Gündem HDP'den "silah" iddialarına yanıt

HDP'den "silah" iddialarına yanıt

23.06.2016 - 21:23 | Son Güncellenme:

Dokunulmazlıkları kaldırılan üç HDP'li milletvekilini ifadeye çağıran savcılık kalemi görevlilerinden, milletvekillerine, "Size uygun bir tarihte gelin" denildiği, özel bir tarih verilmediği bildirildi. Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım için ortaya atılan "Teröristin silahını alıp, üstünü aratmadığı" iddiası HDP'de tepki ile karşılandı.

HDPden silah iddialarına yanıt

Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, HDP'ye yönelik yeni bir komplo konseptinin devreye konulduğunu belirtirken, silah saklamakla suçlanan Yıldırım, Muş Valiliğinin kendisine komplo kurduğunu iddia etti. Yıldırım, "Polis üç kamera ile çekim yapıyordu, görüntüleri yayınlasınlar. Mevsim itibarı ile üzerimde ceket bile yoktu. Madem aracımda terörist vardı, gözaltına alındıktan bir gün sonra niçin serbest bırakıldı?" diye sordu.

Haberin Devamı

HDP'li milletvekillerinin telefonla ifade vermeye çağrılması parti kulislerini hareketlendirdi. Muş Milletvekilleri Burcu Çelik Özkan, Ahmet Yıldırım ve Parti Sözcüsü Kars Milletvekili Ayhan Bilgen'i savcılık kaleminden arayan görevlilerin, "Size uygun bir tarih belirleyin" dedikleri öğrenildi. Milletvekillerinin ifade vermeye gelmeyeceklerini belirtmesi üzerine, görevlilerin, "Siz bilirsiniz" diyerek, telefonu kapattıkları bildirildi. Partinin hukukçu milletvekilleri, fezlekesi bulunan milletvekillerine, ifade vermelerine yönelik savcılıklar tarafından izlenebilecek süreçler konusunda bilgi verdi. Zorla götürülmeye karşı milletvekillerine, MYK tarafından hazırlanan ortak bildiri metni dağıtıldı.

Haberin Devamı

Bizleri atmayı önlerine hedef olarak koydular

İfade vermeleri için milletvekillerine savcılık davetlerinin devam etmesi beklenirken, "Fezlekeli vekilde terörist silahı" manşetleri HDP kulislerini hareketlendirdi. Konu ile ilgili dün HDP Grup Başkan Vekili Çağlar Demirel, Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ve Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım ortak basın toplantısı yaparak, iddiaları yanıtladı. 1 Kasım seçiminin amacının HDP'yi baraj altında bırakarak, kriminalize etmek olduğunu belirten Demirel, "AKP hükümeti, milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırarak parlamento dışına atmayı önüne hedef olarak koydu. Bugün geldiğimiz sonuç bunu kanıtladı. Dokunulmazlıklar kaldırıldı ve savcılıklar tarafından ilk arananlar ise HDP milletvekilleri oldu. Algı operasyonu yapmaya çalışan bir anlayış ve zihniyet var" dedi. Demirel, milletvekillerinin telefon ile ifadeye çağrılmasının, "hukuk dışı bir uygulama olduğunu" ve çağrının hangi fezlekeye ilişkin yapıldığına dair açıklamanın yapılmadığını söyledi.

Büyük yalanlar

Muş Valiliği'nin Yıldırım'a yönelik açıklamasına tepki gösteren Beştaş ise iddiayı, "Yeni bir komplo yürürlüğe konulmuştur" sözleri ile değerlendirdi. Beştaş, "Dün (Önceki gün) Muş özelinde partimize karşı yürütülen bir komplonun ayağını görüyoruz. Kamuoyu şuna hazırlanıyor; 'Milletvekilinin aracında silah bulundu, terörist yakalandı, tutuklandı. Biz bunları tutuklamayalım da ne yapalım' denilmeye çalışılıyor. Bunlar büyük yalanlar, bunlar asılsız haberler. Mevcut yasalara göre bir milletvekilinin aracının durdurulması ve 45 dakika bekletilmesi mümkün değildir. Tutuklandığı belirtilen kişi, örgüt üyesi denilen kişi bir ay önce PM'ye seçilen Ergin Balta. Resmi bir siyasetçiyi bu şekilde yaftalayarak olaya meşruiyet kazandırılmaya çalışılıyor. Hiçbir soru sorulmadan serbest bırakılmışlardır. Ortada hiçbir silah, çakı yoktur. Ortada bir soruşturma da yoktur. Milletvekillerimize yönelik bir hazırlık olduğu ortadadır. İfade alma konusunda bir karar verme eşiğindeler. Muş olayının tek bir amacı olabilir. HDP'li milletvekillerinin zorla götürülmesine bir gerekçe oluşturmak. Biz mesajı aldık. Bu mesaja cevabımız nettir. Bu komployla bir yere varamazlar" dedi.

Haberin Devamı

Bana silah göstersinler

Muş'ta yaşananları anlatan Yıldırım ise savcılıkta dört fezlekesinin bulunduğunu, hepsinin yaptığı konuşmalarla ilgili olduğunu belirtti. Hakkındaki fezlekelerin, "Cumhurbaşkanı ve valiye hakaret" içerdiğini ifade eden Yıldırım, şöyle dedi:

Haberin Devamı

"Valiliğin servis ettiği şeyler sanki fezlekede olan iddialarmış gibi sunulmaya çalışılıyor. Dün atılan iftiranın, fezlekelerle ilgisi olmadığını paylaşayım. 15 Haziran günü bir kontrol noktasında 45 dakika bekletilmem hukuksuzdur. Yapılanları telefonla kayıt altına aldım, suç duyurusunda bulunacaktım. Hazırlıkları tamamladığımız için valilik ve emniyet müdürlüğü suçunun üstünü kapatmak için böyle aşağılık iftira yöntemine başvurmuş oldular. Emniyet müdürlüğü, üç ayrı kamera ile çekim yaptı. İnternet sitesine yazdıkları iddiaları ispat etmeye davet ediyorum. Bana bir silah göstersinler. Personelimin bir silah verdiğinin kaydını göstersinler. Silah olayı nereden çıktı? PM üyemizin sabıkası yok, nereden terörist yaptınız bunu? Milletvekilini durdurmanın, aracı aramaya kalkmanın suç olduğunu biliyorlar, suç duyurusu yaptığımızı biliyorlar; korktular, böyle pespaye yönteme başvurdular. Bana silah verdiği iddia edilen danışman arkadaşıma bu yönde bir soru sorulmadı ve bir gün sonra serbest bırakıldı. Ortada senet yok, sepet yok, ispat yok; neymiş, ben aracımla silah taşımışım. Bir defa, hava şartlarından ötürü ceketsiz ve gömlekliydim. Aşağı indim, kırk beş dakika onlarla birlikte kaldım, aracım orada; üzerimde bırakın bir silahı, bir çakı dahi bulunamazdı."