Sanal rehin alma Türkiye’ye sıçrar mı?
09.01.2024 - 07:00 | Son Güncellenme:
Sanal rehin alma yönteminde dolandırıcılar, sahte fotoğraflar ve videolar üzerinden kurguladıkları kaçırılma senaryolarıyla korku ve panik yaratıp ailelerden fidye talep ediyor. Gerçekte bir rehin alma durumu yaşanmıyor; dolandırıcılar, kurbanların duygusal zayıflıklarını kullanıyor. Dolandırıcılar kurbanları tehdit ya da hileyle rehin tutuluyormuş gibi fotoğraf çekmeye ikna edebiliyor.
EREN KOCA / Haber Merkezi Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Doç. Dr. Ali Murat Kırık, sanal rehin alma tuzağını Milliyet’e değerlendirdi.
Dolandırıcıların, bu eylemi dört aşamada gerçekleştirdiğini belirten Kırık, “Dolandırıcılar, genellikle Batılı ülkelerde okuyan Çinli öğrencileri hedef alır. Bu kurbanlar, genellikle ailelerinin Çin’de yaşadığı ve dolandırıcıların tehditlerinden etkilenebilecekleri için daha savunmasızdır.
Dolandırıcılar, kurbanı, Çinli bir yetkili, bir suç örgütü üyesi veya başka bir yetkili gibi sahte bir kimlikle ararlar. Daha sonra, kurbanı ve ailesini korkutmak için sahte fotoğraflar veya videolar gönderir. Bu fotoğraflar veya videolar, kurbanın veya sevdiklerinin kaçırıldığını, işkence gördüğünü veya öldürüldüğünü gösterir” dedi. Kırık, fidyenin de genellikle nakit olarak banka havalesi veya kripto yoluyla ödendiğini belirtti.
NASIL KORUNABİLİRİZ?
Kırık, “Türkiye’de de giderek artan sayıda Çinli öğrenci olduğu için, bu dolandırıcılık türünün Türkiye’ye de sıçraması muhtemeldir” dedi. Kırık bu dolandırıcılık yönteminden korunmak için de şunları önerdi: “Arayan kişinin kimliğini doğrulayın. Herhangi bir ‘resmi’ talebi teyit edin. Dolandırıcılar, kurbandan genellikle resmi bir işlem için para talep eder. Bu tür talepleri teyit etmek için konsolosluklar veya büyükelçilikler ile iletişime geçin. Hedef alınma durumunda ihbarda bulunun.”
