Gündem Yüce Divan’da sinek kavgası

Yüce Divan’da sinek kavgası

26.09.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

CNR Fuarcılık ile İDTM arasındaki tahliye davalarında Yargıtay aşamasında rüşvet verildiği iddialarına ilişkin Yüce Divan’da görülen davada Başsavcıvekili Ekmekçi “büyük sinek, küçük sinek” benzetmesi yapınca, sanık avukatı makam hatırlatması yaptı

Yüce Divan’da sinek kavgası

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili Mehmet Ekmekçi, CNR Fuarcılık ile İDTM arasındaki tahliye davalarının Yargıtay aşamasında rüşvet verildiği iddialarına ilişkin Yüce Divan’da görülen davada açıkladığı esas hakkındaki mütalaası tartışma yarattı.
Sanıklara karşı “büyük sinek, küçük sinek” benzetmesi yapan Ekmekçi, sanıkların hep birlikte tiyatro oynadıklarını, suçlarını gizlemek için telefon dinlemelerinde şifreli konuştuklarını söyledi. Ekmekçi’nin ifadelerine sanık Hasan Erdoğan’ın avukatı Bülent Acar, “makam” hatırlatması yaparak, yasal haklarını saklı tuttuklarını söyledi. Erdoğan ve İTO Başkanı Murat Yalçıntaş’ın da aralarında bulunduğu 15 sanıkla birlikte Yüce Divan’da yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya, sanıklar ile avukatları katıldı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili Ekmekçi, duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.
Ekmekçi, mütalaasında, soruşturmayı yapan Adalet Müfettişi Halit Kıvrıl’ın, Yargıtay Kanunu’na göre izin almaksızın Erdoğan hakkında soruşturma yapması ve bu soruşturma sonucunda ortaya konan delillerin yasal olduğunu savundu. Teknik takip sonucunda elde edilen telefon görüşmelerinden Yargıtay’da verilen karar için bir hâkime rüşvet verileceğinin apaçık ortada olduğunu savunan Ekmekçi, ”Bir hâkime rüşvet verileceği konuşmalardan anlaşılmaktadır ancak hakim belli değildir. Adalet müfettişi bu hâkimin kim olduğunu ortaya çıkarmak için soruşturmaya devam etmiştir. Teknik takip sonucu sanıkların rüşvet verdiği kişi, 10 Kasım 2008’de ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla adalet müfettişinin kimliğini henüz bilmediği biri hakkında soruşturmaya devam etmesinde bir hukuki engel bulunmamaktadır” diye konuştu. Bu nedenle Erdoğan’ın Yargıtay üyesi olması nedeniyle teknik takibe alınmamasının söz konusu olamayacağını söyleyen Ekmekçi, polislerin Erdoğan’ı Yüce Divan huzurunda teşhis ettiğini hatırlatarak “Teknik takipteki kayıtların bozuk olması suçu yok etmez” dedi. Ekmekçi, rüşvet suçu gibi adalete güveni kökünden sarsan bir suç konusunda yargılama yapılırken mahkemenin çok ince ve sıkı bir delil değerlendirmesi yapması gerektiğini vurgulayarak, rüşvet suçunu işledikleri kesin ve net şekilde ortaya çıkan sanıkların usul yönünden bazı boşlukların arkasına sığınarak cezasız kalmalarının adalete olan güveni yerle bir edeceğini söyledi. Ekmekçi, bu nedenle bu sanıkların üzerlerine atılan suçtan mahkumiyetlerinin istendiğini kaydetti.

Ağa takılan sinekler
Ekmekçi, mütalaasının sonuç bölümünde de şunları söyledi: “Suç konusu yargılama sonunda ve toplanan tüm delillere, özellikle iletişimin tespiti sırasında elde edilen şifreli telefon konuşmalarına bakıldığında sanıkların üzerlerine atılı rüşvet suçunu işledikleri sübuta ermiştir. Sanıkların telefon dinleme kayıtları incelendiğinde konuşmalarının birçok yerinde şifreli kelimeler kullandıkları ve bir şeyleri gizlemeye çalıştıkları anlaşılmaktadır. Bu şifreli konuşmalar değerlendirildiğinde ya suça iştirak eden bu sanıkların hep birlikte bir tiyatro oynadıkları veya suç konusu rüşvet suçunu işledikleri ve bu suçu gizlemek amacıyla şifreli konuşmalar yaptıkları kabul edilecektir. Sanıkların tiyatro oyunu oynamadıkları ve yargılamaya konu rüşvet suçunu işledikleri apaçık ortadadır.”

Ceza istedi
Ekmekçi, sanık Hasan Erdoğan’ın “rüşvet alma” suçundan 5 yıl 4 aydan 18 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması isterken, diğer sanıklar Necdet Okçu, Hüseyin Uysal, Murat Yalçıntaş, Süleyman Balcı, Abdullah Pehlivan, Resul Dalkıran, Çamur Ali Kopuz, Baki Bedir, Murat Akbaş’ın da “rüşvet verme” suçundan 4 yıldan 12 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını talep etti.

Haberin Devamı

‘Makam’ hatırlatması
Erdoğan’ın avukatı Bülent Acar, Ekmekçi’nin “sinek” benzetmesi ve “tiyatro” ifadelerine tepki gösterdi. Acar, “Yüce Divan’da yargılama kamusal savunma makamında görev yapan müdafileriz, kamusal savunma makamı ağırlığı olan ciddi makamdır” dedi. Anayasa’ya göre, suçsuzluk karinesinin yargılamanın kesinleşmesine kadar herkesi kapsadığını belirten Acar, hiç kimsenin buna aykırı görüş bildiremeyeceğini ifade etti. Acar, “Müvekkilime karşı sinek yakıştırmasıyla ilgili olarak her türlü yasal hakkımız saklıdır” dedi. Duruşma 13 Kasım Salı gününe bırakıldı.