Susmayın göz yummayın kabul etmeyin

Çakal, Özkan Kaymaklı ile evlendiğinde 20 yaşındaydı. Herkes gibi mutlu bir yuva hayali kuruyordu. İlk günlerde her şey çok normaldi. Fakat gün geçtikçe genç kadın eşinin önce sözlü ardından fiziksel şiddetine maruz kalmaya başladı.’Belki bir gün düzelir’ diye sesini çıkarmayan Çakal’a yönelik şiddetin dozu gün geçtikçe arttı. Ailesinin yanına gittiğinde ise olay normalmiş gibi kabul edildi, kapılar yüzüne kapandı. Çaresiz kalınca yine evine döndü. Ama şiddet durmadı. Hamileliği döneminde dahi dövüldü; kaburga kemiği kırıldı, bıçaklandı. saldırgan koca ölümünden bir gün önce yine Çakal’ı hırpaladı, yetmedi 6 aylık oğluyla bir odaya kilitleyerek aç susuz bıraktı. Dayak sabah da devam etti. Çakal, kendisini boğmak isteyen adamın oğluna da zarar vereceğini görünce bıçağı kapıp Kaymaklı’ya sapladı.

‘Örselenmiş kadın’

Tutuklanan Çakal’ın uğradığı şiddet Adli Tıp’ın verdiği 33. sayfalık rapora da yansıdı. Davayı takip eden avukatlar ise farklı ülkelerde benzer koşullar altında işlenen suçların “örselenmiş kadın sendromu” ile ele alındığını belirterek tahliye talep etti. Karar, 15’inci duruşmada çıktı ve mahkeme, meşru savunmada mazur görülebilecek heyecan, korku ve telaşla öldürme eyleminin gerçekleştiğine hükmederek, 3 yıl tutuklu kalan Çakal hakkında beraat kararı verdi.

Özgürlüğüne 5 ay önce kavuşan Çakal, yaşadığı süreci Milliyet’e anlattı.

‘Çıkamayacaktım’

“Ben bugün güçlü bir kadın olduğum için değil, şanslı olduğum için hayattayım” diyen Çakal şöyle devam etti:

“Ben sadece böyle şeylerin benim başıma geldiğini sanıyordum. O gün de yine şiddet gördüm, ölümle burun buruna geldim. Bir taraftan benim boğazımı kemerle sıkıyor diğer taraftan da dirseğiyle oğlumun boynunu sıkıyordu. Biliyordum ki, o gün o evden çıkamayacaktım. Öldürmek için hareket etmedim ama o bugün yaşasaydı ben ve çocuğum hayatta olmayacaktık.”

Yıllarca sustuğunu söyleyen Çakal kadınlara şu mesajları verdi: “Kadınlar benim gibi yaşadıklarına göz yummasınlar, hayatları için savaşsınlar. Babadır, kardeştir, kocadır diye sakın susmasınlar. Kol kırılıp yen içinde kalıyor. Olan yine bize oluyor. Kadınlar ölmesin, kadınlar şiddet görmesin ve kadınlar öldürmek zorunda kalmasın.”