapmak için Zincirlikuyu metrobüs durağından görünen bir duvara “Ölmek istemiyorum” başlıklı bir dilekçe astı. Dilekçede, birlikte yaşadığı erkek tarafından ağır biçimde fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddete uğrayan ve uzaklaştırma kararı olan E.O. adlı kadının şikâyetine yer verildi. Dilekçede, E.O. adlı kadının tedbir kararını ihlal ederek kendisini tehdit etmeye devam eden adama yönelik şikâyeti yer alıyor.

Platform tarafından yapılan açıklamada da şunlar kaydedildi:

‘Binlerce dilekçe veriliyor’

“Bugün herkesin gördüğü dev şikâyet dilekçesi bir kadının ‘Ölmek İstemiyorum’ diyerek verdiği yaşam mücadelesidir. Bu sadece tek bir örnek. Ama bu dilekçenin sahibi kadın gibi her gün onlarca, binlerce kadın bu dilekçeleri veriyor. Hayatta kalabilmek, şiddetten uzak yaşamak için karakollarda, adliyelerde mücadele ediyor. Şikâyet dilekçeleri dikkate alınmadığında kadınlar defalarca sistematik şiddete maruz kalıyor. Bu nedenle de bu devasa dilekçe örneğini herkesin görmesini istedik. İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlar için ne kadar hayati olduğunu bir kez daha göstermek istedik. Arzu Aygün 9, Ayşe Tuba Arslan 23, Nahide Opuz 36, Sevtap Şahin tam 60 kez resmi makamlara başvurmuş, koruma talep etmiş ya da şikâyetçi olmuşlardı. Şikâyetleri görmezden gelindi ve şikâyetçi oldukları erkekler tarafından öldürüldüler.

Haberin Devamı

‘Dikkate alınsa, ölmezlerdi’

Bu şikâyetlerin, dilekçelerin tek bir tanesi bile dikkate alınsaydı, İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı bugün yüzlerce kadın hayatta olabilirdi. Cumhurbaşkanı kararnamesiyle Resmi Gazetede yayımlanarak kadınlar için eşit ve özgür bir yaşam anlamına gelen İstanbul Sözleşmesi’nden imza geri çekildi. Sonra da kadın hakları kağıt parçalarıyla değil, vicdanla korunur diyerek açıklama yaptılar. Kadınların ihtiyacı bu kağıt parçalarının dikkate alınmasıdır. Kadınların defalarca kez şikâyet dilekçesi vermek zorunda kalmaması için İstanbul Sözleşmesi şarttır. Biz eşitlik için, eşitliği sağlayan yasaların uygulanması için mücadele ediyoruz. Kadınlar için yaşam hakkımız başta olmak üzere, eşit ve özgür yaşamamızın garantisi olan yasalar, sözleşmelerdir. Her bir maddesi öldürülen onlarca, binlerce kadının ardından yazıldı. Kadınların verdikleri mücadeleyle var oldu. Şimdi mücadelemizle de o kararı geri çektirecek, sözleşmeyi de uygulatacağız.”