Özgürlüğümüz için sokaktayız

Gezi Parkı’nın direnişi yeni bir nesilin de ayak seslerini duyurdu. 80 darbesi gölgesinde “apolitik” diye eleştirilen ve dokuz gündür sokakta boy gösterip yeniden kimlik kazanan 1990 ve sonrasında doğan bu gençler “Özgür bir gelecek için buradayız” diyor. Yürüyüşlerde ön safta yer alan, Gezi Parkı’nda sabahlayan bu gençler arasında okuldan çıkıp üniformasıyla gelen de var dershaneden çıkıp kucağında kitaplarıyla gelen de... Kalabalığın en geniş parçası olan 16-20 yaş aralığındaki bu gençlere “90 kuşağı ne istiyor?” diye sorduk.

Yeterince AVM var
Liseden mezun olup üniversiteye hazırlanan 1994 doğumlu Buse Demir, hayatında ilk defa bir eyleme katılmış. Kadıköy’de eylem olduğu zaman kendisine, “Kızım bugün dershaneye gitme, karışık olur oralar” diyen babasının Taksim direnişi için “Özgürlüğün için git” dediğini anlatan Demir, “5 gündür parka gelip gidiyorum. Zaten bu park önceden de bizim arkadaşlarla buluşma noktamızdı. Etrafta yeterince AVM olduğunu düşünüyorum, hem AVM’de oturmaktan da hiç keyif almıyorum. Tamamen doğa sevgisi için buradayım” diyor.

Yasaklara karşıyım
Aydın Doğan Lisesi Gazetecilik öğrencisi olan 18 yaşındaki Selin Gürsel ise en büyük gazetecilik tecrübesini yaşadığını belirterek, “Hem direndim hem fotoğraf çektim. İlk gün gelmemiştim. Direniş büyüyünce duyarsız kalamadım. Bugün alkole yasak gelir, park yıkılırsa yarın kim bilir ne olur? Tüm yasaklara tepki göstermek ve gösterilen tepkiye tanık olmak için buradayım” diye konuştu.
Lise 1. sınıf öğrencisi 16 yaşındaki Cem ise üniforması ile parka gelen öğrencilerden biri. Dersten çıkıp geldiğini belirten Cem, “Önceden de dersten sonra arkadaşlarımla geldiğimiz bir park burası. Bugün de hep geldiğim park için mücadele vermek için buradayım” diye konuşuyor.

Geleceğim için
Çamlıca Kız Lisesi 3. sınıf öğrencisi İpek ise geçen Cumartesi gününden beri eylemlere katıldığını ve yoğun biber gazı müdahalesinden etkilendiğini belirterek, “Ağaçların da bizim de burada kalmaya hakkımız var. Bu ülkede doğan büyüyen bir genç olarak hem ağacıma hem de tüm özgürlük haklarıma sahip çıkmak için buradayım” diyor.

Emek’le başladım
Taksim Gezi Parkı direnişinin ilk gününden beri alanlarda olduğunu belirten, üniversite sınavına hazırlanan 19 yaşındaki Erhan Uysal ise “Cuma günü Beşiktaş’daki müdahaleye maruz kaldım. Yoğun atılan biber gazı üstüne bir kuytu bulup kafamı korumaya çalışırken 4 polis yanıma yaklaşıp tekme atmaya başladı. Bir esnaf beni yerden kaldırarak dükkanına aldı. O gelmese bilmiyorum ne yapardım. Mücadelem sadece geleceğim için” diye konuşuyor.

lgbt’ler de var!
Gelişim Üniversitesi Radyo Tv bölümü öğrencisi 20 yaşındaki Ali Çolpan ise “Hayatımda ilk defa bu yıl eylemlere katıldım. Emek sinemasının yıkımıydı beni ilk sokağa çıkaran. Bugün doğa sevgisi. Halkın istekleri göz önüne alınmadan verilen tüm kararlara karşıyım” diyor.
Önce park sonra da homofobik yönetim şekli için direndiğini belirten üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Savaş Çelik ise elindeki LGBT bayrağını sallayarak şunları söylüyor:
“Seçimlerimizden dolayı biz hep ötekiyiz. Sadece siyasal yönetim değil halk da bizi öteki yapan. Hükümet eşcinsellere verdiği hiçbir sözü tutmadı. Bu direnişte biz flamamız ile hep vardık. Halk bize burda gülümseyerek bakıyor. Burası bir barış parkı. Ne ayyaş, ne çapulcu gençliğim. Sadece haklarını isteyen eşcinsel bir gencim.”
Lise 2. sınıf öğrencisi 16 yaşındaki 3 öğrenci de günlerdir direnişe ortak. Mesut, ülkede çok fazla yerin özelleştiğini hatırlatarak, “Tüm özelleştirmelere karşıyım. Özgürlükten başka da bir beklentim yok. Bugün ağabeylerimiz, ablalarımız özgürlük için verdiği mücadele sonucu cezaevlerinde. Ben böyle bir gelecek istemiyorum” diyor.

Üniversiteli Ali Çolpan (solda) hayatında ilk kez Emek Sineması için eylemlere katılmış...

Başbakan’ın söylediklerini babam bile söylemedi

Lise öğrencisi 15 yaşındaki İrem ve Elif de ilk günden beri direnişte olan gençlerden. Elif mücadelelerini şöyle anlatıyor:
“Alkol kullanmıyoruz. Çapulcu da değiliz. Hatta bu kavramı ben Başbakanımızın söyleminden sonra öğrendim. Kullandığım bir kelime dahi değil. Başbakanımızın böyle kelimeler söylemesi beni çok kırdı. Hayatım boyunca bana babam bunları söylemedi.”
Üniversite sınavına hazırlanan 20 yaşındaki Ceren Demir ise tek mücadelesinin özgürlük olduğunu söyleyerek “Demokratik bir ülke, özgür bir gelecek beklentisinden başka ne gibi bir beklentim olabilir? Ne ayyaşlık ne çapulculukla işim var. Tek istediğim özgür olduğumu bilmek. Belki hayatımda hiç alkol içmeyeceğim, bilemem. Ama yasak olması çok yanlış” diyor.

Eylemlerin ilk gününde ailelerinin uyardığı gençler şimdi anne-babaların desteğiyle Gezi’de...