Gündem Ölüm çukurunda canlı ümidiyle arayış

Ölüm çukurunda canlı ümidiyle arayış

11.02.2011 - 13:07 | Son Güncellenme:

.

Ölüm çukurunda canlı ümidiyle arayış

KAHRAMANMARAŞ'TA Afşin-Elbistan B Termik Santrali'ne kömür sağlayan Çöllolar kömür havzasında 4 gün arayla yaşanan 2'nci göçükte kaybolan 2'si mühendis 9 kişiyi arama çalışmaları sürüyor. Milyonlarca metreküp toprak ve kömür altında kalan kişilerin, 30-50 metre toprak altında kalmış olabilecekleri dikkate alındığında, yaşamalarına mucize olarak bakılıyor. Özel eğitimli köpekle çalışan arama ekipleri, havadan helikopterlerle bölgeye indirilirken, kayıpların yakınları da bölgeye gelip, ümit içinde bekliyor.Çöllolar kömür havzasında yaşanan, ancak, kömür çıkarılan saha olmadığı belirtilen sahada meydana gelen göçüğün ardından bölgeye gönderilen kurtarma ekipleri, arama çalışmalarını güçlükle yürütüyor. 3 futbol sahası büyüklüğünde bir alanı kapsayan, 160 metre derinlikte yaşanan göçük bölgesindeki çalışmalar, iğne ile kuyu kazar gibi yürütülüyor. Bölgenin heyelan nedeniyle tehlikeli oluşu ve daha kısa sürede sonuç alabilme planıyla arama ekipleri, karadan girmek yerine, havadan helikopterlerle farklı noktalara indiriliyor. Yaşanan çökmenin ardından krater ağzı gibi bir görüntü arz edip, "Ölüm çukuru" olarak adlandırılan kömür havzasındaki aramalar, sahaya indirilen ekiplerin yanı sıra, helikopterle havadan gözlemlenerek yürütülüyor. Yanlarında özel eğitimli köpekler de bulunan ekipler, canlı arama dedektörü ve arama köpekleri ile sahayı tarıyor. Dün saat 10.11'de yaşanan, 13 kişinin kurtarıldığı, 24 yaşındaki Ruşen Demir'in de cesedinin bulunduğu göçüğün yaşandığı bölgede, yer yer heyelan tehlikesi yaşanabileceği korkusu da arama ekiplerini tedirgin ediyor.Arama çalışmaları, Genelkurmay Başkanlığı'ndan 1'i ambulans olarak kullanılan 4 skorsky helikopter, Sağlık Bakanlığı'na ait bir hava ambulansı, İl Jandarma Komutanlığı Komando Birliği, Kahramanmaraş İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ekipleri, Adana, Gaziantep, Malatya, Diyarbakır'dan arama kurtarma birliği ekiplerince yürütülüyor. Kayıpların yerlerinin belirlenmesi için canlı arama dedektörleri, arama kurtarma teknisyenleri, özel eğitimli arama köpekleri de bölgedeki çalışmalara katılıyor. Göçük altında kalan kişilerin cep telefonlarının sinyalleri de takibe alındı, ancak, çalışmalarda henüz sonuç alınamadı.

Haberin Devamı

DEVLET SAHASI NEDEN KAYMADI?

Türk-İş'e bağlı Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı İsmail Aslan, depremlere bağlı olarak göçük meydana geldiği şeklindeki değerlendirmeleri gerçekçi bulmadığını belirterek, "Bu sahaya bir kilometre uzaklıkta devletin işlettiği sahada neden heyelan olmadı?" diye sordu. 4 gün ara ile 2 göçük meydana gelen bölgede mühendislik hataları ve çok büyük ihmal olabileceğine değinen Aslan, şöyle dedi:"Açık linyit alanlarında tarihimizde böyle bir olay yok. Özel sektörün işlettiği bu alanda böyle bir göçük oluyor da hemen yanındaki sahada neden olmadı? Bu işletmecilik zihniyeti ile tıpkı karpuzun kafasını kesip, elini sokup göbeğini çıkarıyorlar. Ben onlarca yıl devletin işlettiği sahada operatör olarak çalıştım. Ben bile burada gelen tehlikeyi görebilirdim."

