Gündem Hızlı ve tempolu!

Hızlı ve tempolu!

11.04.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Meşhur bir şair; fakir, muhtaç kimseleri gördükçe ‘Ya merhametsiz olsaydım ya da çok param olsaydı’ dermiş. Point Hotel Barbaros’taki müzayede salonuna girdiğimde ben de benzer bir duyguyu etraftaki eski kitaplar, haritalar, savaş objeleri ve fermanlar için hissettim. Keşke hepsini alabilecek imkânım olsaydı dedim kendi kendime.

Hızlı ve tempolu

Denizler Kitabevi’nin her yıl birkaç kez yaptığı müzayedelerin birinden bahsediyorum. ‘1000 Güzel Kitap’ temalı müzayede için salonda koleksiyonerler, sanat tarihçileri ve bilumum ilgililerle birlikte benim gibi acemi meraklılardan oluşan ‘zait’ adayları da vardı. Malum ‘müzayede’ artırma usulüyle satış demek. Satışa katılıp ‘artırma’ yapanlar da ‘zait’... Salonda tanıdık ve tecrübeli zaitler de yok değildi. Boğaziçi Üniversitesi’nden Haluk Oral Hoca imzalı kitap koleksiyonuna birkaç kitap daha katmak için gelmişti. Meslektaşımız Murat Yetkin de tarih kitapları peşindeydi.

Hazırlıklı gitmeli
İlk iş müzayede adabına dair bilgi aldım. Kaydımı yaptırıp bayrağımı kaptım. Süreç diğer müzayedelerle aynı... Denizler Kitabevi mezada çıkan kitap ve diğer eserlere dair katalogu müşterilerine yollamış. Birkaç haftalık süreçte meraklılar katalogda ilgilerini çeken eserleri inceleyip kararlarını vermişler. Zaten işin püf noktalarından biri de bu. Salona gelirken hangi eseri alacağınıza karar vermiş olmanız gerekiyor. Yoksa benim gibi ‘Onu mu alsam bunu mu alsam, artırsam mı artırmasam mı?’ diye düşünürken bir anda sıra diğer ürüne geçer, öylece kalırsınız. Müzayede süreci gayet hızlı ilerliyor. Saniyeler içinde bir ürün satılıp sıra diğerine geliyor. Katılımcılardan neredeyse çıt çıkmıyor.

Haberin Devamı

Hızlı ve tempolu


Orkestra şefi gibi
Müzayedeyi yöneten Turgay Erol bir orkestra şefi gibi hiç şaşırmadan birbiri ardınca satışa devam ediyor. Katılanlar sadece salondakilerden ibaret değil. ‘Pey verenler’ yani katalogdan hangi ürünü hangi fiyata kadar alabileceğine karar verip salondaki ‘masa’ temsilcisini yetkilendiren çok kişi de var. Masadaki kişi bir kulağında telefon, diğeriyle de müzayedeyi takip ediyor.

Göz kırpma süresinde
Müzayede Reşat Ekrem Koçu’nun İstanbul Ansiklopedisi’yle açıldı. 4 bin lira ile mezada çıkan set göz kırpma süresi içinde 7 bin 500 liraya satıldı. İmralı Adası’nın 900 liraya satılan ipek kâğıt üzerine çizilmiş haritası ilgimi çeken bir başka eser oldu. Musul ve çevresindeki nüfusun kavim ve dinlere göre detaylarını gösteren bir başka harita da ben daha kararımı veremeden talibine gitti. I. Dünya Savaşı’nın meşhur İngiliz Casusu, Türkiye-Irak sınırlarını çizen Gertrude Bell’in mektuplarının yer aldığı 1927 basımı kitabı da acemiliğim yüzünden kaçırdım. Anladım ki böylesi mezatlara katalogu dikkatlice inceleyip karar verdikten sonra gelmek gerek. Ayrılırken müzayede temposunu kaybetmeden devam ediyordu...