Gündem Zümrüdüanka ne anlama geliyor? Zümrüdüanka kuşu efsanesi ne oluyor?

Zümrüdüanka ne anlama geliyor? Zümrüdüanka kuşu efsanesi ne oluyor?

01.02.2020 - 17:26 | Son Güncellenme:

Zümrüdüanka nedir, ne demek? Zümrüdüanka kuşu efsanesi ne oluyor? Zümrüdüanka efsanevi bir kuştur. Pers mitolojisi kaynaklı olsa da zamanla diğer Doğu mitoloji ve efsanelerinde de yer edinmiştir. Zümrüdüanka Kuşu masalı ve efsanesi nasıldır? İşte Zümrüdüanka Kuşu hakkında bilmeniz gereken bilgiler...

Zümrüdüanka ne anlama geliyor Zümrüdüanka kuşu efsanesi ne oluyor

İran sanatında Zümrüdüanka Kuşu, kuşa benzeyen, fil ve balina taşıyabilecek kadar büyük kanatlı bir canlıdır. Tavus Kuşu'nı andırır, yüzü köpeğe benzer ve pençeleri aslanınki gibidir. Fakat bazı çizimlerde yüzünün insan figürüne benzediği de görülür. Zümrüdüanka Kuşu iyiliği temsil eder ve dişidir. Zümrüdüanka Kuşu genç olanları emzirir, dişler vardır, yılanlara karşı düşmanlık besler ve bol suyun olduğu yerlerde yaşar. Zümrüdüanka Kuşu'nun tüyleri bakır rengindedir ve bu sebeple köpek benzeri kuş olarak ortaya çıktığı düşünülür. Daha sonraları başı insan figürüne evrilmiştir.

Haberin Devamı

Zümrüdüanka Kuşu'nun bir diğer adı olan Simurg'un -Si hecesi, Modern Farsça'da otuz (30) anlamına gelir. -Si ön eki, Zümrüdüanka Kuşu'nun adının kökeni ile tarihsel bir ilgisi olmamasına karşın otuz rakamının Zümrüdüanka Kuşu'nu simgeleyen bazı özelliklere burgu yapıldığı düşünülür; 30 kuş büyüklüğünde ve 30 renge sahip gibi. Bir başka görüşe göre Simurg adı, Pehlevi gibi etimolojisindeki Sin Murgh kelimesinden (Kartal Kuşu) ve Avestaca'daki Saeno Merego (Kartal) kelimesinden gelmektedir.

ZÜMRÜDÜANKA KUŞU EFSANESİ VE MASALI

Fars efsanelerine göre Zümrüdüanka Kuşu son derece yaşlıdır ve Dünya üzerinde yaşanan 3 tufana da tanıklık etmiştir. Zümrüdüanka Kuşu yaşamı boyunca çok şey öğrenmiş ve bu bilgileri tüm çağlara aktaran bir sembol olmuştur. Zümrüdüanka Kuşu Simurg, Batı mitolojisindeki karşılığı Feniks'e benzer şekilde 1700 yılda bir kendisini yakar ve küllerinden tekrar doğar.

Haberin Devamı

Zümrüdüanka Kuşu'nun toprağı ve suyu arındırdığına ve böylece verimliliği artırdığına inanılır. Kuş yeryüzü ve gökyüzü arasındaki birliği temsil eder ve her iki taraf arasında bir tür elçi vazifesi görür. Zümrüdüanka Kuşu dünya denizinin ortasında yer alan Hayat Ağacı'nın üzerinde tüner. Hayat Ağacı çok kuvvetli bir ilaçtır ve şifalı olduğuna inanılır. Hayat Ağacı'nın tohumları ağacın üzerindedir ve Zümrüdüanka Kuşu ağaca konduğunda ağacın dalları ve yaprakları sallanır böylece tohumlar yere düşer. Bu tohumlar Vayu-Vata rüzgarları ve Tishtrya yağmurları ile dünyaya yayılır.

Mitoloji

Mistik kuş Simurg Fars sanatında kuş şeklinde, kanatlı dev bir yaratık olarak resmedilmiştir. Zaman zaman köpek başına ve aslan pençelerine sahip bir tavus kuşu olarak da resmedilmiştir. Bazen insan yüzü ile de resmedildiği olmuştur. Bir bölümü memeli olduğu için yavrularını emzirirdi. Yılanlara karşı bir düşmanlığı vardı ve yaşadığı yer fazlasıyla sulaktı. Bir antik İran tanımında Simurg'un kendisini alevlerle kaplayana kadar 1700 yıl yaşar, daha sonraki tanım ve kayıtlarda ise onun ölümsüz olduğu ve Bilgi Ağacı'nda bir yuvası olduğundan bahsedilmiştir.

Haberin Devamı

İran efsanesine göre, bu kuş o kadar yaşlıdır ki dünyanın yıkılışına üç kez tanık olmuştur. Tüm bu zaman boyunca, Simurg o kadar çok öğrenmiştir ki tüm zamanların bilgisine sahip olmuştur.

Sasani Persler Simurg'un yere bereket bahşedeceğine ve dünya ile göğün arasındaki birliği sağlayacağına inanırlardı. Yaşam ağacı, Gaokerena'da tünediğine ve her türlü şeytani şeyi tedavi eden, düzelten kutsal Haoma bitkisinin yöresinde yaşadığına inanılırdı. Daha sonraki İran geleneklerinde Simurg ilahiliğin bir sembolü haline gelmiştir. Ayrıca, Sên-Murv/Simurg Pers edebiyatında Homâ olarak tanımlanmış, Arapça'ya ise Rukh olarak girmiştir.

Simurg uçuşa kalktığında, bilgi ağacının yaprakları titrer her bitkinin tohumlarının dökülmesine neden olurdu. Bu tohumlar dünyanın her yanına dağılır gelmiş geçmiş her bitki çeşidinin kök almasını sağlar ve böylece de (bu bitkiler yoluyla) insanoğlunun tüm hastalıklarını tedavi ederler. Simurg'un tüylerinin bakır renginde olduğu söylenmiştir. Her ne kadar başlarda bir köpek-kuş olarak tasvir edilse de, daha sonraları sıklıkla bir insan veya köpeğin başıyla gösterilmiştir. Onun iyilik sever bir doğası olduğu ve kanatlarının bir dokunuşunun her türlü hastalık veya yarayı tedavi edeceğine inanılırdı.