Ne zaman bi olay olsa..
Ne zaman karanlık işler devreye girse..
Ne zaman karmaşık bi durumla karşılaşsak..
İktidarın önemli adamları elline mikrofonu alır:
‘Hepsini biliyoruz. Hepsini tanıyoruz. Bunların arkasında kim var kim yok hepsinin farkındayız..
Kimler tarafından beslendiklerini de onları kimin gönderdiğini de biliyoruz. Bu işi kimin kurgulandığından da haberdarız. Üst akıl devreye girdi. Üst aklı da biliyoruz’ derdi..
Memlekete hakimmiş havası basarlardı..
Meseleyi çözmüşler ama bize söylemiyorlarmış tiyatrosu oynarlardı..
***
Artık hava basamayacaklar..
Artık bilgiçlik pozları yapamaya-caklar..
Artık duruma hakimmiş tiyatrosu oynayama-yacaklar..
15 Temmuz bitirdi.. Darbe girişimi iktidarın bütün Türkiye’ye hakimim diye bastığı havayı söndürdü..
Balonu patlattı..
***
Demezler mi adama..
Üst aklı biliyorsun..
Bütün protestoların, bütün eylemlerin arkasında kim var kim yok biliyorsun..
Ama yanındaki adamın kim olduğunu bilmiyorsun..
Bu nasıl iş!..
***
Bu günler geçer, ama unutulmaz.. İktidar bundan böyle ‘Hepsini biliyoruz, tanıyoruz, arkalarında kim var farkındayız’ diye hava atarken kırk kere düşünsün..
Biri çıkar 15 Temmuz akşamını hatırlatır..
MİT efsanesi!..
MİT konusunda şöyle bir efsane vardır..
MİT dünyada olan biteni bilir, Ankara’da olan biteni bilmez!..
9. Cumhurbaşkanı Demirel söylemişti.. Demişti ki, ‘MİT Patagonya’daki darbeyi haber verir, Ankara’dakini haber vermez.’
MİT bugüne kadar hiçbir darbe hazırlığını..
Darbe kalkışmasını siyasilere bildirmedi..
Cumhurbaşkanı’nı..
Başbakan’ı uyarmadı..
***
Diyorlardı ki; MİT’in başında asker vardı.. Asker müsteşar da darbenin içindeydi.. Darbenin parçasıydı, bu sebeple haber vermezdi..
Patagonya’da olan biteni bildirir, Ankara’daki görmezden gelirdi..
***
MİT’in başında sivil var.. AKP’li müsteşar var.. (AKP’ye üye oldu, AKP’den milletvekili aday adayı oldu..) AKP’li müsteşar kendi hükümetine haber vermedi..
Cumhurbaşkanı’nı aramadı..
Başbakan’a alo demedi..
Eee, ne değişti?
***
MİT’i bir ara öve öve bitiremiyorlardı..
Suriye’deki bütün gruplara hakim diyorlardı..
Irak’taki aşiretlerin üzerinde etkisi var diyorlardı..
Eli kolu Afrika’nın içlerine kadar uzandı diyorlardı..
Bütün bunlar Hakan Fidan sayesinde oldu diyorlardı..
Tamam da ne değişti?
***
Darbenin zili çalınca..
Sövdükleri MİT de Cumhurbaşkanı’nı, Başbakan’ı aramadı..
Övdükleri MİT de aramadı..
Orduda siyasilere yakın olma dönemi
Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ önceki akşam çok Ahmet Hakan’ın programında çok önemli uyarılar yaptı..
Emir-komuta zinciri bozuldu dedi..
Balkan Savaşı’nı hatırlattı..
İleride çok büyük sıkıntılar çıkacağını söyledi..
***
Son durum şu..
Genelkurmay Başkanı Başbakan’a bağlı..
Kuvvet komutanları Milli Savunma Bakanı’na..
Kuvvet komutanları kimden emir alacak?
Bakan’dan..
Genelkurmay Başkanı emir vermeye kalkarsa!..
***
Cumhurbaşkanı, Başbakan komutanlara doğrudan emir verebilecek.. Mesela Başbakan kolordu komutanına telefon açıp şöyle böyle yap diyebilecek..
Bu durumda kolordu komutanının bağlı olduğu ordu komutanı ne yapacak?
Korkarım ki orduda..
Siyasetçilere yakın olma, siyasetçilerle doğrudan temas kurma, siyasetçilere telefon açma dönemi başlayacaktır..
YAŞ’ın yapısı da değişti..
YAŞ’ın yapısı da buna uygun hale getirildi..
***
Sorum şu.. Diyarbakır’daki üs komutanı, uçak kaldırmak için doğrudan Başbakan’ı ararsa, Başbakan’dan talimat beklerse..
Onun talimatıyla hareket ederse..
Bir daha kâğıt üstünde bağlı olduğu ama fiilen bağlı hissetmediği..
Mesela bir üst rütbedeki generali..
Mesela Hava Kuvvetleri Komutanı’nı..
Mesela Genelkurmay Başkanı’nı dinler mi?
Genelkurmay Başkanı yetkisiz orgeneral!..
Kuvvet komutanlıklarının Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanmasından sonra..
Genelkurmay Başkanı en yetkisiz orgeneral oldu.
Karargâhı var..
Ordusu yok..
Karargâhı var ama ordulara emir verme yetkisi yok..
Resmen boşta..
***
İşe gidip geliyor ama Kara Kuvvetleri’ne şöyle yapın demeye gücü yok..
Hava Kuvvetleri’ne telefon açma hakkı yok..
Deniz Kuvvetleri’ne emir verme yetkisi yok..
