Türel: Yaptıklarımız birer dünya projesi... Daha yükseklere çıkacağız!
04.02.2019 - 01:30 | Son Güncellenme:
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile yerel seçimler yaklaşırken makamında söyleşiyoruz. İddialı projelerini anlatan Türel, “Bunların hepsi birer dünya projesi. Ama yetmiyor. Daha yükseklere çıkacağız” diyor. Uzun söyleşimizde Türel’in gazeteciliğinden Antalyaspor tutkunluğuna, kentsel yatırımlardan vatandaşlara dönük sosyal projelere kadar tüm görüşlerini dinliyoruz.
?? Öncelikle gazeteci kimliğiniz var. Bununla ilgili söylemek istediğiniz bir şey var mı? Mesleği özlüyor musunuz?
Mesleği özlediğimi her yerde söylüyorum. Mesleğe özlemimi önemli konuşma metinlerini kendim yazarak gidermeye çalışıyorum. Gazetecilik bana siyaset için çok önemli bir avantaj sağladı. Bunu yaşayınca gördüm. Çünkü biz gazeteciler hep sonuç odaklı yaşamaya alışmışız. O yüzden siyasete girince devletin hizmetinde de bulununca o sonuç odaklı yaşama alışkanlığı size sonuca gitme açısından büyük bir avantaj. Biz de o sonuç odaklı yaşama alışkanlığımız gazetecilikten elde ettiğimiz siyasete ve belediyeciliğimize taşıyınca hedefe ulaşmak daha kolay oluyor.
‘Bizde aşk 7 harftir o da Antalya’dır’
- Antalyaspor hakkında neler düşünüyorsunuz?
Antalyaspor bizim için bir sevda, bir aşk. Ben hep söylüyorum, ‘Bizde aşk yedi harftir o da Antalya’dır.’ Antalyaspor’un doğduğumdan beri taraftarıyım. Taraftar olarak tribünlerde yerimi alarak, gerekse deplasmanlara giderek hep destek oldum. Sonrasında 18 yaşımda Türkiye’nin en genç basın sözcüsü oldum, birinci ligde. Basın sözcülüğü, futbol şube sorumluluğu, kulüp başkanlığı dahil Antalyaspor’un her kademesinde görev yaptım. Antalyaspor’un maçlarını hala büyük bir ilgiyle izlerim hatta maçların önemli bir bölümünü taraftarla kale arkasında izlemişimdir. Hala da bu böyle devam ediyor. Şimdi kendi çocuklarımı da aynı şekilde yetiştiriyorum.
‘Takımlarımızın arkasındayız’
Antalyaspor’umuza sabit gelir kazandıracak çalışmaları bu dönemde gerçekleştirdik. Biz o sabit gelir kazandıracak projeleri geliştiriyorken tesisleşme yönünde de Antalyaspor’a büyük destek verdik. Kazandırdığımız büyük tesisler Avrupa’nın en önemli tesisleri içeriside geliyor. Bunu ben söylemiyorum. Uluslararası futbol dünyasının en önemli isimlerinden Eto’o başta olmak üzere Antalyaspor’un yıldız oyuncuları bunu söylüyor. Şimdi aynı kalitede tesisleri Alanyaspor’a kazandıracağız. Önümüzdeki hafta inşallah temelini atacağız. Dolayısıyla Süper Lig’de Antalya’nın iki takımının bunulması bize onur veriyor. İkisinden de desteklerimizi esirgemiyoruz.
‘24 bin alzheimer hastasına hizmet’
- Sağlık yatırımlarından bahseder misiniz?
Bakacak olursak sağlık
belediyecilik hizmetleri için
çok akla gelen bir sektör değil. Ama biz bu dönemde sağlık yatırımlarında da çok önemli işler çıkardık. İhtiyacı olan hastalarımıza evde bakım hizmeti veriyoruz. Bu dönemde sağlık hizmetlerinde örneğin Alzheimer Merkezi’ni yaptık. Bu Alzheimer Merkezi şu anda Avustralyalı bir bilim insanının kelimeleriyle ifade edecek olursam dünyanın en iyisi ve 24 bin alzaymır hastası var. Bunu demans veya parkinson hastalarıyla birlikte düşünürseniz bu sayı 50 binlerin üzerine çıkıyor. Bu Alzheimer Merkezi’nde hastalarımızı gün boyunca en güzel şekilde eğitiyoruz. Benim rahmetli babam da alzaymır hastasıydı, bakımı
çok zor bir hastalıktır.
‘Kimsesizlerin kimsesi oluyoruz’
Biz bu merkezde ailelerin yükünü hafifletiyoruz hem de hastalarımızın en iyi şekilde tedavi görmesini sağlıyoruz. Bu sağlık hizmetlerimizde bize zirve yaptıran en önemli tesis Palyatif Bakım Merkezleri’miz oldu.
Yatalak hasta bakım merkezi olarak bunu ifade edebiliriz.
Büyükşehir Belediyesi olarak 40 odalı 80 yataklı bir bakım merkezini tamamladık. Sağlık Bakanlığı’mızla protokol imzalayarak orada uzman doktor ve hemşirelerin vermiş olduğu sağlık hizmetiyle orada artık hastalarımızın en iyi şekilde bakımlarını ve tedavilerini yapabiliyoruz. Eskiden kimsesi olmayan bir yatalak hastanın sonu ölümden başka hiç birşey değildi. Ama şimdi “Kimsesizlerin kimsesi oluyoruz” dediğimiz sözün tam da karşılığını veriyoruz.
