Gündem SANATIN RESMİ GEÇİDİ

SANATIN RESMİ GEÇİDİ

01.12.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Milliyet Sanat’ın 40. yaşını kutladığı görkemli törene katılan konuklar anı tazeledi. Gece, Türkiye’nin 40 yıllık sanat hayatının resmi geçidi gibiydi. Sabancı Müzesi’ndeki törende Milliyet Sanat’ın 40 yıllık serüveni barkovizyon gösterileriyle konuklara anlatıldı

SANATIN RESMİ GEÇİDİ

Milliyet Sanat 40. yaşını önceki gece görkemli bir davetle kutladı. Sabancı Müzesi, The Seed’de gerçekleşen törene sanat, iş ve medya dünyasından birçok ünlü isim katıldı. Gecenin sunuculuğunu Zeynep Miraç yaptı. Tören, Milliyet Sanat’ın 40 yıllık serüvenini anlatan barkovizyon gösterisiyle başladı. Derginin 40 yıllık hikayesini yazan sanat olayları, usta kalemler, sanatçılar anılırken, bu yolculuk sırasında Milliyet Sanat’a eşlik etmiş konukların heyecanı gözlerinden okunuyordu. İzlenen bir derginin tarihçesi olduğu kadar, bir ülkenin de sanat üzerinden hatırlanan 40 yılıydı ve salondaki herkesin anıları vardı içinde.
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın konuşmalarıyla başlayan törende geceye katılamayan Avrupa Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın kutlama mesajının ardından, Selim Atakan’ın müzik direktörlüğünde “Müzikallerle 40 Yılımız” programı başladı.

‘Pastasız doğum günü olmaz’
Burhan Şeşen, Tülay Günal, Tilbe Saran, Ceyda Düvenci, Bülent Tekakpınar, Elif Cakman ve Begüm Güncener, Milliyet Sanat’ın 40 yılına denk düşen ünlü müzikallerden parçalar seslendirdiler. Sanatçılar, daha sonra “Lüküs Hayat”ı söylemek üzere hep birlikte sahneye çıktı. Onlara 350 kişilik seyirci korosu eşlik etti.
Son olarak ‘Pastasız doğum günü olmaz” dedi Zeynep Miraç. Ve sahneye Milliyet Sanat’ın 40. yıl kapağından oluşan pasta geldi. Milliyet Gazetecilik ve Yayıncılık A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören’in Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile birlikte kestikleri pastanın etrafında tüm Demirören ailesi; Tülin Demirören, Tayfun - Reyhan Demirören, Yıldırım - Revna Demirören, Meltem Oktay Demirören - Kıvanç Oktay, Derya Sazak ve Milliyet Sanat ekibi hazır bulundu.

Haberin Devamı

Ertuğrul Günay: “Milliyet Sanat’ın ayrılmaz bir okuyucusuyum”
Derya Sazak’tan sonra konuşma yapmak üzere kürsüye Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay geldi. 12 Eylül’ün sancılı, sıkıntılı baskı dolu günlerine değinen Günay, “Milliyet Sanat o dönemde hayatı daha katlanılabilir kılmak amacıyla ortaya çıktı.” dedi: “72-80 arası çok sıkıntılı bir dönemdi. Neredeyse siyasi bir metin okunması dahi yasak hale gelince ve 12 Eylül egemenleri de bizi özel olarak bir yerlerde misafir etmeye kalkınca bol miktarda edebiyat okumaya başlamıştım ve ben o günden sonra Milliyet Sanat’ın ayrılmaz bir okuyucusu haline döndüm.” Milliyet Sanat’ın Türkiye’ye, edebiyat ve sanat dünyasına katkı yapan kalemlerine de değinen Günay, “Türkiye’nin inişli çıkışlı, sancılı dönemlerinde hayatı bize daha yaşanılabilir kılmak için akılcı bir yol gösterici oldular” dedi. Bakan “Sanat yaratıcılık arayışıdır, özgürlüğün olabildiği alanda sanat kendini özgürce rahatça ifade edebilir. Özgürlük arayışını geliştirmek için Milliyet Sanat, öteki sanat dergileriyle birlikte çok büyük katılarda bulundu. Ben ülkem adına, ülkemin özgür yarınları adına sevgiyle saygıyla selamlamak, onların emeğine sonsuz şükranlarımı sunmak istiyorum” diyerek konuşmasını bitirdi.

