Tabutta tam 20 rövaşata

Anadolu’nun müzik motiflerine getirdiği avangard aranjmanlarla tanınan Baba Zula, 20. yıl kutlaması için Glitterbeat Records’tan çıkardığı ‘XX’ albümüyle World Music Europe listesine 1. sıradan girdi. Mart ayında Avustralya’da iki konser verecek, 5 Nisan’da ise Zorlu PSM’de sahne aldıktan sonra İngiltere ve Belçika’da turneye çıkacak grubun kurucularından Murat Ertel ile 20 senelik macerayı konuştuk.

1996’da ‘Tabutta Rövaşata’nın müziklerini yapmak üzere yola çıktığınızda bu yolculuğun 20 seneyi aşacağı aklınıza gelir miydi?

Hayır, tek atımlık bir proje olduğunu düşünüyorduk. Hatta canlı çalacağımızı bile hiç düşünmemiştik. Konser teklifleri gelince şaşırdık.

Albümde bazı şarkıları yeniden yorumlamışsınız.

İki parçayı yeniden yorumladık. Konserde çala çala çok değişmişlerdi, son durumlarını yansıtmak istedik

Albümde ‘Cariño’ şarkısı dikkatimi çekti, yanılmıyorsam orijinal olarak Baba Zula’ya ait olmayan tek şarkı “XX”te. La Yegros’u nasıl keşfettiniz ve şarkıyı albüme almaya nasıl karar verdiniz?

Oki Ainu Dub band şarkısı da var: ‘Yororo Kanto’. La Yegros eskiden ZZK Records isimli çok sevdiğimiz Arjantinli bir plak şirketiyle çalışıyordu ve çok etkilenmiştik, sürekli evde, arabada onları dinliyorduk. İstanbul’a geldiler ve konserimizi izlediler tanıştık. Sonra her şey doğal gelişti, hatta bu şarkı Arjantin’de de yayınlanacak.

Japonya turnesi

Albümün Avrupa World Music listesinin ilk sırasında olması sizi şaşırtıyor mu?

Evet, çünkü müzik eleştirmenleri 20 yıl bizi listelerine almadılar, sanırım Avrupa’da yayınlanmamış albümleri saymıyorlarmış. Ben bu listeleri 10 yıldır takip ediyordum, bir numaradan listeye girmek ve bir numara olmak çok güzel bir duyguymuş.İnsanın egosu okşanıyor ama alçakgönüllüğü de bırakmamak gerek. 20 yıldır inanç ve sevgi ile müzik yapıyoruz, ticari kaygımız olmadı. Sevip inandığımız müzikle buraya geldik.

Turneye çıktığınız ülkelerden hangisi sizi en çok şaşırttı, hangisi en çok etkiledi?

Sanırım Japonya. Etkisi halen sürmekte. Kendimizi bir resimli roman içinde hissettik.

Avustralya’da daha önce bulundunuz ve konser verdiniz mi?

Evet, yalnızca bir kere gittik ve 3 konser verdik. Bizim için şaşırtıcı ülkelerden biri daha.

Sizce Türkiye müzik ortamının şu an en çok eksikliğini duyduğu şey nedir?

Para, başarı ve ün için müzik yapmayan ve kökleri ile, kendi coğrafi kültürüyle bağ kuran devrimci müzisyenler.

‘Önce kökleri sevmek lazım’

Baba Zula’nın Türkiye’deki müzikseverler tarafından algılanması ve kabulü ile yurt dışındaki algı ve kabül arasında gördüğünüz en keskin fark nedir? Ya da keskin bir fark var mı?

Var tabii ki. Türkiye’de son yıllarda oluşan entelektüel kesim kendi kökleri ile sorun yaşıyor. Önce o bağlantıyı kurup köklerini sevecekler de sonra bizi anlayacaklar. Zor bir durum. Önceki kuşağın Yaşar Kemal ve Aziz Nesin gibi yiğit aydınları böyle değildi ve hâlâ haklılar. Onlar bizi severlerdi, ben de onları severim halen.