Gündem Tanık Uzman çavuş: Dink'in öldürülme iddiasını ciddiye almadık

Tanık Uzman çavuş: Dink'in öldürülme iddiasını ciddiye almadık

19.06.2008 - 17:14 | Son Güncellenme:

.

Tanık Uzman çavuş: Dinkin öldürülme iddiasını ciddiye almadık

AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni gazeteci - yazar Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesi olayında ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle haklarında dava açılan Jandarma Başçavuş Okan Şimşek ve Uzmançavuş Veysal Şahin ile konuyla ilgili bilgi verdikleri halde gereğini yapmamakla suçladıkları dönemin Trabzon Jandarma Alay Komutanı Alb. Ali Öz duruşmaya gelmedi. Duruşmada tanık olarak ifade veren Uzmançavuş Hacı Ömer Ünalır, cinayet iddiasını ciddiye almadıklarını söyledi, Dink'e saldırı yapılacağını jandarmanın 6 ay, emniyetin ise 1 yıl önceden bildiğini ileri sürdü.

Haberin Devamı

Hrant Dink'in öldürüleceğini bildikleri halde gerekli önlemi almamak ve ihmalle suçlanan, Dink'in ailesinin de haklarında suç duyurusunda bulunduğu İstanbul'da görevli Jandarma Kıdemli Başçavuş Okan Şimşek (39) ve Burdur'da görev yapan Jandarma Uzmançavuş Veysal Şahin'in (39) yargılandıkları davanın üçüncü duruşması Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. İki sanığın, TCK'nın 257/2 ve 53. maddelerine istinaden, "görevi ihmal ve kötüye kullanma" suçlarıyla yargılandığı davanın duruşmasına, Başçavuş Okan Şimşek ve Uzman Çavuş Veysel Şahin'in avukatları Nurhayat Bayraktar ile Dink ailesinin avukatlarından Ergin Cinmen ve Hakan Bakırcıoğlu katıldı. Aynı davaya tanık olarak çağrılan eski Trabzon Jandarma Alay Komutanı Alb. Ali Öz'de gelmedi.

Haberin Devamı

Duruşmada, tanık olarak çağrılan J.Bşcv. Hüseyin Yılmaz ve J.Uzm.Cvş. Hacı Ömer Ünalır ifade verdi. Daha önceki davada J.Bşçv. Okan Şimşek ve J.Uzm.Çvş Veysal Şahin'in ifadeler doğrultusunda çağrılan J.Bşcv. Hüseyin Yılmaz, "Trabzon Jandarma İl Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde terör olayları ve aşırı sağ faaliyetler bölümünde çalıştım. 2006 Ağustos ayında Okan Başçavuş her sabah yaptığımız toplantı öncesinde yanıma geldi ve benimle konuşmak istediğini söyledi. Bana, MCDonalds'ı bombalayan Yasin Hayal'in Ermeni asıllı gazeteci Krant Dink'e saldırıda bulunacağı şeklinde bir duyum aldıklarını, bu konuyu toplantıda açmak istediğini söyledi. Sonra toplantıya girdik" dedi ve ifadesini şöyle sürdürdü:

"Toplantı sonuna doğru İstihbarat Şube Müdürümüz Yzb. Metin Yıldız ile gözgöze geldiğimizde, konuyu açtı ve bilgileri Albay Ali Öz'e aktardı. Albay Öz'de, 'Bunu daha sonra özel olarak konuşuruz' dedi. Toplantı sonrasında görev icabı Maçka ilçesine gittim ve iki gün kaldım. Alaya döndüğümde Okan Başçavuş beni çağırdı ve, 'Gel de toplantıdaki konuyu sana anlatayım. Metin Yüzbaşı konuyu sana devretmemi söyledi' dedi. Beraber odasına gittik. Odada bana, 'Yasin Hayal, 3-4 arkadaşıyla birlikte İstanbul'da Agos Gazetesi yazarı Krant Dink isimli şahısa saldırıda bulunacakmış. Hatta silah temin etmeye çalışıyormuş' dedi. Bende gazeteyi ve o gazeteciyi tanımadığım için, unsur elemanım olan Hacı Ömer Ünalır, Okan Başçavuş ve onun unsur elemanı olan Veysal Şahin ile internetten arama yaptık. Google'dan aradığımızda gazetecinin Krant değil Hrant olduğunu öğrendik. Maçka ilçesine tekrar gittim ve orada bir kaç gün daha kaldım. Daha sonra da yıllık izine ayrıldım. İzindeyken Hacı Ömer Ünalır'ı aradım, bize verilen notlarla ilgili bir emir gelip gelmediğini sordum. Ünalır, 'emir gelmedi. Konuyu Okan Başçavuşa sordum. O da Metin Yüzbaşı ile konuştuğunu, daha sonra emir vereceğini belirttiğini söyledi' dedi. Bundan sonra kimse bize birşey demedi. 19 Ocak 2007 tarihine kadar kimse birşey sormadı, emir de vermedi."