Haberin Devamı

SANATIN RESMİ GEÇİDİ

Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak, konuşması sırasında Milliyet Sanat’ın 29 Eylül 1972 tarihli ilk sayısını davetlilere gösterdi.

Derya Sazak: “Milliyet Sanat hepimizi eğitir ve geliştirirdi”
İlk konuşmayı Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak gerçekleştirdi. Sazak, konuşmasına Abdi İpekçi’yi anarak başladı ve şöyle devam etti: “‘70’lerin ortasında üniversiteye başlayan genç kuşak için üniversite kampüslerinde, kantinlerinde o kavga dövüş arasında bizi koruyan, kültürle, sanatla, edebiyatla buluşturan bazı simgesel ürünler vardı. Bunlardan bir tanesi de Milliyet Sanat’tı ve biz o ortamda Milliyet Sanat’la okula giderdik.”
Filmleri, tiyatroları, gösterileri Milliyet Sanat’ın eleştirmenlerinin yazılarından okuyup adeta bulmaca çözer gibi o eleştirmenlerin yazıları üstünden hayatı, siyaseti, edebiyatı tanımaya çalıştıklarını söyleyen Sazak, Ali Gevgilili’yi de andı ve şöyle devam etti: “Gevgilili’nin ekonomi yazıları kadar sinema eleştirilerini de okumak ve anlamaya çalışmak, bir ekol olan Milliyet Sanat üzerinden hepimizi eğitir ve geliştirirdi.”
Milliyet gazetesinin Demirören ailesiyle yeniden hayat bulduğu bir dönemden geçtiğini ifade eden Sazak, “Bu dönemde de, gelecekte de Milliyet Sanat’a ve gazetenin ilkelerine bağlılığımız, okurlarımızdan aldığımız güç ve destekle devam edecektir” dedi.

Haberin Devamı

SANATIN RESMİ GEÇİDİ

The Seed’in sahnesinde Selim Atakan’ın piyanosu, sanatçıların seslendirdiği “Hisseli Harikalar Kumpanyası”, “Keşanlı Ali Destanı”, “Ayşe Opereti”, “Üç Kuruşluk Opera”, “Sevmek Nedir” müzikallerine eşlik etti. Sıra “Lüküs Hayat”a geldiğindeyse sanatçılarla birlikte şarkıyı söyleyen, salonda kutlama için bulunan davetlilerin oluşturduğu 350 kişilik koroydu.

SANATIN RESMİ GEÇİDİ

Revna-Yıldırım Demirören, Kıvanç Oktay (üstte), Reyhan-Tayfun Demirören davetlilerle yakından ilgilendi. (altta)

Haberin Devamı

SANATIN RESMİ GEÇİDİ

SANATIN RESMİ GEÇİDİ

Kültür sanat camiasından çok sayıda davetli arasında Türk resminin ustalarından Balkan Naci İslimyeli ve eşi de vardı.

SANATIN RESMİ GEÇİDİ

Aslı Öymen, Can Dündar, Zeynep Özbatur ve Nefise Karatay...

SANATIN RESMİ GEÇİDİ


Meral Tamer, Ayşe Kulin, Meltem Demirören Oktay ve Ayşe Sazak...
(soldan sağa)

SANATIN RESMİ GEÇİDİ

Türk sinemasının kraliçelerinden Hülya Koçyiğit, davete kız kardeşi Nilüfer Koçyiğit ile birlikte katıldı.

