Oy birliğiyle soru işareti

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüne ilişkin Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu’nun raporu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na ulaştı. Bir başkan ve iki üyenin yanısıra 8 ana bilim dalı uzmanından oluşan toplam 11 üyeli 1. İhtisas Kurulu raporunda kararın “oybirliğiyle” verildiği öğrenildi. Raporda, Özal’ın ölümünün toksik maddelerden kaynaklandığı konusunda bir kanaatte bulunulamadığı vurgulandı.
Raporun sonuç bölümünde, “Cesetten alınan numunelerde DDT ve kadmiyum adlı zehirli maddelerin bulunduğu ancak bu maddelerin Özal’ın ölümüne neden olup olmadığı konusunda bir kanaate varılamadığı” ifadeleri yer aldı. Özal’ın vücudunda zehir bulunmasına rağmen ölümün zehirden kaynaklanmış olabileceğine yönelik kanaat oluşturulmaması, 19 yıllık tartışmaları sonlandırması beklenen raporun tartışmaları daha da alevlendirmesine yol açtı.
Adli Tıp Kurumu Başkanı Haluk İnce, “Çıkan haberlerin hepsini önünüze koyun. Sonra raporu alın. Çok şaşıracaksınız. Raporu okumak lazım. Sonuç 12 sayfa, toplam 380 sayfa. Rapor okunduğunda bazı şeyleri kafanızda canlandıracaksınız. Çok basit, vardı yoktu denecek bir rapor, sonuç değil” diye konuştu. İnce, Bozdağ’ın “şüpheler giderilmedi” eleştirisine ise “neye göre söylemiş” yanıtını verdi.

11’de 11 oybirliğiyle
11 üyeden oluşan 1. İhtisas Kurulu, Özal’ın kesin ölüm nedenine ilişkin raporunu tamamlayarak, dün UYAP’a (Ulusal Yargı Ağı Projesi) yükledi. Raporun, “oybirliği”yle kaleme alındığı öğrenildi. Raporun sonuç kısmının 12 sayfadan oluştuğu bildirildi. Raporun sonuç bölümünde, Özal’ın ölümünün bulunan toksik maddelerden mi kaynaklandığı hususunda bir kanaat bildirilmediği ifadelerinin yazılı olduğu kaydedildi. Alınan bilgiye göre, sonuç bölümünde, “Cesetten alınan numunelerde DDT ve kadmiyum adlı zehirli maddelerin bulunduğu ancak bu maddelerin Özal’ın ölümüne neden olup olmadığı konusunda bir kanaate varılamadığı” ifadeleri yer aldı.

Eleştirileri değerlendirdi
Adli Tıp Kurumu Başkanı Haluk İnce, raporda, bulunan zehre rağmen ölümün zehirden kaynaklandığına yönelik hiçbir ifade bulunmamasına yönelik eleştirileri değerlendirdi. İnce, Özal’ın ölümüyle ilgili raporu tamamlayıp Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiklerini, isterlerse açıklamayı onların yapacağını söyledi. İnce, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın “raporun kuşkuları gidermediği” yönündeki açıklamasının sorulması üzerine, “Neye dayanarak söyledi, bilmiyorum ama raporu okumak gerekiyor. Biz raporu yazan arkadaşımızla birlikte gönderdik. Ekleriyle birlikte kalın bir rapor. Açıklamayı Savcı bey yapacak. Teknik olarak bize ihtiyaç olursa gelip destek veririz” diye konuştu.

‘Çok şaşıracaksınız’
“Bu hastanın özeliyle ilgili. Soruşturma da hastanın özeli. Soruşturmanın sahibi de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı” diyen İnce, zehir konusunda farklı açıklamalar yapılmasının hatırlatılması üzerine, “O haberleri hepsini yayın. Sonra raporu alın. Çok şaşıracaksınız. Raporu okumak lazım. Sonuç 12 sayfa, toplam 380 sayfa. Rapor okunduğunda bazı şeyleri kafanızda canlandıracaksınız. Çok basit, vardı yoktu denecek bir rapor, sonuç değil” diye konuştu. Raporun içinde analizlerin ve sonuçların olduğuna dikkati çeken İnce, “Sadece şu kadarını söyleyeyim, o analizleri yapabilecek laboratuvar sayısı çok fazla değil dünyada. Bunlar çok hassas analizler... Ben kurumumla, çalışanlarımla gurur duyuyorum. Çok güzel şeyler yapıldı” dedi.

‘Rapor çok farklı’
İnce, “Rapor açıklandığında şüpheler giderilmiş olacak mı” sorusuna, “Ona Cumhuriyet Başsavcılığı karar verecek” karşılığını verdi. Zehirlenme konusundaki haberlerle ilgili olarak İnce, “Raporu okuduğunuz zaman çıkan haberleri de önünüze koyun. Rapor ile arasında benzeme olasılığı çok yüksek değil. Rapor çok farklı...” değerlendirmesinde bulundu.

‘Biz yargıya itibar ederiz’

TBMM Başkanı Cemil Çiçek: Biliyorsunuz ben prensip itibarıyla bir konu yargıya intikal etti mi, yargı karar verinceye kadar konuşmam. Dolayısıyla, rapor verildiyse bunun değerlendirmesini yargı mercileri yapar, biz de o karara itibar ederiz.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: Adli Tıp Kurulu raporları, savcılığa geldiğinde, savcılık bununla ilgili bir yargı sürecini elbette hem başlatmış hem de sonuçlandırmış olacaktır. Kesin ölüm sebebinin açıkça ortaya çıkmasını hep beraber bekleyelim.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ: Bence Adli Tıp Kurumu raporu şüpheleri ortadan kaldırmamıştır. En azından benim şüphelerim devam ediyor. BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan: Bunca yıl tartışmanın ardından mezar açılıyor yine ortada bir netice yok. Böyle Adli Tıp Kurumu olur mu? Adli Tıp Kurumu, derin devletin emri altında bulunursa böyle olur. Bu rezaleti Başbakan temizlemelidir. Adli Tıp Kurumu raporunun ardından benim Özal’ın öldürüldüğüne ilişkin şüphelerim arttı. Ancak elimizde bir delil yok
MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri: Adli Tıp Kurumu kucağımıza çocuk atıyor, ‘zehir var zehirleme yok’ gibi bir takım yaklaşım biçimiyle kamuoyunun kafası karma karmaşık hale getiriliyor. Adli Tıp Kurumu’nun kafası, basın mensuplarının kafasından daha karışık.

380 sayfa
Basın sözcüsü Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Nuri Yiğit de, raporun savcılığa ulaştığını ve ekleriyle birlikte 380 sayfadan oluşan raporun savcılar tarafından incelemeye alındığını söyledi. Yiğit, “Rapor incelendikten sonra bugün (dün) ya da yarın basına ve kamuoyuna gerekli açıklama yapılacaktır” diye de ekledi.