‘Konyaaltı Sahili yaşam alanı oldu’
Konyaaltı Yaşam Parkı dünyada büyük bir takdirle karşılandı. Avrupa Konseyi’nde Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’nin elinden bizzat ödül alma imkanına kavuştum. Bizim için bir onur oldu. Konyaaltı Sahil Projesi gerçekten bir dünya projesidir. Benzer sahil projelerini 2019 sonunda ilçelerimizde de yaygınlaştıracağız. Lara tarafında da Kuruvaziyer Liman Projemiz’le onu bir sahil bütünlüğüyle birleştiren noktada bir yatırımı da bu dönemde planlıyoruz.
‘Boğaçayı’nda artık taşkın yaşanmıyor’
Toplu ulaşımda; raylı sistem ağlarından, katlı köprülü kavşaklara kadar çok önemli çalışmalar yapıldı. Eskiden metrekareye 200 kilo yağmurun düştüğü bir süreçte Boğaçayı Köprüsü 1700 metreküplük bir debiyle denize uçup gitmişti. Bugün 2900 metreküplük bir debiye rağmen Boğaçayı’nın bir sıkıntı yaşanmayacak şekilde yapısını düzenledik. Bu son yağışlarla da Boğaçayı’nda en ufak sel veya taşkın görüntüsü yaşanmadı. Allah bizi galiba doğru mu yaptık diye imtihan ediyor. Allah’a şükürler olsun o imtihanları çok büyük bir başarıyla verdik.
- Antalya’da gerçekleştirdiğiniz arıtma projeleri ile ilgili neler söylemek istersiniz?
2004’te göreve başladığımda 2 arıtma tesisimiz vardı. Antalya’nın sadece üçte birinde kanalizasyon şebekesi vardı. Biz on senelik belediyeciliğimiz döneminde 2 arıtma tesisini 32’ye çıkarttık ve 640 km’lik sahil şeridinde artık Antalya’nın bir damla suyunu arıtmadan denize dökmüyoruz. Böyle olunca temiz denizi ifade eden mavi bayrak sayısında da 196 bayrak ile dünya 1’inciliği kazandık. Antalya’yı 2’nci takip eden şehir İspanya’da bir destinasyon var. Burada da o destinasyon 60-70 bayrağa sahip. Biz 2’ncinin üç misli bir mavi bayrakla Antalyamızı temiz bir denize kavuşturmuş olmayı da uluslararası kriterlere tescilleştirmiş oluyoruz. Antalya şehir merkezinin her köşesinden rahatlıkla denize girebilirsiniz. Dünyanın bir çok şehrinde
bu mümkün değil. Gidin Avrupa ülkelerine bakın bunu göreceksiniz. Bu şekilde temiz bir denize giriliyorsa bunun en önemli
nedeni bizim altyapıda kanalizasyon ve arıtmalara yaptığımız yatırımlardır.
‘Çiftçinin enerjisi güneşten geliyor’
- Güneş Santrali Projesi’yle istediğiniz verimi alabildiniz mi?
Elbette aldık. Şöyle söyleyeyim. Şu anda biz 7 bin 500 çiftçimize sulama suyunda elektriği bedava bu güneş enerjisi santrallerinden elde ederek sağlıyoruz. Sulama suyunda elektrik maliyeti yaklaşık yüzde 50’ye yakındı. Biz bu maliyeti yüzde 50 azaltarak çiftçimizin rekabet gücünü arttırmış oluyoruz. Tarımda çiftçimize sadece elektriği bedava vermekle kalmıyoruz. Soğuk hava depoları inşaa etmekten tutun, hal yapımına kadar ve kimyasal ilaçlar noktasında desteklere kadar ama en önemlisi kapalı devre sulama suyu projeleri de yaparak çiftçimizin verimliliğini arttıracak projeleri gerçekleştiriyoruz. Tabi bunlar üretimin artmasına, verimliliğin artmasına vesile oluyor. Bizler bu hizmetleri yapabilir duruma geldik Antalya’da tabi bu da tarıma, turizmle vermiş olduğumuz değerin en güzel göstergesi. Antalya turizmin başkenti olduğu kadar tarımın da başkenti.
‘Kadınlar Plajı’yla beraberliği sağladık’
- Kadınlar Plajı hakkında da bilgiler verir misiniz?
Çok tartışılan bir konu oldu. Biz Kadınlar Plajı’nın beraberliği tescilleyecek bir proje oduğunu düşünüyorduk ve zaman bizi haklı çıkardı. Çünkü Türkiye’de bu konular hep ayrışma mevzu edilmiş ve Türkiye böylesine gereksiz tartışmalarla oyalanmış. Bakınız bugün Kadınlar Plajı’na 3 bin kişiye yakın kardeşimiz gidiyor. Oradan istifade ediyor. Bunların içinde müslümanlar var. Antalya’da yaşayan Rus kökenli, İngiliz kökenli, Fransız kökenli yabancı uyruklu vatandaşlarımız var. Plajlarda Alevisi var, Sünnisi var, Lazı var, Çerkezi var, Türkü var, Kürdü var. Şimdi bakınız orada bütün kadınlarımız hepsi en ufak bir ayrım söz konusu olmadan en güzel şekilde denizin nimetinden faydalanıyor.
‘Engellerin hepsini ortadan kaldırdık’
Engelsiz bir Antalya olması konusunda çok ciddi yatırımlarımız var. Engelli Rehabilitasyon Merkezi’nde 523 kardeşimiz eğitim alıyor. Bunun dışında Engelli Mola Evleri ki; Türkiye’de ilktir, ailelerin sosyal yaşama katılmalarını ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlıyor. Artık biliyorsunuz engelli bir bireyi olan aile onunla birlikte yaşamak zorunda ama şimdi Engelli Mola Evleri’mize çocuklarını bırakabiliyorlar.