Dergi dostları neler dedi?
- Hülya Koçyiğit: “Büyük bir özveriyle süren 40 yıl, bir istikrar... Emek verenleri, bunun için heyecan çekenleri tüm kalbimle kucaklıyorum. Böyle bir müessesinin gerçekten yaşatılması gerekiyor. Bu geceyi yaşatanlara ve Milliyet Sanat’a teşekkür ediyorum.”
- Meral Çetinkaya: “Çok duygusal bir ortam var şu an. Tanıdıklarımızla, hatta tanımadıklarımızla buluşmak insanı heyecanlandırıyor. Anılar insanı heyecanlandırıyor. Bugün için teşekkürler.”
- Füsun Demirel: “Milliyet Sanat 70’li yıllarda evimize girmeye başladı. Ben yurtdışında uzun yıllar yaşadığım için ailem bana bu dergiyi postayla yollardı. Benim için çok özel bir anlamı var. Milliyet Sanat’ın aydınlanma anlamında Türkiye’ye çok büyük katkısı var.”
- Sumru Yavrucuk: “28 yıl öncesine denk geldim ben. İlk sahneye çıkışım, ilk oyun yönetişim, uluslararası arenada ilk defa bulunuşuma hep Milliyet Sanat tanık oldu. Tüm emek verenlere çok teşekkürler. Bu dergi çok özel benim için. Hayatımda olmazsa olmazlarımdan biri.”
- Komet: “Eski dostlarla karşılaşmak çok güzel bir duygu. Milliyet Sanat’ın 40 yıllık geçmişi, sanat hayatı için çok önemli. Her sene daha da güzelleşerek büyüyor.”
- Ayşe Kulin: “Muhteşem bir yer seçilmiş. Ay ısmarlanmış. Çok güzel bir akşam. Milliyet Sanat 40 yıldır var ve ben doğuşunu biliyorum. Yakın arkadaşım Zeynep Oral çıkarırdı eskiden. O zamandan beri takip ettiğim, sevdiğim bir dergi.”
- Mehmet Aksoy: “ Milliyet Sanat’ın 40. yılında yine 40 kişiyiz. Sanat ve kültürü savunan kişiler hep azınlıkta oldu ama kendi bildiğini yapan insanlarla bir aradayız. İsterdim ki buralara sığmayalım. Milliyet Sanat’ın buna sahip çıkması çok güzel. Tarih, geçmişi anmak, bunlar da yaşandı demek adına çok önemli bir şey.”
- Nazan Ölçer: “Türkiye’de nesiller Milliyet Sanat dergisiyle büyüdü. Batı’da, Doğu’da ne olduğunu, sanat dünyasını öyle öğrendiler, hizmetiniz çok büyük. Kültür Bakanlığı Yayınları kadar önem taşıdı Milliyet Sanat’ın yaptıkları.”
- Oya Baydar: “ Milliyet Sanat’ın 40. yılını bu kadar büyük bir kalabalıkla, önem vererek kutlamak başlı başına bir başarı. 40 yıl süren bir sanat dergisi Türkiye’de az rastlanır bir şey. Derginin daha da güçlenerek devamını arzuluyorum.”

Haberin Devamı

SANATIN RESMİ GEÇİDİ

Mete Tunçay ve Gönül Paçacı’nın yanı sıra, Enis Batur ve ressam Fatma Tülin de davetliler arasındaydı.

SANATIN RESMİ GEÇİDİ

- Enis Batur: “Ben de 40 yıllık okuruyum. 30 yıl öncesinden başlayarak dönem dönem yazarı oldum. Türkiye kurumsallaşmamaktan muzdarip bir ülke, Milliyet Sanat bunu kıran tek tük dergiler arasında kaldığı için tebrik edtmek gerekir. İstanbul gibi bir yerde bütün bu insanların bir araya gelmesi kolay değil. Demek ki Milliyet Sanat bir mıknatıs görevi görüyor.”