Haberin Devamı

Bşcv. Hüseyin Yılmaz, ifadesinde daha sonra, Eylül'ün ilk haftasında izinden döndüğünü belirterek, "19 Ocak'ta görevdeydik. Okan Başçavuş aradı, televizyonu açıp haberleri izlememi söyledi. Hrant Dink'in öldürüldüğünü gördük. Hemen Okan Başçavuşu aradım ne olacak diye. O da, 'bilmiyorum' dedi. 20 Ocak 2007 tarihinde de 156 hattına ihbar geldi. Telefondaki suikasti yapan kişinin ismini vermiş, babasının da Pelitli Belediyesi'nde çalıştığını, o anda da ifade vermek için Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nde olduğunu söylemiş. Beni nöbetci Astsubay aradı ve konuyu aktardı. Bende Hacı Ömer uzmanla emniyete gittim. Emniyet ile bazen beraber çalışırız. Biz onlara, onlarda bize yardım eder. Orada bir müddet durduktan sonra Jandarmaya geri döndük. Şube Müdürü Yzb. Metin Yıldız, Asayiş Unsur Komutanı Bşçvş. Gazi Günay, Okan Bşçvş. ve Veysal Uz. Çavuşun aldıkları bilgilerden derledikleri haber kayıt formunun karalanmasının hazırlandığını gördüm. Aktaracaklarım bu kadar. Okan Başçavuş'un konuyu bana devrettiği beyanlarına katılmıyorum. Bana kendisinin bir konu aktarma yetkisi yoktur. Bana birim amirim konu aktarabilir" dedi.

Haberin Devamı

"Emniyet de bir yıl önceden biliyormuş"

Daha sonra da Uzman Çvş. Hacı Ömer Ünalır ifade verdi. Ünalır, "Hüseyin Başçavuşun dediklerine katılıyorum. Okan Başçavuş bize konuyu devrettiğini söyledi. Ama bize kısım amirlerimizden bir emir gelmedi. Sicil amirim Hüseyin Başçavuş izine çıktığında beni aradı, halhatır sordu. Bana Hrand Dink ile ilgili Okan Başçavuş'un bize verdiği notlar sonrasında konu ile ilgili bir emir olup olmadığını sordu. Ben de emir verilmediğini söyledim. Biz bu konuyuda pek ciddiye almadık aslında. Trabzon'da böyle şeyler hep söylenirdi. Gerçekten olabileceğini düşünmedik. Hüseyin Başçavuş izinden geldi. Geldikten sonrada kimse bize bir emir vermedi. Olay gününe kadar bu konu kapandı. Olay meydana gelince televizyondan öğrendik. Bir gün sonra Hüseyin Başçavuş ile Emniyet'e gittik. Orada Emniyetin'de bu konuyu önceden bildiğini öğrendim. Biz 6 ay önceden biliyorduk ama Emniyet de 1 sene önceden beri biliyormuş. Bundan sonrada yapılan işlemlerin hiçbirine katılmadım. Olayla hakkında bildiğim ve gördüğüm bundan ibarettir" dedi.

Haberin Devamı

-Dink cinayeti asayiş olayıdır

İfadenin ardından iki tanığa "Hrant Dink'in öldürülmesi terör olayı mıdır asayiş olayı mıdır?" şeklinde soru yöneltti. Bunun üzerine konuşan Yılmaz ve Ünalır, "Bizim çalışma sistemimize terör olayı olması için karşımızda terör faliyeti ve terör örgütü olması gerekir. Hrant Dink'in öldürülmesi olayı da terör olayı değil asayiş olayıdır" dediler.

Mahkeme heyeti tanıkları dinledikten sonra, diğer tanıkların dinlemesi için duruşmayı 26 Eylül 2008 tarihine erteledi. Tanıklardan Albay Ali Öz'ün, 21 Temmuz 2008 tarihinde görevli olduğu Bursa'da ifade vermesi konusunda talimat gönderildi. Mahkeme sonrası bir açıklama yapan Dink ailesinin Avukatı Engin Cinmen, "Çok daha önceden bilindiği konusunda beyanda bulundular. Bunlar hepimizin emniyetinden sorumlu insanlar. İlginç bir şekilde, Trabzon jandarmasının Hrant Dink olayını siyasi bir cinayet değil, asayişe dayalı bir suç olarak gördüğü anlaşıldı. Bu bana göre ilginç"dedi.