Sonucu görmeliyiz

Hrant Dink’in oğlu Arat Dink, Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun (BTK) suikasta kurban giden babasıyla ilgili olarak hazırladığı raporu “Meclis Komisyonu’nda bir sürü tespitlerde bulunuldu. Sonuçta yargıya giden biri mi var? Sonucu görmeden söyleyecek bir şeyimiz yok” diye değerlendirdi. Annesi Rakel Dink’in zamanında yetkilileri harekete geçirmesi için Başbakan’a bir mektup yazdığını belirten Arat Dink, şu değerlendirmeyi yaptı:

‘Yargıya giden var mı?’
“Ama ondan sonra Başbakanlık’la hiçbir irtibatımız olmadı. Böyle bir kurul oluşturuldu gibi bir bilgi gelmedi bize, basından öğrendik her şeyi. Annem mektupta açıklamıştı gerekli şeyleri. Biz bu konularda beyanatta bulunmak için sürecin tamamlanmasını bekliyoruz. Biz bu adımla ne yapıldığını bilmiyoruz. Bu nedenle de ne olumlu ne olumsuz bir şey diyemiyoruz. Daha önce Meclis Komisyonu’nda bir sürü tespitlerde bulunuldu. Ama sonuç ne? Sonuçta yargıya giden biri mi var? Şimdilik söyleyecek bir şeyimiz yok, bakalım.”
Dink ailesinin avukatı Bahri Belen de “Muhtemelen Bayan Dink’in Başbakan’a yazdığı mektuptan sonra bu araştırma yapıldı. En azından ‘mektubunuz üzerine yapılan çalışmanın sonucu’ diyerek raporu Bayan Dink’e sunabilirdi. Ancak bize sunulmuş bir rapor yok” dedi.

Hukukçular: Hemen idari soruşturma başlatılmalı
Hukukçular da Dink cinayetinde emniyet ve jandarma istihbaratından çok sayıda kişinin büyük ihmali bulunduğuna yönelik tespitlerin yer aldığı rapor konusunda şunları söyledi:
Prof. Bahri Öztürk: Ceza hukukuna göre, savcılık bir soruşturma sonunda takipsizlik kararı vermişse, yeni bir delil ortaya çıktığında konuyu en baştan ele almak zorundadır. Burada da aynı hadiseyle karşı karşıyayız. Bu koşullarda ilgili kişiler hakkında yeni bir soruşturma başlatılması zorunludur. Mümkündür demiyorum, zorunludur.
Prof. Mithat Sancar: Önemli bir rapor. İdari soruşturma mutlaka başlamak zorunda. Mesela İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ya da Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek hakkında. Aksi takdirde Başbakan da, adli organlar da bunun altında ezilir.
Prof. Fatih Selami Mahmutoğlu: Özellikle takipsizlik kararları karşısında, yeni TCK, yeni bir bulgu olması koşuluyla yeniden dava açılması imkânı tanıyor. Soruşturmalar için de aynı mantık geçerli. Raporda daha önce soruşturulamayan bir kişiyle ilgili yeni bir bilgi ve belge varsa yeniden soruşturma yürütülmesi gerekir.