Haberin Devamı

6 Şubat'taki ilk göçükten sonra inceleme yapan ODTÜ'den Prof. Dr. Levent Tatlıoğlu, bölgede 22 Aralık 2010 ile 29 Ocak 2011 arasında meydana gelen 10 depremden 6'sının göçüğü tetiklediği şeklinde rapor hazırlamıştı.

Bu arada, Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürü Halil Alış da, bölgeye gelerek arama çalışmalarını yerinde inceledi. Alış, 50 milyon metreküp toprağın kayarak, kömür çıkarılan 100 metrelik bölümün yarısını doldurduğunu, heyelanın sürdüğünü söyledi.

BABA OLACAKTI

Göçük altında kalan 9 kişiden topografçı 32 yaşındaki Tuğran Gökhan'ın, kömür sahasında göçük olmadan önce hatıra amaçlı çekilmiş fotoğrafı, yürekleri burktu. 8 yıllık evliliğine karşılık çocuğu olmayan Gökhan'ın, eşi 28 yaşındaki Lemanur Gökhan ile birlikte tüp bebek tedavisine karar verdiği öğrenildi. 3 yıldır sürdürülen tedavi sonunda hamile kalan eşi 15 Mart'ta doğum yapacak olan Tuğran Gökhan'ın bu nedenle, yaşadığı sevinci arkadaşlarıyla da paylaşıp, "Çok şükür baba olacağım. Çocuğumuz olacak" dediği öğrenildi.

Göçük altında kalan kişiler arasında oğlu olduğunu bildiren, ancak, adını söyleyen bir kişi, 6 Şubat'ta meydana gelen ilk göçüğün ardından çok fazla beklenmediğini öne sürdü. Arama çalışmalarını oğlunun kurtarılacağı ümidini de taşıyarak bekleyen gözü yaşlı baba, "Oğlum, çalışmaya gidiyordu. 'Gitme yavrum' dedim. Beni dinlemedi. 'Baba yarıkların üzerine kum ve kül çekiyoruz' dedi. Yarıklar olduğu gün yine çökme oldu. Bir gün durdular, 2'nci gün çocuğumu buraya çağırdılar. Sonra bu göçük meydana geldi. Bunlarda Allah korkusu yok mu? Dağın altında kaldı yavrum. Bir ay sonra girselerdi, zemin otursaydı da, çocuklarımız altında kalmasaydı.s Hemen girip, yarıkları kapatmaya çalışmaları anlaşılır değil. Yarıklar göründüğü halde yavrumu, o kadar insanı buraya soktular. 'Tamir var' diye çağırdılar, bölgeye soktular, öldürdüler. Bunun hesabını kim verecek?" diye tepki gösterdi.

Haberin Devamı

'TOPRAK ÜZERİMİZE GELİYORDU'

Göçüğün meydana gelmesinden sonra hastaneye götürülen yaralı işçiler arasında bulunan kamyon şoförü Mesut Gövcecik, bölgede inceleme ve yol açma çalışmaları yapıldığı sırada göçüğün meydana geldiğini söyledi. Kendisinin bazı işçilerle birlikte havza girişinin yakınında olduğunu bildiren Gövcecik, yaşadıklarını şöyle anlattı:

Haberin Devamı

"Ben ve bazı arkadaşlar bekliyorduk. Toprak aniden kaydı, yer sallandı. Hemen yanımdaki işçilerle kaçmaya başladık. Kamyondan atlarken ve yukarı doğru tırmanırken belim ağrıdı. İlk göçüğe göre çok büyüktü. Toprak kaydı, ocak komple kapandı. Şeflerimiz, mühendislerimiz de vardı. İlk göçükle ilgili inceleme yapılıyordu. Bir de, santrale kamyonlarla kömür taşımak için yol açma çalışmaları yürütülüyordu. Göçük öncesi aşağıda çok kişi vardı, ama, sayılarını bilmiyorum. Toprak üzerimize gelirken araçlardan atlayıp, kaçtık."

İŞTE KAYIPLAR

Göçük altında aranan kişilerin adları ise şöyle:

"Jeoloji mühendisi Halil Tatlı, makine mühendisi Cuma Yıldırım, makine operatörleri Hacı Mehmet İpek, Muhsin Koşan, Kemal Elmas, dozer operatörü Adnan Demir, topografçı Tuğran Gökhan, drenaj işçisi Aydoğan Polat ve mesleği öğrenilemeyen Nail Yılmaz."